Kayıtlar

daha etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bu Dünyada Senden Daha Cesur Biri Var mı?

Bu Dünyada Senden Daha Cesur Biri Var mı?   Halid b. Velid Radiyallahü Anh’a; “- Ey Halid Radiyallahü Anh, bu dünyada senden daha cesur biri var mı?” diye sordular. Şöyle cevap verdi: “- Muhakkak ki namaz kılmadan yatanlar benden daha cesurdurlar. Çünkü ben düşmana kafa tutuyorum, onlar Allah Teâlâ’ya kafa tutuyorlar…”   Rabbim cümlemizi namazlarını dosdoğru kılanlardan eylesin!

Önemliden Daha Önemli, Acayip Olandan Daha Acayip…

Önemliden Daha Önemli, Acayip Olandan Daha Acayip …   İmam-ı Şafî Rahmetullahi Aleyh’e soruldu: “- Ey imam! Bizleri öyle şeylere yönlendir ki, önemliden daha önemli, acayip olandan daha acayip, zor olandan daha zor, yakın olandan daha yakın olsun!”. O da buyurdu:   “- İnsanların tevbe etmesi gereklidir, lâkin günahları terk etmesi daha önemlidir!” . “- Hayat şartlarında zamanını boşa geçirmek acayiptir. Lâkin insanların dünya ve ahiretin hayat şartlarından gafil olması daha acayiptir!”. “- Musibetler özerinde sabır etmek zordur. Lâkin sevapların elden çıkması daha zordur!”. “- Arzu ve istenilen şeylerin tamamı yakındır. Lâkin ölüm hepsinden daha yakındır!”. Diye cevap buyurdular...

Senin İşin Daha Zor

Senin İşin Daha Zor             Bir hac ibadeti sırasında Harun Reşid Rahmetullahi Aleyh ve Behlül Rahmetullahi Aleyh yüksekçe bir yere oturup oradan ibadet ve dua eden ve bu arada ağlayıp gözyaşı döken insan selini seyrediyorlardı. Behlül Dana halifeyi uyarmak için yeni bir fırsat yakalamıştı. Dedi ki: “– Ey Müslümanlar’ın halifesi, bütün bu ağlayıp sızlayan insanlar kendi nefislerinin günahlarının hesabını verip veremeyeceklerini bilmedikleri için ağlaşıyorlar. Hâlbuki sen kendi nefsinin hesabı yanında bütün bu insanların da hesabını vereceksin.

Eskiden Hayat Daha Güzeldi

Resim
  Eskiden Hayat Daha Güzeldi   Televizyon karıncalı, insan netti, Dertlinin derdi, dertsize dertti, Evcilik oyunu, oyundan ibaretti, Eskiden hayat daha güzeldi...   Herkesin evi, herkesin eviydi, Veresiye defteri yoksulun cebiydi, Her semtte yalnız bir kişi deliydi, Eskiden hayat daha güzeldi...   Büyüklere saygı çok büyüktü, Şimdi büyükler boynunu büktü, Elmalar elma, erikler erikti, Eskiden hayat daha güzeldi...   Köyler, şehirlerden farklıydı, Gelinler utangaç, duvaklıydı, Damlar üzümlü, sokak kavaklıydı, Eskiden hayat daha güzeldi...   Her kapıda ikram edilen su vardı, Kavunun, karpuzun kokusu vardı,    Çocuklarda bile Allah korkusu vardı, Eskiden hayat daha güzeldi...   Doyardık, ekmeğe sürülen salçayla Kumaşçı teyzeler gezerdi bohçayla Yastık altını değişmemiştik bankayla Eskiden hayat daha güzeldi...   Eksik olmazdı yatılı misafir, Hasta etmezdi ne çamur, ne kir, ...

Bir Kez Daha Gördük ki!

