Kayıtlar

Eylül 5, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Allah’a Şükretmek

Allah’ü Teâlâ’ya Şükretmek 1- Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyuruyor ki: “Her kim, sağlımı yerinde mal ve namus güvenliği içinde ve o günlük yiyeceği yanında sabahlarsa, sanki bütün dünya onunmuş gibi, Allah'a şükretsin.” 2- Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyuruyor ki: “Kim, (amalık, topallık, kötürümlük gibi ) belaya müptela olan birisini görüp de Allah'a, bana sıhhat verdin diye hamd ederse, her türlü belalardan korunur.” “Allah'dan korkun ve münafıkların kaçışından kederlenmeyin. Ta ki, şükretmiş olasınız.” “Eğer küfre dalarsanız şüphe yok ki, Allah sizden müstağnidir; (hiç bir şeyinize muhtaç değildir). 0 kadar var ki kullar küfrüne razı olmaz. Eğer şükreder de imana gelirseniz, sizin hesabınıza ona razı olur.” “Allah size bir güçlük dilemez, fakat sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister; tâ ki şükredesiniz.” “Allah âyetlerini size böyle açıklıyor ki, şükredesiniz.” Soru: Hamd ve şükür ne demektir? Cevap: Ali

Allah’ü Teâlâ’yı Zikir

Allah’ü Teâlâ’yı Zikir Allah’ı her daim zikredenlerden ol. Bilmelisin ki Allah Celle Celâlüh kendisinin çokça zikredilmesini emretmektedir. Kuran’ı keriminde "Öyle ise siz Beni zikredin. Ben de sizi zikredeyim” (Bakara-152) buyrulmuştur.” Öyle ise Beni zikredin” bir emirdir. Farzdır. Ben de sizi zikredeyim buyruğu bu emre verilen, O’nun cevabından ibarettir. Sen O’nu zikret, O da seni zikredecek, ne büyük bir ikram ve müjde. Unutmayın Allah'ın sizi anması, sizin onu anmanızdan daha büyük ve yücedir. Zikrullah dil ile olur, sonra kalbe iner yerleşir, oradan da azalara yayılır. Vücud zikir olur, o zikredeni görenin aklına Allah gelir. Zikreden zikrin anahtarı olur. Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdu ki "İnsanlar arasında zikir anahtarları var­dır. Onlarda Allah'ın zikrini gördüklerinde hemen zikrederler.”  (Taberani) Allah’ı öyle zikret ki seni gören her şey coşkuyla Allah’ın zikrine koşsun, O’nu zikretsin. O’na şükretsin, nankörlerden olmasın. Zi

Salâvat okumak

Salâvat okumak Âlimler demişlerdir ki: Salevât okumak vacib olan yerden başka nice yerlerde de müstehab ve müekkededir 01- Abdest alırken, 02- Ezân tekrar edildikten hemen sonra, 03- Mescide girerken ve çıkarken, 04- Namaza ikamet zamanında, 05- Namazın ikinci teşehhüdünde, 06- Cenaze namazında, 07- Her duanın başında, ortasında ve sonunda, 08- Zikir meclisinde, 09- Kur'ân-ı kerim okuyacağı zaman, 10- Şer'a uygun her türlü meclis, yani toplantının sonunda, 11- Her sabah ve akşam, 12- Çarşıya çıkarken, 13- Sefere çıkarken, 14- Seferden gelince, 15- Bir mümin tanıdığı bir mümini gördüğünde, 16- Geceleri kalkınca, 17- Ramazan gecelerinde, 18- Kişinin kulağı çınladıkça, 19- Bir şeyi unutunca, 20- Hacıların telbiyeyi bitirmelerinin akabinde, 21- Mekke'de Safa ve Merve'de, 22- Hacer-ül Esvedi öpünce, 23- Arafat'ta vakfeye duruldukça, 24- Resûlullahın (Sallallahü aleyhi vesellem) mübarek kabri ziyaret olundukça, 25- Re

Salavat Okuyan, Allah’ü Teâlâ'ya Hoşnut Olarak Kavuşur

Salavat Okuyan, Allah’ü Teâlâ'ya Hoşnut Olarak Kavuşur Salavat okuyan kimseye öncelikle Resûl-i Ekrem’in şefaati vardır. Salavat getiren için dünyada yardım, cennette de bizzat Peygamber (sav) Efendimize yakınlık vardır. Kişi salavat getirmekle Allah’ın rahmetine mazhar olur. Çünkü bir rivayete göre Peygamber (sav) Efendimize salat-ü selam eden kimseye Allah’ın on rahmet ettiği, diğer bir rivayete göre de yetmiş rahmet ettiği bildirilmiştir. Salavat okuyan, Allah’a hoşnut olarak kavuşur. Salavat vasıtası ile dualar kabul olur. Hadiste de buyurulduğu üzere dua gökte asılı kalır, ancak salavat ile yükselir. Salavatın vacip olduğu yerlerde salavat getirmek ibadetlerin kabulüne, müstehap olduğu yerlerde okumak da sevap ve feyzin artmasına sebeptir. Salavatta, Peygamber (sav) Efendimize olan muhabbetin ispatı vardır. Çünkü seven sevdiğinin adını daima anar. Salat ve selam okuyan kimse nifaktan kurtulur. Peygamber (sav) efendimize salavat okuyanın iki gözünün ara

Salavat Getirmenin Hükmü

Salavat Getirmenin Hükmü “Peygamber’e (asm) salat-ü selam getirmek icmalen vaciptir. Hiçbir zamanla mukayyed değildir. İnsanın, salat-ü selam getirmeye kudreti olduğu halde, ömründe bir kere salat-ü selam getirmesi, insanın üzerine farzdır.” “Muhakkak ki Allah ve melekleri, o peygambere salat ederler. Ey iman edenler! (siz de) ona salat edin ve (ona) teslimiyetle selam verin!” (Ahzab, 56) İbn-i Abbas ayet-i kerimenin manası hakkında şöyle der: “Allah (cc) peygamberin işini tebrik eder. Melekler de Peygamberin şanının yücelmesi, işinin kolaylaşması için Allah'a dua ederler.” (Şifa-i Şerif) Ayette geçen “selam verin” emri farz mıdır yoksa vacib veya müstehap mı ifade eder? İmam-ı Malik (ra) ve ona tabi olanlar ile müctehidlerden diğer bilginler: “Nebiyi Zişan Efendimiz’e, salat-ü selam getirmek imanlı olmak şartı ile icmalen farz olduğu (görüşünü savundular. Herhangi bir zamanla mukayyed olmaz.) Namazda salat-ü selam getirmek vacip değildir. Ömründe bir kere salat-ü sela

Salavât-ı Şerife Okumanın 10 Faydası

Salavât-ı Şerife Okumanın 10 Faydası Abdulvahab-i Şarânî Hz. (İmAm_ı Şarani k.s) Envâr-ı Kutbiyyesi'nde Salavât-ı Şerife okumanın on tane faydasını şöyle kaydediyor: 1- Salavât okumak, hataların affına, derecelerin ref'ine (yükselmesine), amellerin kabulüne sebep olur. 2- Dünya ve ahiret âfetlerine karşı gelir, mânî olur Kıyamet günü o kimsenin imanına Rasûl-ü Ekrem (sav) şehâdet eder "Şahidin benim ya Rabbi! Bu kulun, bu ümmetim imanlıdır Bana salavât okumuştu", der. 3- Kul hakkı dışında bütün günahların bağışlanmasına ve Şefaat-ı Nebeviyye'ye vesile olur. 4- Allahu Teâlâ'nın gazabından, azâbından emin olarak, Rahmet-i Hakk'a mazhar olur. Güneşin bir mızrak boyu inip, beyinlerin kaynadığı mahşer gününde arşın gölgesinde gölgelenir. 5- Salavât okuyanın mizanda sevabı ağır gelir. Peygamberimizin Kevser havzından kana kana içer. 6- Daha dünyada iken cennetteki makamını görür. Ahirete intikali anında cennetteki makamı gösterilir.

