Kayıtlar

mu etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Beklemeyin Olur mu?

Beklemeyin Olur mu?   •      Sevmek için sevilmeyi, •      Yardım etmek için Cumaları, •      Barışmak için küsmeyi, •      Dua etmek için acıları, •      Nazik olmak için karşıdakinin gülümsemesini, •      Selâmlaşmak için karşıdakinin selâm vermesini...   Beklemeyin olur mu?

Yok mu?

  Yok mu?   Neden kalbin kararmış? Bin ocaktan bir ziyâ yok mu? İlâhî, kimsesizlikten bunaldım, âşinâ yok mu? Vatansız, hânümansız bir garîbim... Mültecâ yok mu? Bütün yokluk mu her yer? Bâri bir “Yok!” der sadâ yok mu?   Mehmet Akif Ersoy Rahmetullahi Aleyh

Cehennemde Ateş Yok mu?

Cehennemde Ateş Yok mu? Üç âyet-i kerime meali: “Cennetin neresine bakarsanız bakın, bolca nimet ve büyük saltanat görürsünüz.” (İnsan 20)   “İyi amellerinin mükâfatı olarak (Cennette, müminleri) memnun edecek ne nimetler hazırlandığını, asla kimse bilmesi imkânsız.” (Secde 17)   “Allah’ü Teâlâ, kullarını dar-üs-selama (selamet, saadet yeri olan Cennetine) çağrı ediyor.” (Yunus 25)   Bir hadis-i şerif meali: “Cennetten bir tırnak ucu kadar bir şey dünyaya gelse, Batıyla Doğu arasındakileri tezyin ederdi. Aden ehlinden bir şahıs bilezikleriyle birlikte gözükse, nuru güneşin ışığını söndürürdü. Güneşin yıldızları söndürdüğü şeklinde.” (Tirmizi)   Cehennem azapları kâfirler içindir. İki âyet-i kerime meali: “De ki: Gerçek Rabbinizdendir. Artık dileyen inansın, dileyen inkâr etsin! Biz zalimler için, duvarları çepeçevre onları içine alacak bir ateş hazırladık. Onlar yardım istediklerinde, erimiş maden şeklinde, yüzleri kavuran bir su serpilir....

Stanford Üniversitesi’nin Kuruluş Hikâyesi Doğru mu?

Resim
  Stanford Üniversitesi’nin Kuruluş Hikâyesi Doğru mu? İnternetin ilk kurulduğu yıllardan beri pek çok yerde rastladığımız bir hikâye var. Hikâyeye göre, Stanford, taşralı bir karı koca tarafından, ölen oğulları anısına yaptırılmış. Peki, bu hikâye doğru mu? Efendim, hikâye, kaba saba, soluk, yıpranmış kıyafetler giymiş yaşlı bir çiftin Boston treninden inmeleriyle başlıyor. Çift, soluğu Harvard Üniversitesi’nin Rektörlük binasında alıyorlar. Rektörün bürosundan içeri girer girmez, rektör sekreteri masasından fırlayarak önlerini kesiyor. Öyle ya, bunlar gibi ne idüğü belirsiz taşralılar Harvard gibi bir üniversitede ne arıyorlar?   Adam yavaşça rektörü görmek istediklerini söylüyor. Sekreter işi yokuşa sürüyor “İşte bu imkânsız. Rektörün bugün size ayıracak bir saniyesi bile yok.” gibi bir şeyler geveliyor. Yaşlı kadın çekingen bir tavırla, “Bekleriz” diye mırıldanıyor… Taşralıların biraz bekledikten sonra gideceklerini uman sekreter, sesini çıkarmadan masasına dönüy...

Ölürken “Lâ ilâhe illâallah” Demek Zor Olur mu?

