Kayıtlar

saadet etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Dünya Ve Ahiret Saadeti İçin On Cümle

  Dünya Ve Ahiret Saadeti İçin On Cümle   Muhammed bin Hişâm Rahmetullahi Aleyh anlatır: Ma’rûf-ı Kerhî Rahmetullahi Aleyh bana; “Sana; dünya ve ahiret saadeti için on cümle öğreteyim. Böyle dua edenin duası kabul olur” dedi. “Yazayım mı” dedim. “Hayır, Behr bin Hâris nasıl tekrar ederek bana öğrettiyse, ben de aynı şekilde sana öğretirim” diyerek şu hadisi bildirdi:   “Her namazdan sonra dua ederken, şu on cümleyi söyleyenin dualarını Allah’ü Teâlâ kabul eder: 1- Dinim için Allah Teâlâ bana kâfidir. 2- Dünyam için Allah Teâlâ bana kâfidir. 3- (İki cihan) endişelerim için Allah Teâlâ bana kâfidir. 4- Haset eden için Allah Teâlâ bana kâfidir. 5- Bana haksızlık eden için Allah Teâlâ bana kâfidir. 6- Kötülük etmek isteyen için Allah Teâlâ bana kâfidir. 7- Ölüm anında Allah Teâlâ bana kâfidir. 8- Kabirde Allah Teâlâ bana kâfidir. 9- Mîzan’da Allah Teâlâ bana kâfidir. 10- Sıratta Allah Teâlâ bana kâfidir. Kendisinden başka hiçbir ilâh olmayan Allah Teâlâ ba

Saadet-i Dâreyn (Dünya ve Ahiret Saadeti) Duası

Saadet-i Dâreyn (Dünya ve Ahiret Saadeti) Duası   اللَّهُمَّ آتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الآخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ Okunuşu: Allahümme âtina fi’d-dünya haseneten ve fi’l-âhireti haseneten ve kınâ azabe’n-nar. Anlamı: Allah’ım! Bize bu dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi cehennem azabından koru. Kaynak: (Bakara Sûresi, 201)                

Dinin Gerekliliği

  Dinin Gerekliliği Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur... Kuşkusuz insan amaçsız yaratılmamıştır. Hikmet sahibi yüce Allah, boş ve amaçsız işlerden münezzehtir. Konuyla ilgili ayetlerden ve hadislerden anlaşıldığı üzere insan, kemalleri elde etmek, ahlâkî erdemlere varmak, yüce dereceleri kat etmek ve üstün makamlara ulaşmak amacıyla yaratılmıştır. Şüphesiz söz konusu yüce hedeflere düzenli program, kâmil ve kapsamlı yasalar olmadan varılamaz. Bu üstün makamlar ancak insanın bireysel ve toplumsal haklarını garanti edecek, özgürlüğünü ve huzurunu sağlayacak, ona tekâmül yolunu, mutluluk ve erdemlerin nasıl elde edileceğini gösterecek yasalar sayesinde kazanılır. İnsanoğlunun sınırlı aklı ve kısır düşüncesi ile söz konusu niteliklere sahip programın üretilemeyeceği apaçık ortadadır. çünkü insanoğlu, yaratıcısı kadar kendi sayısız ve farklı ihtiyaçlarını, onu amacına götüren yolları, ona dünya ve ahiret mutluluğunu kazandıracak hususları tam olarak bilemez

Dünya Ve Âhiret Saadeti İçin...

Dünya Ve Âhiret Saadeti İçin... M. Said Arvas Huzurla yaşayabilmemiz için yerde ve gökte bulunan bütün varlıklar bize hizmet ediyor; üstelik ücret de talep etmiyorlar!.. Rabbimize ne kadar şükretsek azdır... Biz daha dünyaya gelmeden, dünya hayatında rahat ve huzur içinde hayat sürebilmemiz için ne lazımsa hepsini yarattı ve bize ihsan eyledi. Bunların hiçbirini biz talep etmedik, böyle bir şeyi düşünmedik, düşünebilseydik bile yapmaya gücümüz yetmezdi. Tamamı bizi yaratan Rabbimizin lütfu ve ihsanıdır... Rızkımızı daha biz dünyaya gelmeden önce annemizin göğsünde hazırlamıştır. Sadi-i Şirazi rahmetullah-ı aleyh buyuruyor ki: "İnsanlar, rızıklarından niçin endişe ederler o dünyaya gelir gelmez rızkını hazır bulur." Yemeden, içmeden yaşamak mümkün olmaz. Havamızı, suyumuzu, gıdamızı akıl ve hayal edemeyeceğimiz kadar güzellikte kim yaratıyor ve bizlere ihsan ediyor!.. Güneş elmaya da, bibere de aynen yansıyor, ikisi de kırmızıdır. Birisini tatlandırıyor,

