İhtiyar Oduncu
İhtiyar Oduncu
Bir miktar odunu, vurup sırtına,
İhtiyar bir adam, çıkar yoluna.
Hava gâyet sıcak, yol ise uzun,
Adamda başlamış, büyük bir
hüzün.
Alnından akıyor, şıpır şıpır
ter,
Dizinde mecâl yok, gözlerinde
fer.
Düşe kalka biraz daha yol alır,
Velâkin çok geçmez, tıkanır
kalır.
Şöyle der: “Çekilmiyor artık bu
hayat,
Görmedim ömrümde hiçbir gün
rahat.
Şöyle yatsaydım ocak başında,
Odun taşımak zor, yetmiş
yaşında.”
Sonunda odunu yerlere atıp,
Haykırır yürekten, etrafa bakıp:
“Nerdesin Azrâil, gelsene artık!
Çekilmez oldu bu ihtiyarlık!”
Etrafa yayılan sesi işitip,
Gelir hemen biri, oldukça muzip.
“Beni çağırdın der, bir derdin
mi var?
Dileğin nedir ki, söyle
ihtiyar!”
İhtiyar bakar iş tehlikelidir,
Beti benzi solar, lâfı çevirir:
“Dileğim, yükümü kaldır sırtıma!
Yavaşça gideyim, eski yoluma!”
(Türkiye Gazetesi Takvimi)
Yorumlar
Yorum Gönder