Kayıtlar

ise etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Her Kim Bana Düşman İse

  Her Kim Bana Düşman İse   Her kim bana düşman ise, Hak Allah yâr olsun ona! Her nereye varırsa, Bahar bağı olsun ona!   Bana zehir sunan kişi, Şeker balı olsun aşı, Gelsin kolay cümle işi, Eli erir olsun ona!   Önümce kuyu kazanı, Hak tahtına yükseltsin onu, Ardımca taşlar atanı, Güller saçılsın ona!   Acı dirliğim isteyen, Tatlı derlesin dünyada, Kim ölümüm isterse, Bin yıl ömür versin ona!   Her kim diler ben aşağı olam, Düşman elinde ağlayan olam, Dostları sevinçli ve düşmanının, Dostu yabancı olsun ona!   Her kim diler ise benim, O dostumdan ayrıldığım, Gözlerinden utanç gitsin, Allah’ın güzel yüzü görünsün ona!   Miskin Yunus’un dünyada, Güldüğünü işitmeyin, Ağladığımı isteyene, Gözüm pınar olsun ona!   Yunus Emre Kuddise Sirrûh

Niye?

  Niye?   Hakka âşık oldun ise, muhabbetle doldun ise; Canda onu buldun ise, geceleri uyku niye hu!   Muradına erdin ise, Hak rızasın verdin ise; Allah için verdin ise, verdiğinde gözün niye hu!   Sönmüş ocak yaktın ise, gönüllere aktın ise; Bir yoksula baktın ise, başa kakan sözün niye hu!   Bir hastaya vardın ise, hatırını sordun ise; Yarasını sardın ise, kalbindeki hüzün niye hu!   Hak yolunda oldun ise, nurlarıyla doldun ise; Rızasını buldun ise, cennetinde gözün niye hu!   Seccadeye durdun ise, Hak kapısın vurdun ise; Öbür dünya yurdun ise, bu dünyada gözün niye hu! (Alıntı)

Dünya Hikmet, Ahiret İse Kudret Yeridir

Dünya Hikmet, Ahiret İse Kudret Yeridir   Dünya hikmet, ahiret ise kudret yeridir sözünü duydum bu sözü bana açıklar mısınız? Allah’ü Teâlâ razı olsun   Cevap: Değerli Kardeşim,   Dünyada eşyanın yaratılışı, büyük ekseriyetle, sebepler zincirine bağlanmıştır. Yani dünyadaki yaratılışlarda, “inşa” manası hükmetmektedir. Bütün varlık âlemi “Nur-u Muhammedî” denilen o ilk mahluktan, safhalar halinde yaratıldığı gibi, her canlı da çekirdek, tohum yahut nutfe dediğimiz bir noktadan başlayarak terbiye edilmekte, birçok safhalardan geçerek son şeklini almaktadır. Bunun içindir ki, Fatiha Suresinde Allah’ın “Rabbü’l-âlemin” olduğu öncelikle dikkatlere sunulur.   Cenâb-ı Hak, bu dünyada sebepleri yaratmış, terbiye etmiş ve sonsuz hikmetiyle neticeleri bu sebeplere bağlamıştır. Ahirette ise sebeplerin icraatına gerek kalmadan her şey İlâhî kudretle bir anda, zamansız yaratılacaktır. Yani, bu dünyada hikmet daha galiptir, ahirette ise kudret. Yoksa, bu dünyadaki sebepler de neti

Evliyanın Duası

Evliyanın Duası Dürüstlüğün senet olduğu bir dönemde sözü ilahi aşkın kudretiyle mayalanmış, sözü ve özü bir olan Allah’ın rızasını, sevgisini her şeyden üstün tutan. Yaratılanı sadece yaratandan ötürü seven bir Allah dostu vardı. Bu veliyullah sabırlı, hoşgörülü, mütevazı, güzel huylu ve iyiliksever biriydi. Öte yandan bu velinin huysuz, Şükürsüz, çirkin ve bencil bir karısı vardı. Eşi sürekli kendisine hakaret eder, sen bana layık değilsin. Ben krallara layıkım deyip, adamı azarlayıp dururdu. Allah’ın bu sadık ve sıddık kulu ise yaratanına şükür eder, sabırla hanımının düzelmesi için dualarda bulunur ona nasihatler ederdi. Bir gün Allah’ın sadık kulu düşünceli bir şekilde eve gelir. Eşi olup biteni anlamaya çalışsa da evliyanın ağzını bıçak açmaz. Bu durum günlerce, haftalarca devam eder. Karısı artık onun deli olduğunu düşünmüş ve onun için endişelenmeye başlamıştır. Karısı Allah dostunun karşısına geçmiş ve kendisine sormuş. “- Neden benimle konuşmuyorsun, dertleşmiyo

Dünyanın En Hızlı İnsanı

Dünyanın En Hızlı İnsanı ABD’nin Kansas eyâletinin Elkhart kentinde, çok yoksul bir âîlenin çocukları olan iki kardeş, bir okulda çalışıyorlardı. Her sabah sınıflardaki sobaları yakmak, onların görevi idi… Soğuk bir günün sabahı, kardeşler sobayı temizlediler ve odunla doldurdular. Kardeşlerden biri, bir şişe gazı odunların üstüne döktü ve ateşe verdi. Öyle büyük bir patlama oldu ki, eski bina sallandı. Patlama sırasında büyük kardeş öldü, diğerinin de bacakları fecî şekilde yandı. Daha sonra, şişeye yanlışlıkla benzin doldurulduğu ortaya çıktı. Yaralanan çocuğu tedavi eden doktorlar, çocuğun bacaklarını kesmekten başka çare olmadığını söylediler. Anne ve babası yıkılmıştı. Zaten bir oğullarını yitirmişlerdi. Şimdi ise diğer oğulları bacaklarını kaybedecekti. Anne – baba, çocuğun bacaklarının kesilmesine razı olmadılar. Doktorlara, kesme işlemini ertelemesini ricâ ettiler. Doktorlar ise, çocuğun bacaklarının tamamen yandığını, kesilmezse çocuğun ölebileceğini söylüyor

Ebû Damdam Olmaktan Aciz miyiz?

Ebû Damdam Olmaktan Aciz miyiz? Mekke Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem tarafından fethedildiğinde Ebû Cehil'in oğlu İkrime kaçmıştı. Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem ise onun bütün yaptıklarını bağışlayıp aman verdi ve yanına çağırdı... İkrime gelip de Rasulullah'ın onu affettiğini öğrenince hemen Müslüman oldu ve şöyle haykırdı: – “Vallâhi yâ Rasûlâllah, İslâmʼa düşmanlık yolunda harcadığım şeylerin en az bir mislini de Allah’ü Teâlâ Hazretleri’nin yolunda harcayacağım!” (Hâkim, III, 271/5059; Vâkıdî, II, 851–853; Tirmizî, İsti’zân, 34/2735) Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem, Ebû Cehil gibi bir kâfirin oğlu olan ve İslâm'a karşı çok mücadele etmiş İkrime'yi; çok sevdiği amcası Hz. Hamza’yı şehit eden Vahşi’yi ve nicelerini affetmişti. Çünkü O Sallallahü Aleyhi Vesellem, ceza ve kınama için değil; âlemlere Rahmet olarak gönderilmişti... Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem, kendisi insanları affettiği gibi bizlere