  Ölürken “Lâ ilâhe illâallah” Demek Zor Olur mu?   Mâlikî mezhebinden olan Ebü’l-Hasan-I Fâsi’nin şöyle zikrettiği rivâyet olunmuştur. Bir kul ölüm hâlinde olduğu zaman, biri sağ tarafında, diğeri de sol tarafında olmak üzere muhakkak yanında iki şeytân oturur. Sağ tarafındaki şeytân babası suretinde olarak: “Ey oğulcağızım! Muhakkak ki ben sana karşı çok merhâmetli ve seni çok sevmekteyim. Lâkin ben dinlerin en hayırlısı olan Hıristiyan dini üzere öldüm (binâenaleyh sen de Hıristiyan olarak öl)!” Der. Sol tarafında oturan şeytân da anasının suretinde olarak, “(Ey oğlum)! Şüphe yok ki, benim karnım senin için bir kap –yani koruyucu– memelerim senin için bir saka (olup seni sulamıştı). Kucağım da sana basıp oturacağın yer olmuştu. Fakât ben Yahudi dini üzere öldüm. Yahudilik ise dinlerin en hayırlısıdır (Şu hâlde sen de Yahudi olarak ölmelisin)!” Diye telkin eder.   Ebû hamid –yani Îmâm Gazâlî– hazretleri bunun manâsını “Ed-Dürretü’l-Fâhire Fî-Keşf-İ Ulûm-İl-Âhıre...

Sizce Mahlûk mu, Eşek mi Hangisi İyidir?

Sizce Mahlûk mu, Eşek mi Hangisi İyidir? "İbnü'l kayyim Allah Rahmet etsin, Eşeğin özelliklerinden söz ederken söyle diyordu... “- Eşek hayvanların arasında en ahmağıdır. Gene de insanlar onunla yüklerini taşınır. Binerler onunla yol yürür, Onunla evlerine varırlar...” “- Bunların dışında; Eşek karanlık gecelerde ve yalnızlıkta evinin yolunu bulur, yolunu şaşırmadan evine ulaşır...” “- Yine eşek o karanlık yolculuğunda, en ufak sesleri duyar, zararlı ve faydalı olan sözleri bir birinden ayırt edebilir...” “- Eşek hayvanlar arasında en ahmağı olduğu halde bu kadar beceriye sahip iken) (En güzel surette yaratılan insanoğlu bu karanlık dünya hayatında menziline (cennete) ulaşamıyorsa...” “O insan eşekten daha aşağı değil midir?”

Helâl Haram Gözetiyor mu?

Helâl Haram Gözetiyor mu? Hazret-i Ömer Radiyallahu Anh da şöyle der: “– Bir kimsenin kıldığı namaza, tuttuğu oruca bakmayınız!” – Konuştuğunda doğru söylüyor mu? – Kendisine bir şey emânet edildiği zaman emânete riâyet ediyor mu? – Dünya ile meşgul olurken helâl-haram gözetiyor mu, ona bakınız!” (Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, VI, 288; Şuab, IV, 230, 326)

Müslümanın Gece Hayatı Olur mu?

Müslümanın Gece Hayatı Olur mu? Hayâtı gün ve gece periyodu içinde görmek, ayrı bir ilâhî ihtişam ve ibret levhasıdır. Bir mü’minin gecesini tamâmen uykuda harcayarak ilâhî feyz ve rûhâniyetten mahrum kalması, geceleri bir heykel donukluğu içinde uykuya kurban etmesi büyük bir hüsrandır. Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Şüphesiz gece kalkışı, (kalp ve uzuvlar arasında) tam bir uyuma ve sağlam bir kırata daha elverişlidir. Zira gündüz vakti, sana uzun bir meşguliyet var. Rabbinin adını an. Bütün varlığınla O’na yönel.” (Müzemmil, 6-8) Resûlullah buyurdular: “Geceleyin öyle bir zaman vardır ki, Müslüman bir kimse o zamana rastlayıp Allah’tan dünya ve âhirete dair hayırlı bir şey dilerse, Allah ona dilediğini verir. Bu her gece böyledir.” (Müslim, Müsâfirîn 166, 167) Gecenin sükûn ve bediî manzarasının câzibesi ve sırları, onu ibâdet ve tefekkürde derinleşerek geçirenlere âiddir. Bu sırra sahip olan kulların kalbî âlemleri, ulvî hasletlerle yerler ve gökler kadar genişle...

Doğruluk mu Yiğitlik mi?

