Kayıtlar

dükkân etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Dükkân veya iş Yerinizi Açarken Okunacak Dua

Dükkân veya iş Yerinizi Açarken Okunacak Dua اَللّٰهُمَّ يَا مُفَتِّحَ الْاَبْوابِ اِفْتَحْ لَنَا خَيْرَ الْبَابِ اَللَّهُمَّ ارْزُقْنَا رِزْقاً حَلاَلاً وَاصِعًا بِرَحْمَتِكَ يَا أَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ آمين   Okunuşu: Allâhümme yâ müfettihal ebvâb . İftah lenâ hayral bâb. Allahümmerzukna rizkan halâlen ve rizkan vasian birahmetike ya erhamer rahimiyne! Âmin! Anlamı: Ey kapıları açan Allah'ım, bize hayır kapılarını aç. Rahmetinle bize helâl ve geniş rızık ver. Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allah'ım. Duamızı kabul et! Kaynak: (Açıklamalı Dua Hazinesi, Bilal Eren)

Bağdat’ta Yangın Hikâyesi

Bağdat’ta Yangın Hikâyesi Bir gece halkın yanık bağrından çıkan ah ateşinin, Bağdat’ın yarısını küle çevirdiğini duydum. O anda adamın biri ellerini havaya kaldırıp Allah’a şöyle dua etmiş; “Çok şükür, bu yangın dükkânıma zarar vermedi. ” Yoldan geçen bir ulu kişi, adamın niyazını işitince onu uyarmak istemiş; “Ey bilgisiz adam, sen yalnız kendini mi düşünürsün! Koca şehrin yarısı yanıp küle dönmüş, sense dükkânının kurtulduğuna seviniyorsun, öyle mi! İnsanların açlıktan karınlarına taş bağladığını gören birisi, taş yürekli değilse, ağzına bir lokma atamaz. Yoksulların açlıktan kan tükürdüğünü gören bir zengin, ağzındaki lokmayı ne yüzle çiğner! Hasta sahibi sağlıklıdır diye düşünme! Çünkü hastasının derdiyle kıvranmaktadır. Merhametli yolcular konak yerlerine vardıklarında, geride kalan dostları gelmedikçe uyumazlar. Diken taşıyan kişinin eşeği çamura saplandığı zaman padişahların gönlü bundan mustarip olur. ” Mutlu olmak isteyen irfan sahibi kimseye Sadi’nin şu sözü yetişir.

Kim Aptal?

Kim Aptal? İş adamı tıraş olurken bir yandan da berberiyle sohbet etmektedir. Derken, kapının önünden ağır ağır geçmekte olan paspal bir çocuk görürler. Berber, iş adamının kulağına fısıldar; -“Bu çocuk var ya, dünyanın en aptal çocuklarından biridir! Bak; dikkat et şimdi…” Berber çocuğa seslenir: -“Ali, buraya gel!”. Bunun üzerine çocuk sakince dükkâna girer ve yüzündeki aptalca sırıtmayla berberi selamlar. Berber iş adamının kulağına sessizce, -“Bak şimdi” diye fısıldar ve bir elinde 5 TL, diğer elinde 20 TL lik bir banknot olduğu halde çocuğa sorar: -“Hangisini istiyorsan alabilirsin?” Çocuk dalgın dalgın bir 5 TL ye bir de 20 TL ye bakar ve sonunda 5 TL lik banknotu hızlıca çekerek berberin elinden alır. Berber iş adamına döner ve gülerek: - “Gördün mü? Sana söylemiştim.” der. Tıraş bitince iş adamı sokağa çıkar ve az ileride kendi kendine oynayan Ali’yi görür. Yanına giderek, neden 20 TL değil de, 5 TL’lik banknotu aldığını sorar. Çocuk hiç de aptalca olm