Saadete Kavuşmak İstersen

Saadete Kavuşmak İstersen 1- Saadete kavuşmak istersen, edeple ilim öğren, 2- Edeple ilim öğrenen onunla iyi amel eder. 3- İyi amel eden, hikmet sahibi olur. 4- Hikmet elde edilince, insan zühd sahibi olur. 5- Zühd sahibi olunca, kalbinde, insanı Allah’ü Teâlâ’dan uzaklaştıran şeylerin sevgisi kaybolur. 6- Bu sevgi kaybolunca, insan ahirete rağbet eder. 7- Hep ahireti düşünen ve ona hazırlanmakla uğraşan kimse, Allah’ü Teâlâ’nın rızasına kavuşmuş demektir.

Cehenneme Dayanabileceğin Kadar Günah İşle!

Cehenneme Dayanabileceğin Kadar Günah İşle! İmam Şibli Rahmetullahi Aleyh Buyurdu ki: “- Dört yüz hocadan ders okudum. Bunlardan dört bin hadis-i şerif öğrendim. Bütün bu hâdislerden bir tanesini seçip kendimi ona uydurdum. Çünkü kurtuluşu ve saadeti ebediyeye kavuşmayı bunda buldum ve bütün nasihatleri hep bunun için gördüm!”. Seçtiğim hadis-i şerif şudur: Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), bir sahabiye buyurdu ki: ·         "Dünya için dünyada kalacağın kadar çalış. ·         Ahiret için, orada sonsuz kalacağına göre çalış, ·         Allahü teâlâya, muhtaç olduğun kadar itaat et. ·         Cehenneme dayanabileceğin kadar günah işle." Bu hadis-i şerif sahih midir? Kaynağı nedir? Kaynak: İmam Gazali “Eyyühe’l-veled!” (Daru’l-Beşair, 1431/2001, 120)

Âile Saadeti

Âile Saadeti Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Kaynaşmanız için size kendi (cinsi)nizden eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet peydâ etmesi de O’nun (varlığının) delillerindendir…” (Rûm, 21) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Sizin en hayırlınız, âilenize karşı en hayırlı olanınızdır…” (Tirmizî, Menâkıb, 63/3895; İbn-i Mâce, Nikâh, 50) Ailede beklenen mutluluğun sağlanması için eşlerin dikkat edecekleri hususlar vardır. Bunlardan bazılarını ve gönümüzde önem arzedenlerini hatırlatmak isteriz: Aile hayatında eşlerin birbirinden beklentileri, birbirinin güç ve imkânlarını aşmamalıdır. Sözgelimi, kendi yağı ile kavrulan bir rençberden, memurdan veya işçiden eşi lüks bir semtte dubleks bir ev, son model bir araba, kürkler ve hizmetliler talep ederse; kaynanasını evinden kovan bir erkek, eşinden anasının karşısında el-pençe divan durmasını beklerse o yuvada uyum değil zulüm var demektir. Aile bireyleri, dışarıda işini bitirdikten sonra hemen evlerine dönmelidir. E

Huzur ve Saadet Reçetesi

Huzur ve Saadet Reçetesi 1 - Saadetimiz İçin; Şûrâ Suresi Âyet - 129 حَسْبِيَ اللّهُ لا إِلَهَ إِلاَّ هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ Okunuşu: Hasbiyellâh, lâ ilâhe illahû, aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbûl arşiil azîm. Anlamı: Bana, Allah yeter (kâfidir), O'ndan başka ilâh yoktur. Ben, Allah'a tevekkül ettim (güvendim). Ve O, azîm arşın rabbidir. (Sabah Akşam 7'şer kez oku) 2 - Sıkıntı ve Stresin Defi İçin; Enbiya Suresi 87. Ayet Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz buyurdular ki: “Bir kelime biliyorum ki, onu kederli olan okudu mu kederi dağılır. Bu kardeşim Yunus Aleyhisselâm’ın duasıdır: لَا إِلَهَ إِلَّا أَنتَ سُبْحَانَكَ إِنِّي كُنتُ مِنَ الظَّالِمِينَ Okunuşu: Lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minez zâlimîn. Anlamı: “Senden başka İlâh yoktur. Sen Sübhan’sın (her şeyden münezzehsin). Muhakkak ki ben, zalimlerden oldum.” (Her gün 21 veya 100 defa oku) 3 - Rızık İçin;

