Kayıtlar

Temmuz 7, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Affına Geldim

  Affına Geldim   Adını andıkça titrer yüreğim! Sana sana kul olmaktır arzum dileğim… Ya Rab sen var iken kime gideyim! Dağ gibi günahla affına geldim…   Rahmetin çok senin bize rahmeyle! Affına sığındık bizi affeyle! Bizleri sevdiklerine dost eyle! Dağ gibi günahla affına geldim…   Baki olan sen’sin azamet sen’de! Herkes gibi sen’in kulunum bende! Aşkın yüreğimde ateşin tende! Dağ gibi günahla affına geldim…   Rahmetin çok senin bize rahmeyle! Affına sığındık bizi affeyle! Bizleri sevdiklerine dost eyle! Dağ gibi günahla affına geldim…   Koca kâinatı yaratan Sen’sin! Bu gönül aşkınla yanıp tükensin! Sen’in rahmetin çok hep affedensin! Dağ gibi günahla affına geldim…   Rahmetin çok senin bize rahmeyle! Affına sığındık bizi affeyle! Bizleri sevdiklerine dost eyle! Dağ gibi günahla affına geldim…   (Alıntı)

Sen Varsın

  Sen Varsın   Gönül tezgâhında şiir dokudum, İplik iplik nakışında sen varsın. Aşk yolunun kanununu okudum, Madde madde yokuşunda sen varsın.   Fikir vadisinden bir ırmak geçer, Eğilir serviler, suyundan içer, Bağrında ay doğar, zambaklar açar, Sessiz sessiz akışında sen varsın.   Öz suyusun hayat denen şişenin, Nedenisin keder ile neşenin, Sevda cephesinde şehit düşenin, Donuk donuk bakışında sen varsın.   Hep senin renginde görünür bahar, Yaprakta yeşilin, gülde kokun var, Yama yama kalbimdeki yaralar, Sıra sıra dikişinde sen varsın.   Gidip de yorulma çok uzaklara, Sen, 'sen'i gel benim içimde ara... Umut güneşimin mor bulutlara, Girip girip çıkışında sen varsın.   Abdurrahim Karakoç (Dosta Doğru)

Allah’ü Tâlâ’dan Ne Dilersin?

  Allah’ü Tâlâ’dan Ne Dilersin?   Adaletin kapısı olarak bilinen Hz. Ömer Radiyallahü Anh 'ın gözü parada pulda değildir... Halife Hz. Ömer Radiyallahü Anh bir mecliste hazır bulunanlara sordu: “- Eğer dileğiniz hemen kabul ediliverecek olsa ne dilerdiniz? Birisi: “- Benim falan vadi dolusu altınım olsun isterim. Onu harcayarak İslâm’a daha çok hizmet edeyim diye…” dedi. Bir başkası: “- Şu kadar sürüm (davar, koyun, keçi), mal ve mülküm olsun isterdim. Gerektikçe onları sarf ederek dine yararlı olayım diye…” dedi. Herkes buna benzer şeyler söyledi. Hz. Ömer Radiyallahü Anh hiçbirini beğenmedi. Bu defa meclistekiler, Hz. Ömer Radiyallahü Anh’a sordu: “- Ya Ömer Radiyallahü Anh peki sen ne dilerdin?” Hazreti Ömer Radiyallahü Anh: Cevap verdi: “- Ben de Muaz bin Cebel, Salim bin Ma’kil, Ebû Ubuyde… (Radiyallahü Anhum Ecmaîn) gibi Müslümanlar yetişsin isterdim. İslâm’a onlar vasıtasıyla hizmet edeyim diye...”

Bir Gün Döneceğiz!

  Bir Gün Döneceğiz!   "- Osmanlı'nın artığısınız, dediklerinde kahroluyorum!" diyen Kerküklü nineye: "Bizi kimlere bırakıp gidiyorsunuz?" diye haykıran Şamlı dedeye: "- Türkiye için dua etmeden seccademi kaldırmam!" diyen Bosnalı teyzeye: "- İki patik ördüm, köyüme ilk gelen Türk askerlerine vereceğim!" diyen Ahıskalı geline: "- Ordumuza katılmak için ceketini satan Pakistanlı gence: "- Şahadet parmağını İsrailli askerlere uzatarak; ‘Bir gün gelecekler!’ diye ağlayan Gazzeli çocuğa... Ve Baykal'a, Hazar'a, Tuna'ya, Fırat'a ve Nil'e... Türkmen dağına, Apşeron'a, Elbruz ve Erciyes’e... Ahlat'a, Urumçi'ye, Fergana'ya ve Tebriz'e... Velhasıl-ı kelam... Yürek bohçasında bize dair ağıt ve umut taşıyan her yere, her sese, herkese... Selâm olsun!!! Bir gün döneceğiz. İnşaallah! Allah'ü Teâlâ’nın izniyle ve ina'yetiyle Allah'ü Teâlâ Yahudi beni İsrail'in zul