Kayıtlar

Oduncu etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İhtiyar Oduncu

  İhtiyar Oduncu   Bir miktar odunu, vurup sırtına, İhtiyar bir adam, çıkar yoluna.   Hava gâyet sıcak, yol ise uzun, Adamda başlamış, büyük bir hüzün.   Alnından akıyor, şıpır şıpır ter, Dizinde mecâl yok, gözlerinde fer.   Düşe kalka biraz daha yol alır, Velâkin çok geçmez, tıkanır kalır.   Şöyle der: “Çekilmiyor artık bu hayat, Görmedim ömrümde hiçbir gün rahat.   Şöyle yatsaydım ocak başında, Odun taşımak zor, yetmiş yaşında.”   Sonunda odunu yerlere atıp, Haykırır yürekten, etrafa bakıp:   “Nerdesin Azrâil, gelsene artık! Çekilmez oldu bu ihtiyarlık!”   Etrafa yayılan sesi işitip, Gelir hemen biri, oldukça muzip.   “Beni çağırdın der, bir derdin mi var? Dileğin nedir ki, söyle ihtiyar!”   İhtiyar bakar iş tehlikelidir, Beti benzi solar, lâfı çevirir:   “Dileğim, yükümü kaldır sırtıma! Yavaşça gideyim, eski yoluma!”   (Türkiye Gazetesi Takvimi)

Oduncu İle Şeytan Dövüşü

Oduncu İle Şeytan Dövüşü Odunculukla hayatını kazanan bir zat vardı. Allah'a karşı kulluk” vazifesini yapar, kimsenin ekşisine tatlısına karışmazdı. Bu zahit kişinin bulunduğu köyün yakınında bir köy daha vardı, onlar da dağda kutsal Diye kabul ettikleri bir ağaca taparlar, ondan meded beklerlerdi. Oduncu, bir gün: “Şunların Allah Diye taptıkları ağacı kesip odun edeyim, pazarda satarak ekmek parası kazanırım; hem de, bir kavmi Allah'a isyandan kurtarmış olurum” Diye düşünerek Allah rızası için ağacı kesmeye karar verdi. Dağa doğru giderken karşısına acayip suratlı pis bir adam çıkarak nereye gittiğini sordu. Oduncu: — Halkın Allah Diye taparak Allah'a isyan ettikleri ağacı kesmeye gidiyorum, dedi. Adam, oduncuya: — Ben şeytanım... O ağacı kesmene müsaade etmiyorum, deyince zahit oduncu, şeytana çok kızmıştı. Öldürmek için hücum ederek yere yatırdı ve üzerine oturup hançerini boğazına dayadı.  Şeytan zahide: — Ey zahid, sen beni öldüremezsi