Ebedi Saadet Rehberi Örnek Şahsiyet

Ebedi Saadet Rehberi Örnek Şahsiyet Cenâb-ı Hak buyuruyor: "Andolsun ki, Rasûlullâh'ta sizin için, Allâh'a ve âhıret gününe kavuşmayı umanlar ve Allâh'ı çok zikredenler için bir “üsve-i hasene” vardır." (Ahzâb, 21) Rasûlullah (sav) buyurdular: “Ben, alışılagelen kötü âdetleri ve nefislerin lüzumsuz isteklerini ortadan kaldırmak için gönderildim.” (Kenzü’l-ummâl, XV, 226) O öyle bir şahsiyettir ki, O'nu kendilerine rehber edinip kendisine tabî olanların her biri göklerdeki yıldızlar gibi insanlığın mümtaz şahsiyetleri olmuş; ebedî seâdet ve huzûra ermişlerdir. O'na muhâlefet edenler ise, ebedî bir pişmanlık ve perîşanlığa sürüklenmişlerdir. O öyle bir şahsiyettir ki, Cenâb-ı Hak O'na «habîbim» demiştir. O öyle bir şahsiyettir ki, her yönüyle insanlık için serâpâ bir rahmetten ibarettir. Bu meyanda O'nun kalbinin insanlara karşı ne derecede şefkat ve merhametle dolu olduğunu şu âyet-i kerîme ne güzel sergiler: "Size kendi

Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı?

Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı? Ağlamak için gözden yaş mı akmalı? Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı? Sevmek için güzele mi bakmalı? Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı? Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır? Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı? Hırsızlık; para, mal mı çalmaktır? Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı? Solması için gülü dalından mı koparmalı? Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı? Öldürmek için silah, hançer mi olmalı? Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı? Victor Hugo

Bir Fille Fare Evlenmişler

Bir Fille Fare Evlenmişler Bir fille fare evlenmişler düşünmüşler ki bir ortak noktamız var baş harflerimiz (F) ile başlıyor… Üç gün evli kaldıktan sonra, fil ölmüş. Fare takdiri ilahi demiş, kadere boyun eğmiş. Sevgili eşine mezar kazarken yoldan geçen bir yakını sormuş: -“Fare kardeş ne yapıyorsun?” Fare, üç günde ağırlaşan başını kaldırmış. Eliyle yüzünün terini silmiş, bir iç çekmiş ve; -“Üç günlük saadet için, bir ömür mezar kazacağım kardeş! Ne yapayım?” demiş. Alınacak ders: Bizler evlenirken ince eleyip sık dokumak zorundayız. Gösterişe, aldanmamalı; gerçekten bizi mutlu edecek kalbi temiz bir hayat arkadaşı bulmaya çalışmalıyız. Sırf güzelliği ve malı için hafif meşrep kişileri tercih etmemeli, imanlı ve takvalı ve huyu güzel olanlarla evlenmeliyiz. Bu hususa dikkatimizi çeken Peygamberimiz Aleyhisselâm mü'minlere şu tavsiyede bulunur: "Kadınlarla dört hasletleri için evlenilir: Malı için, asaleti için, güzelliği için ve dini için. Sen dindar olanı t

Ölüm Günü Gelmeden

Ölüm Günü Gelmeden…   Mümkün değil mi Yarab, Saadet devri tekrar? Gönüller sevgi huzur, ruhlar Rabbini arar.   Bütün mahlûkat mutsuz; gönüller aç, ruhlar aç. Canlı, cansız her varlık; ‘gerçek nizam’a muhtaç.   Bütün kutsi değerler; kaydı, yok oldu, gitti. Aranan her güzellik, uçtu, eridi, bitti.   Erozyona uğradı, akıl, mantık ve beyin. Bozuldukça bozuldu; kültür, sanat ve bilim.   Maneviyat çiğnendi, “O’dur, suçlu!” denildi. “Maddeye tapılarak, bugünlere gelindi.   Ne ararsan hep sahte, maske takmış insanlar. Riya dolu beyinler, en samimi hayvanlar.   Sevgi dostluk kayboldu, kötülük tırmanışta. “Allah rızası” öldü, menfaat var revaçta.   Allah’ım yardım eyle, gafletin sonu hüsran. Uyanmazsak halimiz; perişan mı, perişan.   Teker taşa dayanıp, vakit çok geç olmadan. “Uyar bizi, Ya Rabb’i!” ölüm günü gelmeden.   Doğru iman ederek, sünneti yaşayalım. Bol bol hayır yaparak, mizana taşıyalım.   Ansızın ölüm gelip, defterler ka