Kayıtlar

şamar etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Şamar Oğlanı

Şamar Oğlanı Şamar Oğlanının İngilizcesi "Whipping boy" dur. Avrupa’da devrin âdetlerine göre her prens, her saray mensubu, her zâdegan çocuğu, mektebe bir yaşıtı ile gidiyordu. Bu yaşıt öğrenci halktandı. "Asîl" çocuk bir hata işlediği zaman, sopayı veya şamarı onun nâmına, halk çocuğuna vuruyorlar; şamarı, gariban “Halk Çocuğu” yiyordu. İşte “Şamar Oğlanı!” kavramı bu adetten ortaya çıkmıştır. Dikkat Edelim: Bu işler bu gün de böyledir. Devrin asilzadesi “Şerefsiz Haramzadesi” bir suç işler. Ona bir türlü ceza vermezler, veremezler. Garibanın biri bir hata etse ona en ağır cezayı verirler. Dünya adaleti böyledir. Ama ahiret âleminde işler tersine dönecek, kimseye zerre miktarı haksızlık yapılmayacak. Boynuzsuz koyun, boynuzlu koyundan hakkını alacaktır.

Şeriat, Tarikat, Marifet, Hakikat Ne Demek?

Şeriat, Tarikat, Marifet, Hakikat Ne Demek? Öğrencilerinden biri Mevlana'ya sormuş; "Efendim, “Şeriat, Tarikat, Marifet, Hakikat” bu dört kapı meselesini ben pek anlayamıyorum. Bana anlatır mısınız?" "Şimdi git, karşı medresede dersini çalışan dört kişi var ve hepsi rahlelerine eğilmiş. Sen git bunların hepsinin ensesine bir şamar at, sonra gel sana anlatayım." Öğrenci gitmiş, birincinin ensesine bir tokat atmış. Tokadı yiyen derhal ayağa kalkıp arkasını dönmüş ve daha kuvvetli bir tokatla karşılık vermiş. Öğrenci dayağı yemiş, geri dönecek ama hocasına itaat var. Yaradan’a güvenip ikinciye de bir tokat atmış. O da derhal ayağa kalkıp elini kaldırmış. Tam tokadı vuracakken vazgeçip yerine oturmuş. Öğrenci devam etmiş, üçüncüye de bir tokat atmış. Üçüncü şöyle bir kafasını çevirip baktıktan sonra çalışmasına devam etmiş. Dördüncü, tokadı yemesine rağmen hiç oralı bile olmadan çalışmasına devam etmiş. Öğrenci Mevlana'ya dönmüş, olanları anla