Kutlama

Kutlama Saat 03. 30'du Adamın telefonu çalmaya başladı. Başını gömdüğü yastıktan bin bir zorlukla kaldıran adam, yatak ucundaki telefona uzandı: "Alo! Kimsiniz?" "Benim oğlum, annen!" "Anne of ya... Bu saatte ne var Allah aşkına! Yarın ne kadar önemli işlerim olduğunu bir bilsen...” "Şeey oğlum...” "Ne var anne, beni bu saatte uyandıracak kadar ne var? Sabah arasan olmaz mıydı? " Anne oğlundan duyduğu bu kırıcı sözlerden dolayı, çok üzülmüş ve çok incinmişti. Ağlamaklı bir sesle şunları söyleyerek telefonu kapattı: "Bundan tam otuz beş yıl önce, böyle bir gece yarısı saat tam 03. 30'da sen de beni uyandırmıştın! Doğum günün kutlu olsun evladım...”  (Alıntı)

Kirli Yuva

Kirli Yuva Titiz mi titiz bir güvercindi ve yaşadığı yerin temizliğine son derece önem verirdi. Ama bir türlü anlayamadığı bir nedenden ötürü, Yuvasını bir kokudur kaplıyor ve orayı yaşanmaz hale getiriyordu. Bu yüzden defalarca yuva değiştirmişti, ama her yeni yuvada aynı sorun kendisini arayıp buluyordu.  Temiz bir yuvada mutluluk içinde yaşama özlemini bir türlü gerçekleştiremeyen bu güvercin, bir gün, dalın üzerinde düşünceli düşünceli tünüyordu. Yanına yaşlı bir güvercin geldi. Halini hatırını sorduktan sonra, mutsuzluğunun nedenini öğrenmek istedi. Genç güvercin başından geçenleri tek tek anlattı. Temiz yuva sorununu bir türlü çözemediğinden şikâyet etti.  Yaşlı güvercin anlayışla kafasını bir iki defa öne arkaya sallayıp şu cevabı verdi ona:  "Değerli dostum, sen her yuva değiştirdiğinde sorunu çözmüyorsun ki! Aslında hiç bir şey değişmiyor. Çünkü seni rahatsız eden koku, yuvadan değil senden geliyor. Yapman gereken, farkında olmadan sürdürdüğün alışkanlıklard

Karamanoğlu Mehmet Beyi Arıyorum!

Karamanoğlu Mehmet Beyi Arıyorum! Karamanoğlu Mehmet Beyi arıyorum. Göreniniz, bileniniz, duyanınız var mı? Bir ferman yayımlamıştı; Bu günden sonra divanda, dergâhta, berzahta, mecliste, meydanda, Türkçe’den başka dil konuşulmayacak diye, Hatırlayanınız var mı? Dolanın yurdun dört bir yanını, Çarşıyı, pazarı, köyü, şehri Fermana uyanınız var mı? Nutkum tutuldu, şaşırdım, merak ettim, Dolandığınız yerlerdeki Türkçe olmayan isimlere, Gördüklerine, duyduklarına üzüleniniz var mı? Tanıtımın demo, sunucunun spiker, Gösteri adamının showman, radyo sunucusunun dj tamam, Hanım ağanın first lady olduğuna şaşıranınız var mı? Dükkânın store, bakkalın market, torbasının poşet, Mağazanın süper, hiper, gros market Ucuzluğun damping olduğuna kananınız var mı? İlan tahtasının billboard, sayı tabelasının skorboard, bilgi akışının brifing, bildirgenin deklarasyon, Merakın, uğraşın hobby olduğuna güleniniz var mı? Bırakın eli, özün bile seyrek uğradığı, Beldele