  Bir Kez Daha Gördük ki!   ·      Bir kez daha gördük ki Müslümanların ölüsünü de dirisini de sevmiyorlar. Kin ve öfke dolular. Sevginin hoşgörünün birlikte yaşama kültürünün sadece edebiyatını yapıyorlar.   ·      Bir kez daha gördük ki vatan millet bayrak gibi değerler umurlarında değil. Ülkenin en azılı düşmanlarıyla ittifak yapmaktan çekinmeyecek kadar gözleri kararmış.   ·      Bir kez daha gördük ki Emperyalistlere karşı olağanüstü derecede yumuşak ve onlardan her gelen emri el pençe durup yapacak kadar teslimiyetçi bir karakterdeler.   ·      Bir kez daha gördük ki çok kolay yalan söyleyip çok kolay şekilde iftira ve kumpasla itibar suikastı yaparak insan hayatına kastediyorlar.   ·      Bir kez daha gördük ki Osmanlı Selçuklu başta olmak üzere bütün köklerimize kökten düşmanlar. Tarihe medeniyete coğrafyaya dair içlerinde en ufak ...

Ben Seninle Daha Mutluyum Ya Rab

  Ben Seninle Daha Mutluyum Ya Rab   Seni seviyorum yüce Yaradan, Bütün engelleri kaldır aradan! Hiçbir şey istemem fani dünyadan, Ben seninle daha mutluyum ya Rab!   Geceleri kalkıp çok yalvardım, Gündüzleri devran edip döndüm, Her nereye varsam daim sordum, Ben seninle daha mutluyum ya Rab!   Geceleri kalkıp uyanamadım, Zikir boyasına boyanamadım, İlahi aşkına ben yanamadım, Ben seninle daha mutluyum ya Rab!   Her gönülde ayrı ayrı sevgin var, Bu kulların ayrı ayrı derdi var, Benim senden başka kimim var, Ben seninle daha mutluyum ya Rab!   (Alıntı)

Düşersek Bir Daha Kalkamayız!

Resim
Düşersek Bir Daha Kalkamayız! Milli Görüş Platformu Sözcüsü Necmettin Aydın yaptığı yazılı açıklamada, Yedili Masa'nın 14 Mayıs'taki seçimi kazanması durumunda dış borçlanmaya gideceğini ve Türkiye'nin bir daha toparlanamayacağını belirtti. Milli Görüş Platformu sözcüsü ve 20. Dönem Zonguldak Milletvekili, Saadet Partisi eski Genel Başkan Yardımcısı Necmettin Aydın, yaptığı 'Düşersek bir daha kalkamayabiliriz' başlıklı yazılı açıklamada, 14 Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı'nın kazanamaması durumunda Türkiye'nin dağılacağını ve yeniden ayağa kalkmanın mümkün olmayacağına vurgu yaptı. Necmettin Aydın'dan 14 Mayıs çağrısı: "Ey ehli vatan ayağa kalkın!" Yedili Masa'nın dış borçlanmaya gideceğini belirten Aydın "Türkiye çok kötü düşer. Abdülhamit Han’ın düşmesi gibi olur, bu topraklarda bir defa daha dağılır ve kalkamayız." dedi. Aydın "Milletin %51'i tüm bu açıklığa rağmen bu yıkıma evet derse vay halimize. Onun içi...

Daha Önce Nasıl Yaşadınız?

  Daha Önce Nasıl Yaşadınız?   Bir genç dedesine sordu: “- Siz daha önce nasıl yaşadınız?” “- Teknolojiye erişim yok!” “- Uçak yok!” “- İnternet yok!” “- Bilgisayar yok!” “- Gösteri yok!” “- TV yok!” “- Klima yok!” “- Araba yok!” “- Cep telefonu yok... ” Dede cevap verdi: “- Aynen sizin neslin bugün nasıl yaşadığı gibi yaşıyorduk…" “- Dua yok!” “- Şefkat yok!” “- Onur yok!” “- Saygı yok!” “- Karakter yok!” “- Utanç yok!” “- Alçak gönüllülük yok!” “- Zaman planlaması yok!” “- Spor yok!” “- Okuma yok…” “- Biz, 1940-1980 arasında doğan insanlar Allah’ü Teâlâ’nın sevgili kullarıyız; hayatımız bunun gerçek bir kanıtıdır…” “- Oynarken ve bisiklete binerken, asla kask takmadık.” “- Okuldan sonra akşama kadar sokakta oynardık. Hiç televizyon izlemezdik.” “- İnternet arkadaşlarıyla değil gerçek arkadaşlarla oynardık.” “- Susadığımız zaman, şişelenmiş su değil, musluk suyu içerdik.” “- Aynı bardağı dört arkadaşla paylaştığımız ...

