Kayıtlar

toprak etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kan Toprağa Düşünce

  Kan Toprağa Düşünce   Kıyam gününün o en yakın buluşma anında Bir kurşun ile toprağa düşsün bedenim Bir daha o yerden kalkmamacasına Önce bir damla kanım dökülsün toprağa Akacak temiz kanların habercisi olsun Ve ardından ılık bir titremeyle Bütün damarlarım boşalsın yağmur yerine Ki; Daha güzel güller yeşersin o topraktan Daha güzel güller benden Bu yola kurban   Ağıtlar yakılmasın ardımdan Bilinsin, yüreklere işlensin Yalnız Allah için yaşansın Ve ölüm Ölüm de yalnız O'nun için olsun   Ne gözyaşı avutur gönülleri Ne bir müjde güldürür bu yüzleri Kimbilir belki kanımı bekliyor Açmak için bu toprağın gülleri   Varsın zulüm bütün dünyayı sarsın Varsın sevinçler de başka bahara kalsın Madem ölüm tek bir defa gelecek O da neden Allah için olmasın   Yüreklerden yeni bir filiz çıksın Hiç yılmasın beklesin gündüzleri Birgün yine toprak kana susarsa Bekletmesin açılacak gülleri   Abdullah Taşkıran

Anadolu Toprağı

Anadolu Toprağı Senelerce sana hasret taşıyan, Bir gönülle kollarına atılsam. Ben de bir gün kucağında yaşayan, Bahtiyarlar arasına katılsam... Yalnız senin tatlı esen havanda, Kendi milli gururumu sezerim. Yalnız senin dağında ve ovanda, Başım gökte, alnım açık gezerim. Hürüm derim, eskisinden daha hür, Zincirinle bağlansa da ayağım. Şimdikinden daha ferah görünür, Zindanında bile olsa durağım... Bir gün olup kucağına ulaşsam, Gözlerimden döksem sevinç yaşını. Sancağımın gölgesinde dolaşsam, Öpsem... Öpsem toprağını taşını. Orhan Seyfi Orhon

Toprağa Çıplak Ayak Basmanın Faydaları 1

Toprağa Çıplak Ayak Basmanın Faydaları 1 ·      Uyku kalitenizi arttırır. ·      Eğer sizde kronik olarak uyku problemleri çeken, ya da daha kötüsü “insomnia” yaşayan şanssız azınlıktansanız çıplak ayakla toprak üstünde yürümek vücuttaki kortizol seviyesini düşürdüğünden dolayı size yardımcı olabilir. ·      The Journal Of Alternative and Complementary Medicine ‘de yayınlanan bir çalışmaya göre uyurken çıplak ayakları özel olarak hazırlanmış yatak içi düzenek sayesinde toprağa değdirilen deneklerin gece salgıladıkları kortizol oranı kayda değer biçimde düşmüş ve gün içerisindeki kortisol oranlarıda yine önceki kayıtlara oranla daha düşük seyretmiş. Kortisol ‘un amiyane tabirle diğer adının “stres hormomu” olduğunu düşünürsek, düşük kortizol seviyesinin iyi bir uyku için neden çok önemli olduğunu daha iyi anlayabiliriz. ·      Kanserden romatizmaya kadar her türlü hastalığı engelliyor. ·      Kanserden damar sertliğine, romatizmadan astıma kadar pek çok hastalığın sebebi &

Toprağa Çıplak Ayak Basmanın Faydaları 2

Toprağa Çıplak Ayak Basmanın Faydaları 2 İstanbul’da Doğal Yaşam Mümkün mü? İstanbul ve stressiz yaşam kelimelerini yan yana görünce hemen irkilmeyin. Tahminen bu soruya şehirde yaşayan çoğunluğun cevabı ‘’Hayır’’ olur. Ama gene de bunu hayal etmekten kendimizi hiçbir zaman alıkoyamayız. Belki bir gün olur diyelim ve nasıl stresten uzak bir hayatınız olabilir hayal edelim. Araştırmalar bahçede yaşa diyor! Bilim insanları yaptıkları araştırmada, haftada en az 3 gün, 20 dakika doğada zaman geçirmenin kortizol stres hormonu seviyesini düşürdüğünü tespit etti. Tüm hastalıkların temelini oluşturan stresten kurtulmanın, daha uzun bir ömür olduğunu hepimiz biliyoruz. Özetle araştırmalara göre, Beykoz’un Riva bölgesinde konumlanan Düşler Vadisi’nde yaşamak ve bahçede zaman geçirmek bilimsel olarak daha uzun ve daha sağlıklı bir ömür demek! Düşleriniz dışında hiçbir şey yok! Bir grup yetişkinle gerçekleştirilen deneyde, katılımcılar 8 hafta boyunca, haftada en az 3 gün

Toprağın altında ne var?