Doğruluk mu Yiğitlik mi? Isparta kralı Agezilay'a sormuşlar: -Doğruluk mu daha büyük meziyettir, yiğitlik mi? Cevap gecikmemiş: -Bütün insanlar doğru olsaydı, yiğitliğe ne lüzum kalırdı?

Hiç Namaz Kılmadan Cennete Giren Olur mu?

Hiç Namaz Kılmadan Cennete Giren Olur mu? Uhud harbinin bozgunluğu sırasında Asram (keskin kılıç saldırıcı) lâkabı ile mülakkap Amr İbn-i Sabit, Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’e gelerek; “Ya Rasulallah! İman edip te mi harp edeyim, yoksa harp edip de öyle mi iman edeyim?” diye soruyor. Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem,  “Önce iman et, sonra harb et! Yoksa mahrum olursun.” buyuruyor. Amr ibn-i Sabit kuşluk vakti iman ediyor, harbe girip birçok müşriği kırdıktan sonra öğle ezanı okunmadan şehit oluyor. Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem: “Az işledi, çok kazandı.” buyuruyor. Daha sonra Ebû Hureyre Radiyallahü Anh sahabilere bilmece şeklinde soruyor: “Bana öyle birini söyleyiniz ki hiç namaz kılmadan cennete girmiş olsun?” Sahabiler, “Hiç namaz kılmadan Cennet’e giren olur mu?” dediklerinde; “İşte o Amr İbn-i Sabit’tir. Kuşluk vakti iman etti, namaz vakti girmeden öğleden evvel şehit oldu, cennete gitti.” diyor.  ...

Yoksa Fidan Dikenlerin Arasında Yerimiz Yok mu?

Yoksa Fidan Dikenlerin Arasında Yerimiz Yok mu? Hayat bizimle başlamamıştır. Elbette bizimle de son bulmayacaktır. Nasıl bizden önce yaşayanlar olmuşsa bizden sonra da yaşayanlar olacaktır. Burada mühim olan, bizden öncekilerin bizlere devrettikleri hizmetleridir.  Biz devraldığımız hizmetleri olanca azim ve fedakarlığımızla sürdürüyor, bizden sonrakilere bunu daha kamil manada devretme azminde bulunuyor muyuz? İşte bütün mesele buradadır. Bizden öncekilerin hizmeti gibi hizmetler üretmek, onlar gibi hayırla yad edilecek hatıralar bırakarak gitmek... Tıpkı halife Harun Reşid'in konuştuğu ihtiyar zatın hizmet anlayışında olduğu gibi. İsterseniz bu tarihî olayı bir daha arz edeyim takdirlerinize de, bir daha hatırlayalım hizmet anlayışının nasıl olması lazım geldiğini. Efendim, Harun Reşid bir gün atına binip şöyle bir gezinti yaparak dinlenmek istediğinden Bağdat'ın dışına çıkar, yol kenarında yaşlı bir zatın hurma fidanı dikmekte olduğunu görür. Yaşlı bir adamın hâ...

Cennet ve Cehennem Sonsuz mu?

Cennet ve Cehennem Sonsuz mu? Cevap: Değerli kardeşimiz, Allah Kur'an-ı Kerim'de cennetin de cehennemin de içerisinde bulunan sakinleriyle birlikte ebedi olduğunu bildiriyor. Müminler için ebedi hayat cennettedir: "...onlar orada ebedî kalacaklardır." (Bakara, 2/25). "Mahşer vaktinde sizi toplayacağı gün, işte o zarar günüdür. (Ancak) kim Allah'a inanır ve yararlı iş yaparsa, Allah onun kötülüklerini örter, onu (ve benzerlerini), içinde ebedî kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur." (Teğabun, 64/9) "İman edip sâlih amel işleyenleri, karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için size Allah'ın apaçık âyetlerini okuyan bir Peygamber göndermiştir. Kim Allah'a inanır ve faydalı iş yaparsa Allah onu, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetlere sokar. Allah o kimse için gerçekten güzel bir rızık vermiştir." (Talak, 65/11) "Öyleyse içinde ebedi kalıcılar ...