Kime Dört Şey Verilmişse, Dört Şey Daha Verilmiştir

Resim
  Kime Dört Şey Verilmişse, Dört Şey Daha Verilmiştir     İbni Mes'ud Radiyallahü Anh rivayet ediyor. Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem: “Kime dört şey verilmişse, ona dört şey daha verilmiş demektir!” buyurdu. Sonra da bu sözünü Kur'an-ı Kerim’den ayetlerle açıkladı. Şöyle buyurdu. 1- "Kime Allah’ü Teâlâ'yı zikretme nasip edilmişse, Allah’ü Teâlâ da onu anar. Çünkü Allah’ü Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de, 'Beni zikredin ki, Ben de sizi rahmetimle anayım.” (Bakara: 152) buyuruyor. 2- "Kime dua yapmak nasip edilmişse, kendisine cevap verilecektir. Çünkü Allah’ü Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de, 'Bana dua edin, size cevap vereyim." (Mü'min: 60) buyuruyor. 3- "Kime verilen nimetlere şükretme nasip edilmişse, fazlası verilecek demektir. Allah’ü Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de, 'Şükrederseniz daha çok veririm." (İbrahim: 7) buyuruyor. 4- "Kime istiğfar etmek nasip edilmişse, o bağışlanacak demektir. Çünkü Allah’ü Teâlâ Kur'an-...

Hizmet Edenler Daha Çok Sevap Kazandı

              Enes bin Mâlik Radiyallahü Anh rivayet etti: Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem ile beraber bir sefere çıkmıştık. İçimizden bazıları oruçlu, bazıları da değildi. Havanın çok sıcak olduğu bir günde bir yerde konakladık. Güneşin sıcağından korunmak için birçoğumuz elbisesini gölgelik yapıyor, bazılarımız da eliyle korunmaya çalışıyordu. Oruç tutanlar açlıktan ve yorgunluktan takatsiz düştüler. Tutmayanlar kalkıp çadırları kurdular, hayvanları sulayıp yemlediler. Resûlullâh Sallallahü Aleyhi Vesellem: “- Bugün oruç tutmayanlar daha çok sevap kazandı.” buyurdular.

Hanginizin Daha Güzel Amel Yapacağını Sınamak İçin

اَلَّذ۪ي خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيٰوةَ لِيَبْلُوَكُمْ اَيُّكُمْ اَحْسَنُ عَمَلًاۜ وَهُوَ الْعَز۪يزُ الْغَفُورُۙ Anlamı: O ki, hanginizin daha güzel işler yapacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. Kudreti dâimâ üstün gelen ve günahları çok bağışlayan yalnız O’dur. (Mülk Sûresi 2)

Hangi Mü’min Daha Akıllıdır

  Hangi Mü’min Daha Akıllıdır   Bir sahâbî Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e: “– Hangi mü’min daha akıllıdır yâ Rasûlâllah?” diye sordu. Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de şöyle buyurdular:   “– Ölümü sıkça hatırlayıp, ölümden sonrası için en iyi hazırlık yapan kimsedir. İşte gerçek akıllı insanlar onlardır...” (İbn-i Mâce, Zühd, 31) Yine Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:   “– Ölümü ve öldükten sonra ceset ve kemiklerin çürümesini hatırlayın. Âhiret hayatını isteyen, dünya hayatının süsünü terk eder.” (Tirmizî, Kıyâmet, 24) Abdullah bin Ömer -radıyallâhu anhumâ- anlatır:   “Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- beni tuttu ve:   “– Dünyada tıpkı bir garip, hattâ bir yolcu gibi davran! Kendini ölülerden ve kabir ehlinden say.» buyurdu.” (Buhârî, Rikāk, 3; Tirmizi, Zühd, 25) Tâbiînin büyük âlimlerinden Mücâhid bin Cebr -rahmetullâhi aleyh- diyor ki: Abdullah bin Ömer -radıyallâh...