Toprağın altında ne var? Behlül Dânâ hazretleri, Halife Harun Reşid’e: “- Bil bakalım! Toprağın altında en çok ne var?” diye sorunca, “- Ölüler var!” der. “- Bilemedin!” deyince; “- Böcekler var!” der. “- Yine bilemedin!” deyince; “- Peki, ne var?” diye sorar. O da şöyle der: “- Gelen sesleri duymuyor musun? Salihler: “- Keşke biraz daha ibadet etseydik, şu yüksek makamlara biz de sahip olsaydık!” diyorlar. Günahkârlar; azap içinde: “- Keşke şu günahları işlemeseydik! Diye feryat ediyorlar. “- Kâfirlerin feryatları ise dayanılacak gibi değil, çok şiddetli azap içindeler. ‘Keşke bir kelime-i şehadet getirseydik, Rabbimize iman etseydik!’ diye feryat ediyorlar.”

Üç Arşın Toprak İçin Değer mi?

Üç Arşın Toprak İçin Değer mi? Adam, sürekli daha fazla kazanmaya ve zengin olmaya çalışan bir çiftçidir. Bir gün daha verimli topraklara sahip olmak için toprakların geniş olduğu bir memlekete gider. Oranın Reisine gider ve “Ben toprak sahibi olmak istiyorum, sizde bolca toprak olduğunu ve isteyene verdiğinizi işittim.” Reis, “Evet isteyen herkese toprak veririm.” Ve gözünün gördüğü her yeri bir şartla alabileceğini söyler. Reisin şartı şudur: Toprak sahibi olmak isteyen adam, bir noktadan başlayarak almak istediği toprağı küçük çukurlar kazarak işaretleyecektir ancak, güneş batmadan istediği genişlikte araziyi kazarak başladığı noktaya gelmek zorundadır, böylece akşama kadar ne kadar arazi çevrelemişse hepsi kendisinin olacaktır. Adam, güneşin doğuşuyla hoşuna giden araziyi büyük bir hızla işaretlemeye başlar, yolun yarısı geçmiştir ki güzel bir arazi daha görür. “Burayı da arazimin içine katarsam iyi olur, verimli bir alan” der. Sağa doğru koşu alanını daha da f

Bir Çuval Toprak Ve Arsa

Bir Çuval Toprak Ve Arsa Eski Endülüs Hükümdarlarından biri fakir bir kadının arsasına yeni bir saray yapılmasını emretti. Arsa hükümdarın sarayına alındı ve hükümdar arsanın bedelini de ödemiyordu. Müşkül durumda kalan kadın, çareyi, hükümdarı, kadıya şikâyet etmekle buldu. Zamanın Şeyhü'l îslâmı, kadını dinleyip haklı olduğuna hükmettikten sonra, hükümdara hiç bir şey söylemeden bir çuval ve bir de kazma kürek alıp kadının arsasından toprak doldurmaya başladı. Padişah sarayından Şeyhü'l îslâmı seyrediyor kendi kendine: — Herhalde Şeyhü'l İslâm aklını oynatmış olsa gerek, diyordu. Şeyhü'l İslâm çuvala bir miktar toprak doldurdu ve sırtına alıp götürmek istedi. Fakat ihtiyar olduğundan ve toprak da ağır olduğundan kaldıramamıştı. Biraz daha toprak koyup çuvalı ağzına kadar doldurdu. Tekrar kaldırmak istediğinde tabi ki, kaldıramaz! Şeyhü'l İslâmın bu acaip halini seyreden hükümdar daha fazla sabredemeyip huzuruna çağırdı ve: — Hocam, sen bu zayıf h

İnsanın Gözünü Bir Avuç Toprak Doyurur

İnsanın Gözünü Bir Avuç Toprak Doyurur Halinden yoksul olduğu anlaşılan bir adam, deniz kenarında oltayla balık tutuyordu. Tevafuken oradan geçmekte olan ülkenin padişahı bu gariban adamla ilgilendi ve ona, “Oltana ben burada iken ilk takılan şey ne olursa sana onun ağırlığınca altın vereceğim” dedi. Biraz sonra oltaya takıla takıla ortası delik bir kemik takıldı. Hükümdar balıkçıya, “Ne yapalım, rızkın bu kadar, oltana ağır bir şey takılmadı” diyerek alıp sarayına götürdü. Saraya varınca adamlarına, balıkçıya elindeki kemiğin ağırlığınca altın vermelerini emretti Kemiği terazinin kefesine koydular, öbür kefesine de altın koymaya başladılar. Beş, on, yirmi, elli diyerek altınları koydular ama kemik yerinden oynamıyordu. Görünüşte dört beş altını zor tartar göründüğü halde, tahminlerin on misli üzerinde altın koydular kemik bana mısın demedi. Altını doldurmaya devam ettiler, terazinin kefesi doldu taştı ama kemik tarafı yerinden kımıldamıyordu. Bunda bir sır olduğunu anladılar.

