Kayıtlar

Allah etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Yegâne Güç ve Kudret Sahibi: Allah Celle Celâlüh

Yegâne Güç ve Kudret Sahibi: Allah Celle Celâlüh   İnsanoğlu kendi organları üzerinde düşünmüş olsa, değil kâinata, kendi kendisine bile hâkim olamadığını anlayacaktır. Mesela insanın bazı organları kendi iradesi dışında çalışır. Kalp, insan istese de istemese de uyurken de uyanıkken de çalışır, onu kontrol edemez. Durduğu zaman da onu çalıştırmaya insanın gücü yetmez. Çalışırken de durduramaz. Bu konuda insanın iradesi geçerli değildir. İnsanın midesi, ciğerleri, bağırsakları, böbrekleri vs. bütün organları insanın iradesi dışında çalışırlar ve insan onların çalıştıklarının farkına dahi varmaz. Röntgen ışınlarıyla bu organların çalıştıklarını ekranda izlediği an kendisi bile daima çalıştıkları halde nasıl olup da onların farkına varmadığını idrak edemez. İnsanın iradesinin geçerli olduğu organları ise yine Allâh Celle Celâlüh tarafından insana hizmet etmeleri için boyun eğdirilmişlerdir. Meselâ ayaklar insanın iradesi ile yürür. Yürürken kasların kimisi gevşer, kimisi ka...

Din Kardeşini Allah İçin Sevmek: İlâhî Muhabbete Açılan Kapı

Din Kardeşini Allah İçin Sevmek: İlâhî Muhabbete Açılan Kapı   Nebiyy-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz, bir mü’minin din kardeşini yalnızca Allah rızâsı için sevmesinin, ilâhî muhabbete vesile olacağını beyan buyurmuştur.   Nebiyy-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz, bir kimsenin hiçbir dünyevî çıkar beklemeden, sadece Allah rızâsı için din kardeşini sevmesinin ne kadar büyük bir mükâfata vesile olacağını şu ibretlik kıssa ile ümmetine nakletmiştir:   “Bir kimse başka bir köydeki din kardeşini ziyâret etmek üzere yola çıktı. Allah Teâlâ, bu adamı gözetlemek için onun yoluna bir melek vazîfelendirdi. Adam yol alırken meleğin bulunduğu yere geldiğinde, melek ona: “- Nereye gidiyorsun?” diye sordu. Adam ise: “- Şu köyde bir din kardeşim var, onu ziyâret etmeye gidiyorum.” cevabını verdi. Melek tekrar sordu: “- Ondan bir menfaat elde etmeyi mi umuyorsun?” Adam: “- Hayır, onu sırf Allah rızâsı için severim, onun için gidiyorum.” dedi. ...

Allah Teâlâ'nın Hatırını Her Şeyden Üstün Tutmak

Allah Teâlâ'nın Hatırını Her Şeyden Üstün Tutmak   İyad bin Ganem Radiyallahü Anh Şam valisidir. 5 tane amcasının oğlu Mekke’den Şam’a geliyor. “Hoş geldiniz!” diyor. Onları misafir ediyor, ikram ediyor. En güzel şekilde karşılıyor. İki üç gün amca oğulları yanında. Dönüp gidecekler elde avuçta bir şey yok. Bir tane köle var ganimetten düşen. Götürüp onu pazarda satıyor, 50 dinara. Alıyor o 50 dinarı onar onar o amca çocuklarına veriyor. Cömert ya onun için yolcunun azığı derler. Her yolcuya onun yanında azık vardır, onun için öyle isimlendirilmiş. Onar dinar verilen amca oğulları şöyle bir sertçe bakarlar, İyad bin Ganem Radiyallahü Anh’a… “- Sen bize sadaka mı veriyorsun? Biz ta Mekke’den gelmişiz seni ziyaret etmeye… Bize verdiğin şey çocuğa harçlık verir gibi on dinar. Al dinarlarını senin olsun!” İyad bin Ganem Radiyallahü Anh der ki: “- Ey amca oğullarım! Vallahi yok! Bunu da bir hizmetliyi, bir kölemi satarak elde ettim bunları veriyorum.” Amca çocukları...

Allaha Kul Olamadım

Allaha Kul Olamadım   Geldi geçti ömrüm boşa; Allaha kul olamadım! Uydum nefse o şeytana; Allaha kul olamadım!   Olamadım olamadım; Allaha kul olamadım! Uydum nefse kör şeytana; Allaha kul olamadım!   Akıtmadım gözden yaşı; Koymadım secdeye başı; Aldattı dünya telaşı; Allaha kul olamadım!   Olamadım olamadım; Allaha kul olamadım; Uydum nefse kör şeytana; Allaha kul olamadım!   …………………

Allah’ım Huzuruna Sahte Amellerle Geliyorum…

Allah’ım Huzuruna Sahte Amellerle Geliyorum…   Garip bir fırıncı vardı. Kendisine sahte paralar verseler de parayı alır, paranın sahte olduğunu anladığı halde parayı verene söylemez, istediği ekmeği verirdi. Etrafındakiler onun bu hâlini bilir, şaşırırlardı. Kimse onun neden böyle yaptığını anlamazdı. Nihayet ölüm vakti gelip çatınca: Fırıncı ellerini yüce dergâha açtı ve şöyle yalvardı: “Ey Allah'ım! Biliyorsun ki yıllarca insanlar bana sahte dirhem getirdi. Ve ben bunu onların yüzüne vurmayıp istediklerini verdim. Şimdi ben de Senin huzuruna sahte taâtlerle geliyorum, Ne olur onları yüzüme vurma!”

Yeter ki Allah Teâlâ İle Beraber Ol!

Yeter ki Allah Teâlâ İle Beraber Ol!   Bıçak İsmail Aleyhisselâm’ı kesmedi, Ateş İbrahim Aleyhisselâm’ı yakmadı, Balık Yunus Aleyhisselâm’ı yemedi, Deniz Musa Aleyhisselâm’ı boğmadı… “Her nerede olursanız olun, O (Allah) sizinle beraberdir...” (Hadîd, 4) “Üzülme, Allah bizimle beraberdir.” (Tevbe, 40)

Ey Zengin! “Mal Benim, Diyen!” Senin Değil Allah Teâlâ'nın

Ey Zengin! “Mal Benim, Diyen!” Senin Değil Allah Teâlâ'nın   Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Rahmetullahi Aleyh Hazretleri buyurdular ki: Hazret-i Ali Kerremallahu Veche'ye sormuşlar. Demişler ki: "Yâ Ali, zekât kaçta kaç?" demişler. "Size göre kırkda birini vermek, bize göre hepsini vermek. Hattâ üzerine kelleyi vermek…" demiş. Hâlâ sen paraya kıyamıyorsun, zekâtı vermeye. O zekâtını vermeye kıyamadığın paranın, yılan olacağını, yarın yevm-i kıyâmetde senin boynuna dolanacağını, hem Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerim'de hem de hadîs-i peygamberîde Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem haber veriyor. " سَيُطَوَّقُونَ مَا بَخِلُوا se yutavvikûne mâ bahilû, onların bahl edip veremedikleri mallarını onların boynuna dolayacağız" diyor; Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerîm'de. Gene Ebâ Hureyre Radiyallahü Anh Rasûl-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem'den rivâyet ediyor: "Zekâtı verilmeyen mallar, iki başlı yılan olur ve sâhibinin koynu...

Allah Teâlâ Sevgisi ve Korkusu

Allah Teâlâ Sevgisi ve Korkusu   İslâm'a göre, kul, Allah Teâlâ’yı hem sevmeli hem de Ondan korkmalıdır.   Cenab-ı Hak, insan ruhunda korku ve sevgi denilen iki mühim his yaratmıştır. İnsan bu hisleri yaratılış gayesine uygun kullandığı takdirde dünya ve ahiret saadetine nail olur. Cenab-ı Hakk’ın cemal ve rahmeti muhabbeti icap ettiği gibi, celal ve azameti de korkuyu iktiza eder.   Kul, Cenab-ı Hakk’ı sevmekle rahmetine mazhar olduğu gibi, Ondan korkmakla da azabından kurtulur.   Allah Teâlâ’yı sevmenin ölçüsü emirlerine riayet etmek, korkunun ölçüsü ise yasaklarından sakınmaktır. Bunların her ikisi de insanın saadet ve necatına vesile olurlar. Böylece insan ne Allah Teâlâ’nın rahmetinden ümit keser, ne de azabından emin olur.   İnsan Allah Teâlâ’yı sevmekle kalben tatmin olur ve vicdanen huzur bulur. Muhabbetin en önemli üç kaynağı “kemal, cemal ve ihsandır.” Cenab-ı Hakk’ın bütün sıfatları hem sonsuz kemalde hem de nihayet derecede güzeld...

