Kayıtlar

kanser etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Gıybet (Dedikodu) Kanser Hastalığı Gibidir

  Gıybet (Dedikodu) Kanser Hastalığı Gibidir   Bir kimsenin gıyabında hoşlanmayacağı bir söz söylemek, çekiştirmek... Gıybet, bir kimsenin arkasından hoşuna gitmeyecek şeyleri söylemek, başka bir deyimle, kendimize söylendiği zaman hoşlanmayacağımız bir şeyi din kardeşimiz hakkında arkasından konuşmamız anlamına gelir. Halk arasında dedikodu, gıybet ile aynı anlamda kullanılır...   Gıybet, din kardeşinin işitince üzüleceği bir kusurunu arkasından söylemektir. Yani belli bir mü’minin ayıbını, onu kötülemek için arkasından söylemek, gıybet olur. Mesela, bedeninde, nesebinde, ahlakında, işinde, sözünde, dininde, dünyasında, hatta elbisesinde, evinde bulunan bir kusur arkasından söylendiği zaman, bunu işitince üzülürse, gıybet olur.   Kapalı söylemek, işaret ile hareket ile bildirmek, yazı ile bildirmek de, hep söylemek gibi gıybettir. Bir Müslümanın günahı ve kusuru söylendik de, elhamdülillah biz böyle değiliz demeleri, gıybetin en kötüsü olur. Birisinden bahs edilirken, el

Kanser Hastalığına Şifa Niyetiyle Kurban Kesmek Hususunda!

Kanser Hastalığına Şifa Niyetiyle Kurban Kesmek Hususunda ! Önce İhlasla Allah Celle Celâlühe İltica Sonra Sadaka… (Kanser Hastalığına Şifa Niyetiyle Kurban Kesmek Hususunda! İrfan Öztürk Ağabeyden Yaşanmış Bir Hatıra) Avrupa seyahatlerimden birinde idi. Bir kardeşimizi ziyaret maksadıyla yolda giderken, çok samimî başka bir kardeşimizle karşılaştım. Selâmdan sonra ayaküstü sohbete başladık. Kardeşimizin moralinin çok bozuk olduğunu, âdeta konuşmak bile istemediğini hissettim. Kendisine sıkıntısının sebebini sorduğumda şunları anlattı: “Hocam, moralim çok bozuk, eğer bu hâl ve davranışlarımla sizi üzdümse özür dilerim. Mü’min, mü’minin yüzüne tebessüm etmeli ve mü’min kardeşini rahatlatmalıdır. Beşûş bir çehre ile kardeşinin karşısına çıkmalı; ama bugün gönlümde ne tebessüm etmek ve ne de kimse ile görüşüp konuşmak var. Âdeta kalbim ve gönlüm kilitlendi. Size karşı olan sevgimi biliyorsunuz, ama bugün o muhabbet bile tesir etmez oldu. Ne yaptığımı ve ne yapacağımı bile

Kansere Karşı Savaşta En Etkili 20 Silah

Kansere Karşı Savaşta En Etkili 20 Silah Kansere karşı savaşta en etkili 20 ‘silah’-A+Antioksidan zengini brokoli, karnabahar, lahanayı sofranızdan eksik etmeyin; günde 5 gramdan fazla tuz tüketmeyin, her gün 2 bardak süt ya da yoğurt tercih edin; haftada iki-üç kez balık yiyin. Diyetisyen Emine Yüzbaşıoğlu, kanserden korunmak için alınacak önlemleri anlattı. Kanser, ülkemizde ve dünyada ölümlerin en yaygın nedenlerinden biri olarak gösteriliyor. Kimyasal maddelere maruz kalmak, sigara ve alkol tüketmek, stres ve sağlıksız beslenmek, kanser vakalarının artmasına neden oluyor. Bu dış etkenlerden uzak durularak kanser riski azaltılabilir mi? Uzmanlar yaşam tarzı değişikliğinin kanser riskini azalttığını söylüyor. Özellikle beslenme alışkanlıkları değiştirilerek, sigara ve alkol gibi alışkanlıklardan uzaklaşılarak ve hareketli bir yaşam ile kanser olma riski azaltılabiliyor. Memorial Ankara Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden diyetisyen Emine Yüzbaşıoğlu, 20 maddede kansere ka