Toprak

Toprak Âdem Sıyam Hay’dan Hû’ya bir seferdir… Kara toprak Su renksizdir... Duru, berrak, Emer onu kara toprak; Işığını yer güneşin, Havada renklenir yaprak. Göğe ser çeken her bir dal, Mânâ timsâli bir bayrak. “Ey kusur gözlü insan!” der, “Şu sanata hayretle bak. Şu kâinat sarayında Görüyor musun bir çatlak?” Bir’den gelir ancak birlik, Bir, kabul etmez bir ortak. Mutlak Bir’e her şey birdir: Küçük büyük, yakın uzak… Kudret çekici “hak hak” der, Hak, adâletledir ancak. Hakkı yere gizlesen de Asıl orda mîzân-ı hak. Arar bulur yer, yer seni, Kaç bakalım bucak bucak! Bağlanacak ağzın dilin, Âzâların konuşacak. Bir de şöyle bakabilsen: Toprak sana açmış kucak. Bu, rahmetin kucağıdır, Ana kucağından sıcak. Fakat hayat bırakmıyor, Kurmuş sana baldan tuzak. Bu eşyâyı ne toplarsın? Misâfirsin, elden bırak! Sırtladığın yükü indir, Gemidesin, behey ahmak! Toprak, vuslat kapısıdır; Ölüm,

Hz. Mevlâna’dan Güzellikler 1

Ol! “Sevgide; güneş gibi ol! Dostluk ve kardeşlikte; akarsu gibi ol! Hataları örtmede; gece gibi ol! Tevazuda; toprak gibi ol! Öfkede; ölü gibi ol! Her ne olursan ol! Ya olduğun gibi görün! Ya göründüğün gibi ol!” Diyor Hz. Mevlana Rahmetullâhi Aleyh

Eğitimde Sevgi Prensibi Ve Disiplinin Yeri

Eğitimde Sevgi Prensibi Ve Disiplinin Yeri Hicret Toprak Ankara Müftülüğü AİRB Koordinatörü Doğan her yeni çocuk, Cenab-ı Hakk’ın insanoğluna duyduğu sevginin ve ondan henüz umudunu kesmediğinin bir delilidir. “Eğitim”, hayata ve topluma intibak edebilmenin ortak adıdır. Yeni doğan çocuğun beslenmeye alıştırılması, denilebilir ki, insan neslinin eğitimle tanıştığı ilk somut anlardır. Annenin güleryüzü, sevgi öpücükleri, konuşup-okşaması, sevgi göndermeleri bu eğitimin devam eden parçalarıdır. Sevgi sadece insan varlığının değil, bütün yaratılmışların ortak hamurudur. Toprakta yeşeren bir bitki, açan bir çiçek, güneşin ısı ve ışık kaynağı oluşu hep bu sevginin dışa vurumudur. O sevgi olmasa kâinat yaratılmaz; canlılar insanoğluna gıda taşımaz; kâinat insana teslim olmazdı. Kâinatın belli bir düzen içerisinde işleyişi, Yaratandan-yaratılana, yaratılandan-Yaratana bir sevgi akışıdır. O sevgi olmasa yağmur yağmaz, toprak yeşermez, güneş ısıtmazdı. O sevgi olmasa sular akmaz, ç

Grönland’da Seni Sokan Yılan, Burada Beni De Sokar Mı?

Grönland’da Seni Sokan Yılan, Burada Beni De Sokar Mı? Bahar aylarının verimli topraklarının içinde iki tohum yan yana yatıyorlarmış tohumlardan biri diğerine, ''Ben büyümek istiyorum! '' demiş, ''Köklerimi altımdaki toprağın derinlerine ve filizimi yeryüzüne göndermek istiyorum! Baharın müjdecisi tomurcuklarım açılsın istiyorum! Güneşin sıcağını yüzümde, sabahın tatlı dokunuşunu yapraklarımda hissetmek istiyorum!'' Ve büyümeye başladı tohum. Filizlendi, büyümeye başladı… Çiçeklendi, meyveler verdi, Meyvelerini binlerce insan, hayvan, canlı yedi… Meyveden binlerce tohum yeryüzüne dağıldı. İkinci tohum ise, ''Ben korkuyorum!'' dedi, ''Köklerimi altımda yatan toprağın derinliklerine gönderirsem, karanlıklarda beni neyin beklediğini bilemem. Üstümdeki toprağı zorlayıp yeryüzüne çıkmaya çalışsam, filizlerim zarar görebilir! Hem tomurcuklarım açmaya başladığında üzerlerinde salyangozlar gezip, onları yemeğe kalkarsa? Ya tom

Mevlana’da Sevgi

Mevlana’da Sevgi: Hamdım, pi ş tim, yand ı m! 1.    Cömertlik veya yardım etmede akarsu gibi ol! 2.    Ş efkat ve merhamette, g ü ne ş gibi ol! 3.    Ba ş kalar ı n ı n kusurunu ö rtmede gece gibi ol! 4.    Hiddet ve asabiyette, ölü gibi ol! 5.    Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol! 6.    Ho ş g ö r ü l ü kte deniz gibi ol! 7.    Ya oldu ğ un gibi g ö r ü n, ya da g ö r ü nd ü ğ ü n gibi ol! “Bu eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ”