Kayıtlar

İhtiyaç etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İnsanın İbâdete Olan İhtiyacı

  İnsanın İbâdete Olan İhtiyacı   İnsan yaşayabilmesi için birçok nimetlerden yararlanmak zorundadır. Allâh’ın nimetlerinden faydalanmadan hayatiyetini sürdüren hiçbir varlık yoktur. Bu sebeple her nimete bir teşekkür gerekir. Nimete teşekkür etmemek nankörlüktür. İbâdetlerin şâhı olan ve Peygamberimizin Aleyhisselâm “Gözümün nûru” 1 dediği namaz, kulun Allah karşısındaki “esas duruşu” demek olup insanın çok yönlü ifâde imkân ve vâsıtalarını bir bütün hâlinde ve sistematik olarak işleme koyan bir fihrist mesabesindedir. Güzel bir usûl ve uygun sözlü formüllerle Allâh’ın büyüklüğünü ve yüceliğini belirten; kulun zayıflığını ve güçsüzlüğünü, Allâh’a olan bağımlılığını, şükrân ve minnettârlığını simgeleyen bir ibâdettir.2   Bütün bunlar, namaz merkezli ibâdetin lüzum ve önemini ortaya koymaktadır. Namaz kılanın, diğer mubah dünyevî amelleri, güzel bir niyet ile ibâdet hükmünü alır. Böylece bütün ömür sermâyesini âhirete mal edebilir. Fâni ömrünü tek bir cihete saklar.3   “Âkil i

Ölünün İhtiyacı

Ölünün İhtiyacı İbadetine düşkün Bâhiye isimli bir kadın ölmek üzere iken şöyle dua etmişti: "- Ey yüce Rabbim! Ölüm sırasında beni yardımsız bırakma; kabrimde korku ve yalnızlığa terk etme!" Kadıncağız ölünce, onun bir oğlu her cuma onun kabrine gelir, Kur’an-ı Kerim okur, dua ederdi. Bu oğul şunları anlatır: Rüyamda annemi gördüm, dedim ki: "Anneciğim nasılsın?" Şöyle dedi: "- Oğlum, Allah’a hamdolsun ki kıyamet gününe kadar içinde güzel kokuları olan döşenmiş bir kabirdeyim." "- Bir ihtiyacın var mı anne?" dedim, şunları söyledi: "- Ziyaretleri ve duaları terk etme. Çünkü ben, cuma gecesi ve gününde bize gelmenle seviniyorum. Sen geldiğin zaman ölüler diyor ki:   "- Ey Bâhıye, işte oğlun gelmiş.’ Ben de bununla seviniyorum. Çevremdeki ölüler de buna çok seviniyorlar." Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) Böyle Dua Etti "- Allahım! Kudretinle bana âfiyet ver, beni rahmetine dâhil et. Ecelim san

Allah Her Şeyi Biliyorsa, Hiçbir Şeye İhtiyaç Duymuyorsa Neden İnsanı Yarattı?

Allah Her Şeyi Biliyorsa, Hiçbir Şeye İhtiyaç Duymuyorsa Neden İnsanı Yarattı? Soru Detayı: Yani her şeyi biliyor, yaratırsa ne olacağını da. Peki, bunu bilmesine rağmen neden acı da çekebilen biz insanları yarattı? ·           Allah bütün bunları biliyorsa, örneğin neden bir çocuğun babasını kaybettiğinde duyduğu acıya katlanmasına razı oldu? ·           Bu acı onun için önemsiz midir ya da çocuğun acısını mı anlayamaz? ·           Neden bir yaratma ihtiyacı duydu; Allah bunu neden yaptı? Cevap: Değerli kardeşimiz, Allah'ın hiçbir şeye muhtaç olmadığını, kâinata ve içindeki faaliyetlere bakan bir insan görebilir. Biz bir düşünelim, dünyaya gelmeden önce kâinatın neyi eksikti de biz geldikten sonra tamamladık. Veya ibadetimizle ne yapıyoruz ki Allah'ın herhangi bir ihtiyacı görülüyor. Allah her şeyi kemaliyle bilendir. Ama bu bilmesi bizi yönlendirmesi anlamına gelmemektedir. Çünkü O'nun ilmi ezelidir. Yani geçmiş, gelecek ve şimdiki zamanı aynı and

Gençlerin En Büyük İhtiyacı

Gençlerin En Büyük İhtiyacı Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Andolsun ki, Rasûlullah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.” (Ahzâb, 21) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Allah çocukça (lâubâlî) davranışları olmayan, hayra yönelip hevâ ve hevesi terk eden vakar sahibi olgun genci sever.” (Ahmed, IV, 151) Müslüman bir gencin, aslî kimliğini koruyup yaşatabileceği yegâne kültür ise, Kur’ân ve Sünnet kültürüdür. Fakat gerek televizyon, gerek internet ve modalar, Kur’ân ve Sünnet kültüründen mahrum yetişen gençlerimize, Batı’nın, İslâm ahlâkından uzak kültürünü empoze etmektedir. Kendi büyük değerlerini yeterince ve lâyıkıyla tanıyamayan genç dimağlar da, hazin bir aşağılık kompleksi içerisinde, öz değerlerine yabancılaştırılmaktadır. Böylece global kültür ve güç odaklarının kuklası hâline getirilmektedir. İngiltereʼnin eski başkanlarından William Ewart Gladstone’un (v. 1898)

Annenin Hizmete İhtiyacı var!

Annenin Hizmete İhtiyacı var! Ebu l-Haseni l-Harkani Kuddise Sirruh hazretleri şöyle anlatır: İki kardeş vardı. Bu iki kardeşin hizmete muhtaç bir anneleri vardı. Her gece kardeşlerden biri annenin hizmeti ile meşgul olur, diğeri Allah’ü Teâlâ’ya ibadet ederdi. Bir akşam, Allah’ü Teâlâ’ya ibadet eden kardeş, yaptığı ibadetten, duyduğu hazdan dolayı kardeşine: "Bu gece de anneme sen hizmet et, ben ibadet edeyim", dedi. Kardeşi kabul etti. İbadet ederken secdede uyuya kaldı ve o anda bir rüya gördü. Rüyasında bir ses ona: "Kardeşini affettik, seni de onun hatırı için bağışladık!" deyince genç: "Ben Allah’ü Teâlâ’ya ibadet ediyorum. Kardeşim ise anneme hizmet ediyor. Fakat beni onun yaptığı amel yüzünden bağışlıyorsunuz!", dedi. Ses ona: "Evet, sen ibadet ediyorsun. Yaptığın ibadetlere Allah’ü Teâlâ’nın hiç ihtiyacı yok. Fakat kardeşinin annene yaptığı hizmetlere, annenin ihtiyacı var!" karşılığını verdi.