Mânevi Hayatın Kanseri

Mânevi Hayatın Kanseri Cenâb-ı Hak buyuruyor: "Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma. Çünkü sen (ağırlık ve azametinle) ne yeri yarabilir ne de dağlarla ululuk yarışına girebilirsin." (İsrâ, 37) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: "Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse Cennet'e giremez..."  (Müslim, Îmân, 147) Ebû'l Hasan Harakânî Hazretleri buyurur: "Nasıl ki namaz ve oruç farzdır, ifâsı mecbûridir, aynı şekilde gönülden kibri, hasedi ve hırsı bertaraf etmek de zaruridir." "Tandırdan elbisene bir kıvılcım sıçrasa, hemen onu söndürmeye koşuyorsun! Peki dînini yakacak olan bir ateşin, yani kibir, haset ve riyâ gibi kötü sıfatların kalbinde durmasına nasıl müsâade edebiliyorsun?!" Mü'min, dînin zâhirî ve bâtınî hükümlerine riâyet neticesinde kemâle erer. Nasıl ki dînin, abdest, namaz, oruç, zekât gibi zâhirî farzları varsa; güzel ahlâk, temiz bir vicdâna sahip olmak, merhamet, şefkat, fedakâr

Araştırmalara Göre Kanserin 15 Belirtisi

Araştırmalara Göre Kanserin 15 Belirtisi Yapılan araştırmalar, özellikle kadınların erkeklere oranla kanser belirtilerini dikkate almadıklarını, yıllık kontrollerini yaptırmadıklarını ve bu nedenle de erken tanıda geç kaldıklarını ortaya çıkardı. Webmd.com 'da yer alan habere göre, kanserin önceden görülen semptomlarını görmezden gelen birçok kişinin, erken tanıda geç kaldığı için çeşitli kanser türlerinin tedavisine geç başlandığı belirtiliyor. Bazı belirtilerin ciddiye alınarak kanseri erken dönemde yakalama şansı olduğunu söyleyen araştırmacılar, dikkat edilmesi gereken belirtileri ise şöyle sıralıyor: 1. Nedensiz kilo kaybı: Kadınlar, çaba harcamadan kilo verdiklerinden çok sevinirler. Ancak uzmanlar, istenmediği halde kontrol dışı kilo vermenin kanserin önemli belirtilerinden biri olduğunu söylüyorlar. Özellikle bir ay içinde 5 kilo ve fazlasını verirseniz, bir şeylerden şüphelenmek gerekiyor. Böyle bir durumda doktora başvurmalı ve gerekli testleri yaptırmanız

Kanser Dalga Dalga Geliyor...

Kanser Dalga Dalga Geliyor... Prof. Dr. Erkan Topuz, verdiği şu çarpıcı bilgilerle kanserin boyutlarını açıkça ortaya koymakta: "Kanser dalga dalga geliyor. 2020 yılında 20 milyon insan kansere yakalanacak. Ama eğer bunları yaparsak belki bunu 15 milyona indirebiliriz. O yüzden gözümüzü açalım. Bu iş çocukluktan başlıyor. Çocuklarımıza bu terbiyeyi vermek zorundayız. Ailedeki çocuk annesini taklit eder. Anne ne yiyorsa çocuk da onu yer ( Tabi ki anne bilinçliyse!)." Öneriler: 1. Her akşam duş alın, üstünüzü tamamen değiştir. (Çevre kirliliğini eve taşıma) 2. Haftada en az bir kere balık. Bu balıklar dip balıkları olmamalı. Somon veya yüzey balığı, Akdeniz, Ege balığı olmalı. Marmara'nın dip balıklarını lütfen tüketmeyiniz. 3. Evde en az halı kullanın. Temiz tutun (sirkeli su ile silin). 4. Bulaşığı en az deterjan ile ve eldivenle kullanarak temizleyin (Makina yok!). 5. Çamaşırda her türlü deterjandan kaçınız. Devamlı olarak zeytinyağı ve defne sab

Göz Göre Göre Kanser Oluyoruz!

