Kayıtlar

Hangisi etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Derdim Çoktur Hangisine Yanayım

Derdim Çoktur Hangisine Yanayım   Derdim çoktur hangisine yanayım? Yine tazelendi yürek yarası. Ben bu derde nerde derman bulayım? Meğer dost elinden ola çaresi…   Efendim, efendim; benim efendim! Benim bu derdime derman efendim!   Türlü donlar giymiş gülden naziktir, Bülbül cevreyleme güle yazıktır, Çok hasretlik çektim bağrım eziktir, Güle güle gelir canlar paresi…   Efendim, efendim; benim efendim, Benim bu derdime derman efendim…   Benim uzun boylu servi çınarım, Yüreğime bir od düştü yanarım. Kıblem sensin yüzüm sana dönerim, Mihrabımdır iki kaşın arası…   Efendim, efendim; benim efendim, Benim bu derdime derman efendim…   Pir Sultanım katı yüksek uçarsın, Selamsız sabahsız gelir geçersin, Âşık muhabetten niye kaçarsın? Böyle miydi yolumuzun töresi…   Efendim, efendim; benim efendim, Benim bu derdime derman efendim…

Hangisi Çok Seviyor?

Hangisi Çok Seviyor?   Kayınvalide ve Üç Damadı, tatile denize gitmişler. Kayınvalide: “- Bakayım damatlarım ben ne kadar seviyor?” deyip denize atlamış. Ve boğulma taklidi yapmaya başlamış. “- Büyük damadım boğuluyorum, ne olur kurtar beni!” demiş. Büyük damat da hemen kurtarmış. Ertesi sabah büyük damadın kapısında bir “Reno Laguna” üzerinde de bir not: “Sevgili damadım hayatımı kurtardın kayınvaliden.” Ertesi gün ortanca damadı denemiş aynı şekilde o da hayatını kurtarmış onunda kapısında bir “Reno Safrane” ve üzerinde bir not: “Sevgili damadım hayatımı kurtardın kayınvaliden.”             Sıra küçük damadı denemeye gelmiş. Ertesi gün yine denize girmiş. “- Damadım boğuluyorum ne olur kurtar beni!” demiş. Küçük damat: “Boğulursan, boğul!” demiş. Kadın da oracıkta boğulup can vermiş. Ertesi gün küçük damadın kapısının önünde de bir “Ferrari” üzerinde de bir not: “Sevgili damadım hayatımı...

Hangisi Ağır?

Hangisi Ağır? Şeyh Ebu'l Vefa Hazretleri'ne, bir gün, “Şehrimize, şu kadar ağırlıktaki taşı kaldıran, şu kadar ağır yük taşıyan birisi geldi!” diye bahsedilmişti. Ebu'l Vefa Hazretleri, bu sözü söyleyen talebelerine, şu manidar karşılığı verdiler: “O ağır yükleri kaldırmak kolay, fakat şu abdest ibriğini taşımak ondan çok daha zordur.” Gerçekten de bu söz, ibretli bir cevaptır. Ağır taş kaldırmada, ağır yük taşımada nefsin hazzı vardır. "Ne güçlü, ne kuvvetli adam!" denilmesi, o kişiye lezzet ve şevk verir. Onun için, nefse kolay gelir. Ama abdest ibriğini taşımakta, nefsin hazzı ve lezzeti yoktur. Bilakis nefse muhalefet vardır. Bu yüzden de o hafif ibrik, nefse, o ağır yüklerden daha zor ve ağır gelir.

Sizce Mahlûk mu, Eşek mi Hangisi İyidir?

Sizce Mahlûk mu, Eşek mi Hangisi İyidir? "İbnü'l kayyim Allah Rahmet etsin, Eşeğin özelliklerinden söz ederken söyle diyordu... “- Eşek hayvanların arasında en ahmağıdır. Gene de insanlar onunla yüklerini taşınır. Binerler onunla yol yürür, Onunla evlerine varırlar...” “- Bunların dışında; Eşek karanlık gecelerde ve yalnızlıkta evinin yolunu bulur, yolunu şaşırmadan evine ulaşır...” “- Yine eşek o karanlık yolculuğunda, en ufak sesleri duyar, zararlı ve faydalı olan sözleri bir birinden ayırt edebilir...” “- Eşek hayvanlar arasında en ahmağı olduğu halde bu kadar beceriye sahip iken) (En güzel surette yaratılan insanoğlu bu karanlık dünya hayatında menziline (cennete) ulaşamıyorsa...” “O insan eşekten daha aşağı değil midir?”

Hangisi Ağır?

Hangisi Ağır? Şeyh Ebu'l-Vefa Hazretleri'ne, bir gün, “Şehrimize, şu kadar ağırlıktaki taşı kaldıran, şu kadar ağır yük taşıyan birisi geldi,” diye bahsedilmişti. Ebu'l-Vefa Hazretleri, bu sözü söyleyen talebelerine, şu manidar karşılığı verdiler: “O ağır yükleri kaldırmak kolay, fakat şu abdest ibriğini taşımak ondan çok daha zordur. Gerçekten bu söz, ibretli bir cevaptır. Ağır taş kaldırmada, ağır yük taşımada nefsin hazzı vardır. "Ne güçlü, ne kuvvetli adam" denilmesi, o kişiye lezzet ve şevk verir. Onun için, nefse kolay gelir. Ama abdest ibriğini taşımakta, nefsin hazzı ve lezzeti yoktur. Muhalefet Bilakis nefse vardır. Bu nedenle de o hafif ibrik, nefse, o ağır yüklerden daha zor ve ağır gelir.      (Alıntı)

Allah’ım, Annem ve namazım: Hangisini tercih edeyim?

Allah’ım, Annem ve namazım: Hangisini tercih edeyim? Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Üç kişi dışında hiç kimse beşikte iken konuşmamıştır. Bunlar: Hz. İsa İbnu Meryem aleyhima's-selam, Cüreyc'in arkadaşı. Cüreyc, kendini ibâdete vermiş âbid bir kuldu. Bir manastıra çekilmiş orada ibadetle meşguldü. Derken bir gün annesi yanına geldi, o namaz kılıyordu. "Ey Cüreyc! Yanıma gel, seninle konuşacağım! Ben annenim" diye seslendi. Cüreyc: "Allah’ım, Annem ve namazım: Hangisini tercih edeyim?" diye düşündü. Namazına devama karar verdi. Annesi çağırmasını her defasında üç kere olmak üzere üç gün tekrarladı. Cevap alamayınca üçüncü çağırmanın sonunda: "Allah’ım, kötü kadınların yüzünü göstermedikçe canını alma!" diye bedduada bulundu. Beni İsrail, aralarında Cüreyc ve onun ibadetini konuşuyorlardı. O diyarda güzelliğiyle herkesin dilinde olan zinacı bir kadın va...