Kalbimizdeki Nur
Kalbimizdeki Nur Kalpteki nur… Muazzam mefhum nur… Işığın ötesi… Işık, nurun belki ayak izi; kendisi değil… Işık ne kadar harikalaşırsa harikalaşsın bir madde parçası. Işığın izini verip de kendisinin göstermediği şey; nur! Denilebilir ki ışık nurun gölgesi. Kalbimizde bir nur var, ruh işte budur; o nur olmasa hiçbir şey mümkün olamaz. Göz onunla görüyor, kulak onunla duyuyor, insan o nurla seziyor, düşünüyor ve hareket ediyor. İnsana basit gibi gelen bu ifade çile çekenler için ne büyük mana ifade eder. Kuran’da Allah kendisini “Semaların ve Arzın Nuru” olarak ifade eder. O nurun ötesi… Çünkü hiçbir şey O değildir. O’ndandır. Ama O değildir. Ruhu, ruhla ruhi sezişle izah ediyoruz. Yoksa bu davayı akılla çözmenin imkânı yok. Bütün ilahi sırlar ruhta… Bu işin de en büyük kahramanları tasavvuf ehli… Onlar ruhun topoğrafyasını bir harita katiyyeti ile çıkarmışlardır. Ruh, ilahi nurdan bir akis olunca insanda azim bir mesuliyet doğuyor. Allah’ın emanetini yerine koyma me...