Göz Göre Göre Kanser Oluyoruz! "Gerçekleri açıklarsam Türkiye sarsılır" diyen Prof. Erkan Topuz'un verdiği bilgiler tüyler ürpertici! İşte kansere yol açan nedenler... Esra Ceyhan'ın Kanal D'deki programına konuk olan İ.Ü. Onkoloji Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Erkan Topuz, yine herkesi ekran başına kilitleyen açıklamalarda bulundu. Topuz, kanserle mücadelenin anne karnında başladığına dikkat çekerek hamile kadınların ve bebek sahibi insanların evde dikkat etmeleri gereken noktaları anlattı. Bulaşık deterjanlarından, halıların temizliğine kadar çok önemli ayrıntılar...  "Benim mücadelem bu yaştan sonra halkımızı kanserden korumaktır. Kanser tedavisi sonra geliyor. Bir korunma bin tedaviden evladır. Bunları ilk defa duyuyorsunuz ama gerçek bunlar. Ben bunları kendimi bu işe adadığım için anlatıyorum. Bu anlattıklarımı Türkiye ilk defa duyuyor. Belki dünyada da çok az duyan vardır" diyen Prof. Dr. Erkan Topuz, herkesi şaşırtan açıklamalar

Kanseri Yediklerinizle Savın

Resim
Kanseri Yediklerinizle Savın Kanserin başlaması ve/veya ilerlemesinin önlenmesinde beslenme çok önemli. Daha net ve umut verici bir ifadeyle beslenme ile kanser önlenebiliyor. İşte Prof. Dr. Ahmet Aydın'ın önleyici beslenme önerileri...  Kanser sanki bulaşıcı bir hastalık salgını gibi, sürekli artıyor… Tıptaki ilerleme kanserdeki artışı azaltmadığı gibi ilerlemesini de engelleyemiyor! Uzmanlar kanserin ancak erken teşhisinin (mamografi, prostat spesifik antijen; PSA ve diğer tümör belirteçleri vb.) yapılabileceğini ve ilerlemesinin de ilaç, ışın ve ameliyat ile mümkün olduğunu anlatıyorlar. Bu erken teşhis çabalarının tıp sektörüne para kazandırmakta olan başarısı ile kanserin tedavi başarısı maalesef aynı paralellikte gitmemektedir. Bu çevreler rant getirmediği için kanserin erken önlenmesi adına neredeyse hiç çaba sarf etmemektedirler. Kanser vakalarının yarısını akciğer, kalın bağırsak, meme ve prostat tümörleri oluşturur. Kalın bağırsak (kolon), meme ve prostat ka

Neme Lâzım!

Neme Lâzım! Değerli dostlar; bir fert olsun, bir aile olsun, bir toplum olsun, bir millet olsun neden çöker diye düşünürsek en önemli nedenlerden birisi “Neme lâzımcılıktır!”. Neme lâzımcılık sağlıklı bünyeyi içten kemiren kanser gibidir. Her ortama kolaylıkla sızar. Kimsenin haberi olmaz. Toplumu ve fertleri içten eritir. Koca bir çınar içi çürüyünce çöktüğü gibi o toplum da ne kadar güçlü olursa olsun çöker gider. Neme lâzımcılığın girdiği yerde kötülükle mücadele biter. Kötülük serbest kalarak şımarır, alır başını gider. Bir örnek verelim. Ülkemizde dünya şaheseri bir bina var. O ülke halkı o binayla övünüyor. Her yıl sayısız turist o binayı ziyaret edip; milyonlarca liralık döviz bırakıyor. Bir gün iki yaramaz çocuk o binanın karşısında ateş yakmışlar. Oradan geçenler “ neme lâzım” diyerek kimse yetkilileri ve itfaiyeyi aramamış. Sonra ateş büyüyüp o güzel binaya sıçramış. O şaheser bina birkaç dakikada kül olur gider. İşte size şanlı tarihimizden yüzde yüz yaşanmış bir