Kayıtlar

terbiye etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Nakşibendi Yolunun 11 Terbiye Esası

Nakşibendi (Hacegan) Yolunun 11 Esası (Kelimât-ı Kudsiyye)   Seyr-u Sülûkün (Hakk’a giden Yolun) Temel Kâideleri de denir. Zikre devam eden sâlik, Kalbini daima Allah huzuruyla tutmalı,   daima kendisini huzurunda bilmeli, sürekli olarak kalp huzuruyla yaşamalıdır. 1 - H ûş Der – Dem (Alınan her nefeste uyanık bulunmak; gaflette olmamak, nefeste ş uur):   Her alınan ve verilen nefeste manen uyanık bulunmak, Allah’ü Teâlâ’dan gafil olmamak ve her zaman dikkatli, uyan ı k ve Allah’ü Teâlâ ile beraber bulunmakt ı r. Nefeste ş uur , al ı nan her nefeste ayık ve hazır olmak. Ş ah ı Nak ş ibendi Kuddise Sirrûh: Bu yolda ilerlemenin as ı l ş art ı nefesle ilgilidir her nefeste hale bakmal ı , nefesin giri ş ve çı k ışı nda iki nefes aras ı n ı ö yle muhafaza etmelidir ki hi ç biri v ü cuda gafletle girip çıkmasın. 2 - Nazar Ber Kadem Yürürken Bakışlarını Ayağından Ayırmamak: Hak yolcusu, y ü r ü rken devaml ı ö n ü ne bakmal ı d ı r. Hep kendi i ş i ile me ş gul

Cennet Çiçekleri’nin Terbiyesi

Cennet Çiçekleri’nin Terbiyesi Şebnem: Efendim, bu sohbetimizin mevzuu, anne-baba ve çocuk ilişkileri üzerine olsun istiyoruz. Arzu ederseniz önce çocuklardan başlayalım… Bir ana-baba olarak çocuğa bakışımız nasıl olmalı? Osman Nuri Topbaş: Evvelâ şunu ifade etmelidir ki, çocuklar, bizlere ilâhî birer emanet ve öz varlığımızdan teşekkül etmiş kıymet filizleridir. Duygulu gönüllere göre; evlerin ilk seâdet mûsikîsi, doğan çocukların gönüllere huzur veren sadâları ile başlar. Hadîs-i şerîflerde beyan buyurulduğu vechile çocuklar, "cennet çiçekleri", "kalb meyveleri", "ilâhî ihsân ve rızıklar"dır. Bu itibarla çocuklar, Rabbimizin ne güzel lutuf ve ihsânıdır. İlk çocuğumuz dünyaya geldiğinde ana-baba olmanın taze hatırası hiç unutulur mu? Onların gülüşlerindeki zevk ü safâ ışıkları cennet parıltılarına benzer. Bir anne için en güzel meşgale onu yetiştirmek ve terbiye etmek, topluma armağan etmektir. Emek verilip yetiştirilen sâlih evlâtlar, âhı