Kayıtlar

Tepkisi etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İstiklal Marşı'nın Kabul Edilişi ve Akif'in Para Ödülüne Tepkisi

İstiklal Marşı'nın Kabul Edilişi ve Akif'in Para Ödülüne Tepkisi 1921 yılı, milli mücadelenin devam ettiği o zamanlarda mücadeleye katkı sağlayacak ve toplumun bir arada kalmasına yardımcı olacak bir marş yazılması için düzenlenen yarışmada herkesin bildiği gibi tek bir kazanan vardı: Mehmet Akif Ersoy. Akif bu yarışmaya katılmak istemese de dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi'nin ısrarları ile yarışmaya katılmayı kabul etti. 724 şiir arasından, Akif'in bu eseri 12 Mart 1921 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bazı mebusların karşı çıkmasına rağmen, çoğunluğun alkışları arasında İstiklal Marşı'nın güftesi olarak kabul edildi. Kabul edilmesinden sonra ilk defa şiirin yarışmaya katılmasını sağlayan Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde okunmuştur. 1924 yılında ise bu şiirin bestelenmesi için bir yarışma düzenlenmiş ve Ali Rıfat Çağatay'ın bestesi kabul edilerek 1930 yılına kadar bu beste ile okunm

Hz. Ömer Radiyallahü Anh’ın Ticaretten Kopan Sahabilere Tepkisi

Hz. Ömer Radiyallahü Anh’ın Ticaretten Kopan Sahabilere Tepkisi Hz. Ömer Radiyallahü Anh’ın Ticaretten Kopan Sahabilere Tepkisi Hz. Ömer Radiyallahü Anh’ın, ganimet geliri artınca ticaretten kopan sahabilere tepkisi: “Ticarete önem verin, şu mevâliler dünyanız konusunda sizi yanlış yola sevk etmesinler.” Hz. Ömer halifeliği sırasında pazara gitmiş ve oradakilerin çoğunun Nebatîlerden olduğunu görünce üzülmüştü. Nebatîler, Irak’a gelip yerleşen bir topluluk olup, bu tabir daha sonraları avam veya ayaktakımı için kullanılmıştır. Halife Ömer, toplumun seçkin insanlarının ticaretten kopmasını hayırlı bir gelişme olarak görmüyordu. Hemen seçkin sahabileri evlerinden çağırdı ve pazarı terk etmelerinden ötürü onları kınadı. Onlar ise: “Allah, nasip ettiği zaferle bizi pazarlara muhtaç olmaktan kurtardı. Artık kendimizi ibadete verdik. İbadet, ticaretten üstün değil midir?” anlamında sözlerle kendilerini savundular. Hz. Ömer’in cevabı: “Allah’a and olsun, eğer böyl