Kayıtlar

Edeb etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Edebi Kimden Öğrendin?

  Edebi Kimden Öğrendin?   Hz. Lokman Aleyhisselâm'a “- Edebi kimden öğrendin?” Diye sormuşlar, “- Edepsizlerden!” Demiş; “- Onlarda görüp de beğenmediğim hareketleri yapmaktan sakındım." Gözlerimiz, herkesi görür ama kendimizi göremez. Başkasının hatasını görürüz fakat kendi hatamızı göremeyiz. Ne kadar şükretsek azdır. Müslüman bir ülkede yaşıyoruz, bütün imkânlara sahibiz ve kıymetini bilmiyoruz. Ölüm en güzel nasihat iken hiç ölmiyecekmişiz gibi yaşıyoruz. Lokman Aleyhisselâm’ın bu sözlerinden de çok duygulandım.

Ya Hu Edep

Ya Hu Edep Yetmez su hava toprak ateş Ya Hu edep illa ki edep Çamuru pişirmeden güneş Ya Hu edep illa ki edep! Dil ile hayvanı bağlasan Göz ile yürekler dağlasan Öz ile özünden çağlasan Ya Hu edep illa ki edep! Güneşe baksan yüzü solsa Asanı atsan yılan olsa Deryalar avucuna dolsa Ya Hu edep illa ki edep! Oturup Nebilerle yesen Sen olsan gönüllerde esen Bir olup enel-Hak' ta desen Ya Hu edep illa ki edep! Şeytanın kast etsin dalaşsın Varsın dört yanını dolaşsın Anka olup dağları aşsın Ya Hu edep illa ki edep! El uzatıp aya dokunsan Şems'e giden yolu da bulsan Yetmez İhsan kâmilde olsan Ya Hu edep illa ki edep! (Alıntı)

Edeb Örtüsünü Giymemişse Beden

Edeb Örtüsünü Giymemişse Beden Kalbin köşküne kurulmuşsa nefis; İnsan da bir, hayvan da bir... Edeb örtüsünü giymemişse beden; Bahar da bir, hazan da bir... Haram lokmaya alışmışsa kursak; Aç da bir, tok da bir... Haline şükrü unutmuşsa insan; Az da bir, çok da bir... Merhamet elini tutmamışsa vicdan; Zalim de bir, mazlum da bir... Bildiği ile amel etmemişse dimağ; Âlim de bir, cahil de bir... Samimiyetten nasibini almamışsa akıl; Akil de bir, mecnun da bir... Manaya bakmayı bilmemişse göz; Güzel de bir, çirkin de bir... Vermeye kudretsiz kalmışsa el; Zengin de bir, fakir de bir... Vermeye kudretsiz kalmışsa el; Zengin de bir, fakir de bir... Ezandan huzursuz olmuşsa kulak; Duyan da bir, sağır da bir... Kulluğun önüne geçmişse kibir; Şeytan da bir, melek de bir... Ve gaflet uykusuna dalmışsa ruh; Hayat da bir, ölüm de bir... Allah aşkını tatmamışsa gönül; Sevgi de bir, nefret de bir... Mevlânâ Ce

Edeb

Edeb Edeb, İslâm nazarında o kadar ehemmiyetlidir ki, onu kısaca târif etmek için “İslâm, edepten ibârettir.” denilebilir. Çünkü Allah ve Rasûlü’ne itaat edilerek yapılan işlerin tamamı, aynı zamanda edeb îcâbıdır. Yasaklar ise edebe muhâlif olan şeylerdir. Akıl ve hikmet nazarı ile bakıldığında Kur’ân-ı Kerîm’de en fazla üzerinden durulan mevzuun, edeb ve ahlâk olduğu görülür. Ondaki târihî kıssalar dahî edeb ve ahlâkı, yâni davranış mükemmelliğini telkin maksadıyla zikredilmiştir. Mevlânâ Hazretleri bunu ne güzel ifâde eder: “Gözünü aç da Allâh’ın kelâmına baştanbaşa bir bak! Âyet âyet bütün Kur’ân edeb tâliminden ibârettir!” Kullarına edeb ve inceliği tavsiye eden Cenâb-ı Hak, bunun zıddı olan çirkinliklerden de nehyeder. Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur: “Muhakkak ki Allah, adâleti, ihsânı, akrabâya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri (yâni edepsizlik ve hayâsızlığı), fenâlık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt verir.” (en-Nahl, 90) Diğer bi

Edeb

Edeb Hz. Lokman Aleyhisselâm'a: - "Edebi kimden öğrendin?" diye sormuşlar. Şu cevabı vermiş: - Edepsizlerden. http://kitap.mollacami.com

Cennet Çiçekleri

Cennet Çiçekleri Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan sebebidir ve büyük mükâfat Allah'ın katındadır.” (Enfâl, 28) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Çocuklarınıza ikrâm edin ve terbiyelerini güzel yapın.” (İbn-i Mâce, Edeb, 3) Hz. Âişe (ranhâ)’nın rivâyet ettiğine göre bir defasında Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem, torunlarını severken ziyâretine İslâm’ın merhamet, şefkat, nezâket ve inceliğinden uzak bir bedevî geldi. Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in çocukları ziyâde sevmesine hayret ederek: “–Yâ Rasûlallah! Siz çocuklarınızı öper (sever) misiniz? Biz çocuklarımızı öpüp okşamayız.” dedi. (Allah’ın evlât nîmetine karşı bedevînin duygusuz ve duyarsızlığı, Allah Rasûlü Sallallahü Aleyhi Vesellem’i müteessir etti.) Bedevîye: “–Allah senin gönlünden merhamet ve şefkati çekip çıkarmışsa ben ne yapabilirim!..” buyurdu. (Buhârî, Edeb, 22) Kısa Günün Kârı Cennet meyveleri olan çocuklara şe

100 Hadisi Şerif 1

100 Hadisi Şerif 1 ١) «يَا أَيُّهَا النَّاسُ تُوبُوا إِلَى اللَّهِ وَاسْتغْفِرُوهُ فَإِنِّي أَتُوبُ فِي الْيَوْمِ مِائَةَ مَرَّةٍ» 1) “Ey insanlar! Allah’a tövbe edip ondan af dileyiniz. Zira ben ona günde yüz defa tövbe ederim.” Müslim, Zikir 42. Ayrıca Ebû Dâvûd, Vitir 26; İbni Mâce, Edeb 57. ٢) «عَجَباً لِاَمْرِ الْمُؤْمِنِ إِنَّ أَمْرَهُ كُلَّهُ لَهُ خَيْرٌ، وَلَيْسَ ذَلِكَ لِأِحَدٍ إِلاَّ لِلْمُؤْمِنِ: إِنْ أَصَابَتْهُ سَرَّاءُ شَكَرَ فَكَانَ خَيْراً لَهُ، وَإِنْ أَصَابَتْهُ ضَرَّاءُ صَبَرَ فَكَانَ خَيْراً لَهُ» 2) “Mü’minin durumu gıpta ve hayranlığa değer. Çünkü her hâli kendisi için bir hayır sebebidir. Böylesi bir özellik sadece mü’minde vardır: Sevinecek olsa, şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir belâ gelecek olsa, sabreder; bu da onun için hayır olur.” Müslim, Zühd 64) ٣) «لَيْسَ الشَّدِيدُ بِالصُّرَعةِ إِنَّمَا الشَّدِيدُ الَّذِي يَمْلِكُ نَفْسَهُ عِنْدَ الْغَضَبِ» 3) “Gerçek babayiğit, güreşte rakîbini yenen değil, öfkelendiği zaman nefsine hâki