Kayıtlar

Nisan 26, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Cennet Çiçekleri

Cennet Çiçekleri Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan sebebidir ve büyük mükâfat Allah'ın katındadır.” (Enfâl, 28) Rasûlullah (sav) buyurdular: “Çocuklarınıza ikrâm edin ve terbiyelerini güzel yapın.” (İbn-i Mâce, Edeb, 3) Hz. Âişe (ranhâ)’nın rivâyet ettiğine göre bir defasında Hz. Peygamber (sav), torunlarını severken ziyâretine İslâm’ın merhamet, şefkat, nezâket ve inceliğinden uzak bir bedevî geldi. Rasûlullah (sav)’in çocukları ziyâde sevmesine hayret ederek: “–Yâ Rasûlallah! Siz çocuklarınızı öper (sever) misiniz? Biz çocuklarımızı öpüp okşamayız.” dedi. (Allah’ın evlât nîmetine karşı bedevînin duygusuz ve duyarsızlığı, Allah Rasûlü (sav)’i müteessir etti.) Bedevîye: “–Allah senin gönlünden merhamet ve şefkati çekip çıkarmışsa ben ne yapabilirim!..” buyurdu. (Buhârî, Edeb, 22) Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri) el-Bâtın:  Mahiyeti gizli olan, gözlerden, idrak ve duygulardan aslını gizle...

Kur’ân-ı Kerîm’i Düşünerek Okumalı

Kur’ân-ı Kerîm’i Düşünerek Okumalı Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Müminler ancak, Allah anıldığı zaman yürekleri titreyen, kendilerine Allah’ın âyetleri okunduğunda imanlarını arttıran ve yalnız Rablerine dayanıp güvenen kimselerdir.” (Enfâl, 2) Rasûlullah (sav) buyurdular: “Kıyâmet gününde Kur’ân ve dünyadaki hayatlarını ona göre tanzim eden Kur’ân ehli kimseler mahşer yerine getirilirler. Bu sırada Kur’ân’ın önünde Bakara ve Âl-i İmrân sûreleri vardır. Her ikisi de kendilerini okuyanları müdafa için birbiriyle yarışırlar.” (Müslim, Müsâfirîn 253; Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 5) Resûl-i Ekrem Efendimiz, Kur’ân-ı Kerîm’i düşünerek okurdu. Bazen sabaha kadar sadece bir âyet üzerinde düşündüğü olurdu. Bir gece “Onlara azab edersen zâten onlar senin kullarındır. Eğer onları bağışlarsan elbette sen güç ve kudret sahibi, her şeyi yerli yerince yapansın” (Mâide, 118) âyetine takılıp kaldı. Ardından da Cenâb-ı Hakk’a yalvararak ümmetine şefaat etme yetkisini aldı. (Müslim, Îmân 34...

Yanlışları Yumuşaklık İle Düzeltmek

Yanlışları Yumuşaklık İle Düzeltmek Sevgili Peygamberimizin torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin Radiyallahü Anhüma bir gün mescidi Nebevi’nin şadırvanında yaşlı bir ihtiyarın yanlış abdest aldığını görürler. -“Amca sen yanlış abdest alıyorsun!” demek yerine; yanına giderek: -“Esselâmü aleyküm; bey amca, abdestinin hayrını gör dediler. İhtiyar: -“Ve Aleyküm Selâm ve Rahmetullahi ve Berakâtühü, evladlar, buyurun!” Der. -“Efendim! Biz iki kardeşiz. İkimiz de birbirimizden daha iyi abdest aldığımızı iddia ediyoruz. İkimiz de birer abdest alalım. Hangimizin haklı olduğunu bize bildirir misiniz?” deler.  İhtiyar memnuniyetle: -“Hay hay! Buyurun yavrularım!” Der. Önce Hz. Hasan, sonra Hz. Hüseyin Radiyallahü Anhüma güzelce abdest alır. İkisinin de abdestleri doğru ve güzeldir. İhtiyar, ikisine de dikkatle bakar ve sonra: -“Evlatlarım! İkiniz de doğru ve güzel abdest alıyorsunuz. Aslında yanlış abdest alan benmişim! Sizlerden Allah’ü Teâlâ razı olsun, edep ve te...