Kayıtlar

kalleş etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Nato Dönek ve Kalleş...

Nato dönek olmasaydı, Rusya Ukrayna’ya giremezdi. Ukrayna 2013-14'te Nato’ya başvurmuş ama alınmamış. Ey Nato! Samimiysen neyi bekledin? Birer Nato ülkesi olan ABD ve AB ülkeleri; Pkk’ya binlerce uçak - tır silah, askeri destek, techizat ve istihbarat verdi. Ey Nato sen Pkk’ya mı yoksa Türkiye’ye mi çalışıyorsun! Türk askeri senin askerin değil mi? Pkk'nın şehit ettiği hep Türk askeriydi yani Nato askeriydi… Peki Nato neredeydi? Sadece göstermelik kınamalar… O zaman tek çare: Türk Devletleri Birliği ve İslâm Birliği… Türkiye bu iki hedefe kilitlenmeli…

Haim Nahum Planı Devam Ediyor

Resim
  Haim Nahum Planı Devam Ediyor Küresel güçlerin bugünkü sinsi oyunlarını kavrayabilmek için tarihte yaşadıklarımızı çok iyi bilmek zorundayız. Çünkü o tuzak ve entrikalar sonucu dünyaya nizamat veren koskoca Osmanlı Devleti elimizden çıktı.   Osmanlı’nın yıkılmasının en önemli aktörlerinden biri de, Manisa doğumlu Siyonist Haim Nahum (1872-1960)’dur. Papaz olarak yetişti ve Yahudi okullarında ders verdi. Siyonist planları uygulamak için pek çok siyasi olayın içinde yer aldı.   Paris Üniversitesi’nde okudu ve orada Hahambaşı oldu. Paris’te bulunduğu yıllarda Türkiye içinde itibar kazanabilmek için güya lehimizde (!) konferanslar başlattı. Türkiye delegasyonu ile irtibata geçti.   Haim Nahum, Lozan Barış Antlaşması sırasında Mısır hahambaşısı idi. Arabuluculuk bahanesi ile Türkiye heyeti içinde yer almayı başardı. Zamanın başbakanı İsmet İnönü’nün başdanışmanlığına kadar yükseldi. Lozan’da etkili bir aktör olarak görev yaptı.   Önce, Türkiye’nin Lozan’a hazırlıksız git

İç Ve Dış Düşmanlar

İç Ve Dış Düşmanlar              İslâm düşmanları, geçmişte kaba kuvvetle, sinsi plânlarla İslâmiyeti ortadan kaldırmak için çok çalıştılar. Bunda tam bir başarı sağlayamayınca bu defa açıkça dine saldırmaya başladılar. İslâm kitapları hatta, Kur'ân-ı kerîmler bile yasak edildi. Bu İslâm âlimlerinin yerine, kendileri tarafından yetiştirilen din câhili kimseleri getirdiler...             Sonradan gelen İslâm düşmanları da; “din adamları fen bilmez, din adamları câhildir, gericidir.” diyerek Müslüman yavrularını İslâmiyetten uzaklaştırmaya çalıştılar. İslâmiyete ve Müslümanlara zararlı olan şeylere asrîlik, ilericilik dediler.           Bu vatan hâinleri ile en büyük mücadeleyi yapan Cennet mekân Sultân ll. Abdülhamîd Hân oldu. Bunun için “Kızıl Sultan” ilân edildi. Abdülhamîd Hân, Avrupalı profesörler ve fen adamlarını, çok yüksek maaş vererek İstanbul'a getirtti. Vatanına, milletine, dinine bağlı ilim ve fen adamları yetiştirdi. Kıymetli subaylar yetiştirdi. Fakat Balkan,

Ahde Vefa Böyle Olur!

Ahde Vefa Böyle Olur! Hire kralı Numan b. Münzir, bir gün veziriyle birlikte ava çıkar. Ebu Kâbûs lâkaplı Nu’mân bin Münzir (580-602), milâdî 268-633 yılları arasında Irak ve Arap Yarımadasında hüküm sürmüş olan Lahmî Oğullarının (Benû Lahm/ Hîre Krallığı) en meşhur krallarından olup, Câhiliyye Dönemi Arap tarihinde, “Sâhibu Yevmu’l Bu’s ve Yevmu’l Naîm/ Keder ve Nimet Günü Sahibi” olarak vasıflandırılmaktadır. Nu’mân bin Münzir, bir gün (Yevmu’l Bu’s) insanlara kötülük yapardı, diğer gün de (Yevmu’l Naîm) iyilik. Keder günü olduğu bir sabah, yanına hizmetçisi Şerîk bin Adiyy İbn Şurahbil’i de alarak gezintiye çıkan Nu’mân bin Münzir, yolda el-Tâi kabilesine mensup olan bir fakir Bedevî ile karşılaştı. Çoluk çocuğuna yiyecek bulmaya çıkan Bedevî, o günün keder günü olduğunu, dolayısıyla da öldürülmesinin kesin olacağını biliyordu. Bu yüzden, Numân bin Münzir’e, “Ey Melik, bu günün keder günü olduğunu biliyorum. Ancak, çoluk-çocuğum açlıktan kıvranıyorlar. Bana izin ver