Allah Teâlâ’dan Başka Sığınılacak Yok

  Allah Teâlâ’dan Başka Sığınılacak Yok · Ben Allah Teâlâ’ya acizliğimle gittim, o bana merhametiyle geldi. · Ben Allah Teâlâ’ya günahlarımla gittim, o bana affıyla geldi. · Ben Allah Teâlâ’ya dertlerimle gittim, o bana dermanıyla geldi. · Ben Allah Teâlâ’ya imkânsız dualarımla gittim, o bana mucizeleriyle geldi. · Ben Allah Teâlâ’ya hastalığımla gittim, o bana şifasıyla geldi. · Anladım ki O'ndan başka sığınak, O'ndan başka sığınılacak yok!

Neden Rahat Değilsin?

Neden Rahat Değilsin?   ·      Şoförü tanımıyorsun ama otobüste rahatsın! ·      Pilotu tanımıyorsun ama uçakta rahatsın! ·      Kaptanı tanımıyorsun ama gemide rahatsın… ·      Hayat yolculuğunda ise; ·      Allah Teâlâ’nın kontrolündesin! ·      Neden rahatlamıyorsun? ·      Kâinatı yoktan yaratan ve ayakta tutan; ·      Hayy ve Kayyûm olan Allah Teâlâ’ya tevekkül et; ·      O’na dayan! ·      O’na güven! ·      Huzur bul!!!

Ey Allah’ım!

Ey Allah’ım!   Karanlıktan geçiyorum; Işık gönder ey Allah’ım! Yolumu zor seçiyorum; Yardım gönder ey Allah’ım!   Ey Allah’ım! ey Allah’ım! Yardım gönder ey Allah’ım! Yolumu zor seçiyorum; Işık gönder ey Allah’ım!   Sağa baksam olmuyor ki; Sola baksam olmuyor ki; Beni kimse duymuyor ki; Yardım gönder ey Allah’ım!   Güçlü Soydemir

Bir Kapıya Bir Kere Gidersin

Bir Kapıya Bir Kere Gidersin   Bir kapıya bir kere gidersin, ikincisinde utanırsın… Ama bir kapı var her gün gidersin, Lâkin asla DOYAMAZSIN… Çünkü bilirsin, seni KAPISINDAN kovmayacak… Bir tek “O” vardır. “O” da âlemlerin Rabbi, Allah’ü Teâlâ’dır. Hâşa, sümme hâşa! Hem gidecek başka kapı mı var? Her gün, her saat Rabbine içini dökersin… 24 saat açık, hep açık, ömür boyu açık… Bir “O” sıkılmaz senden… Bir “O” affeder seni… Bir “O“ yüzüne vurmaz AYIPLARINI... Binlerce kez tevbe etsen, binlerce kez tevbeni bozsan… Yine “O”na gidersin… Seni yine kovmaz, affeder… O” yüce Yaratan’ın ne sevgisine ne aşkına doyamazsın… Elhamdü lillâh! Elhamdü lillâh! Elhamdü lillâh! Sonsuz kere sonsuz, hamdü senalar olsun… Elhamdü lillâh!

Allah Teâlâ’nın Zalim ve Kâfirlere Bazı Vaîdleri

Allah Teâlâ’nın Zalim ve Kâfirlere Bazı Vaîdleri   ·      Cennetlikler, cehennemliklere seslenir: “Rabbimizin bize vadettiğinin hak olduğunu bulduk. Siz de Rabbinizin (size olan azap) vaadinin hak olduğunu buldunuz mu?” (Onlar:) “Evet.” der. (Bunun üzerine) aralarından bir münadi: “Allah’ın laneti zalimlerin üzerine olsun.” diye seslenir. (A'râf Sûresi, 44) ·      Allah, erkek münafıklara, kadın münafıklara ve kâfirlere içinde ebedî kalacakları cehennem ateşini vadetti. O, onlara yeter. Allah, onlara lanet etmiştir. Ve onlar için sürekli olan bir azap vardır. (Tevbe Sûresi, 68) ·      Hepinizin dönüşü O’nadır. Allah’ın vaadi haktır. İman edip salih amel işleyenlere mükâfatlarını adaletle vermek için ilk defa yaratan, sonra (dirilterek) tekrardan yaratacak olan hiç şüphesiz ki O’dur. Kâfirlere gelince, kâfir olmaları sebebiyle onlara kaynar sudan bir içecek ve can yakıcı bir azap vardır. (Yûnus Sûresi, 4) ·   ...