Kayıtlar

Korkusu etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sahabe Kiram Radiyallahü Anhüm Ecmain’de Allah Korkusu

Sahabe Kiram Radiyallahü Anhüm Ecmain’de Allah Korkusu   Sahabileri düşünen kimse onların hem ciddî bir amel ve çaba, hem de büyük bir korku içinde olduklarını görür. Biz ise, amelde gevşek hatta ihmalkâr olduğumuz gibi aynı zamanda korkudan uzakta, güven hissi içindeyiz.   İşte Ebû Bekir Sıddık Radiyallahü Anh   O: "Keşke bir mü'minin bedeninde bir tüy olsaydım!" demiştir. Bunu Ahmed b. Hanbel Rahmetullahi Aleyh zikretmiştir.   Yine onun zikrettiğine göre Ebû Bekir Radiyallahü Anh dilini tutar ve "İşte beni, belâlara bu soktu!" derdi. Çok ağlar ve "Ağlayın, ağlayamazsanız ağlar gibi yapın!" derdi. Namaza kalktığında, bedeni Allah korkusundan sanki bir odun kesilirdi. Bir kez ona getirilen bir kuşu elinde evirip çevirdi, sonra:   "Bir hayvan avlanmış, bir ağaç mutlaka kesilmişse, bu mutlaka Allah'ı tesbih ve tenzihi ihmalden dolayı olmuştur!" dedi.   Vefat ederken Âişe Radiyallahü Anha'ya:   "Ey kızı

Allah'ü Teâlâ Korkusu Olmayınca...

Allah'ü Teâlâ Korkusu Olmayınca... Serdar Özpolat Evet, bir insanda Allah korkusu olmayınca ve her şeyin O'ndan geldiğine inanmayınca insan ne kadar da "ben dürüstüm, ben adaleti her yerde sağlarım, ben haksızlığa boyun eğmem her zaman doğruluğu-doğruyu gösterir, söylerim ve ben şöyleyim böyleyim..." dese de boş. Ben bunu tek bir Allah'a inandım ve O'nu bildim bileli hep böyle gördüm ve bildim. Ve hatta dün de bunu bir kez daha anladım. Şimdi isterseniz dün ne oldu kısaca anlatmaya çalışayım Allah’ın izniyle. Dün bir Amerikalı'yla oradan-buradan konuşuyorduk. (Bu Amerikalı'yi 5–6 senedir iyi tanıyorum. Kendisi doğru-dürüst biri diye tanınır. Bunu kendisi de söyler ve ben de başka başka olaylarla adamın adaletsizliğin ya da doğruluğun yapılmadığı yerlerdeki tavırlarına şahit olmuştum. Fakat benim daima aklımdan çıkmayan bir şey vardı ki; o da bu adamın dine dolayısıyla Allah'a inancı olmadığı için elbet Birgün bu adamın kendi menfaatini gö

Allah-u Teâlâ Korkusunun 7 Alâmeti

Allah-u Teâlâ Korkusunun 7 Alâmeti Mümin, vücudunun bütün âzâları ile Allah’tan (Celle Celâluhû) korkandır. Nitekim büyük ahlâk ve fıkıh bilgini Ebu’l-Leys es-Semerkandî der ki: Allah (Celle Celâluhû)  korkusunun yedi alâmeti vardır: 1. Birinci alamet dilde belirir. Allah (Celle Celâluhû) korkusu taşıyan kul, dilini yalandan, dedikodudan, koğuculuktan, iftiradan ve boş konuşmaktan alıkoyar; bunlar yerine onu zikirle, Kur’an okumakla ve ilmî konuşmalarla meşgûl eder. 2. İkinci alamet kalpte belirir. Allah (Celle Celâluhû) korkusu taşıyan kul, başkalarına karşı kalbinde düşmanlık, iftira ve kıskançlık barındırmaz. Çünkü kıskançlık iyilikleri mahveder. Nitekim Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurur: “Ateş odunu nasıl yerse (yakarsa) kıskançlıkta iyilikleri öyle yer (yok eder).” (Ebû Davud, 4903; İbn Mâce, 4210) Bilesin ki, kıskançlık, kalp hastalıklarının başlıcalarından biridir ve bu hastalıklar da ancak ilimle ve iyi ameller işleyerek t

Allah Celle Celâlühü Korkusuyla Ağlamak

Allah Celle Celâlühü Korkusuyla Ağlamak Dünyada iyi, faideli şeyler, kötü, zararlı şeylerle karışıktır. Saadete, rahat ve huzura kavuşmak için, hep iyi, faideli şeyleri yapmak lazımdır. Allah-ü Teâla Celle Celâlüh çok merhametli olduğu için, iyi şeyleri kötülerden ayıran bir kuvvet yarattı. Bu kuvvete “akıl” denir. Temiz ve sağlam olan akıl, bu işini, çok iyi yapar, hiç yanılmaz. Günah işlemek, nefse uymak, aklı ve kalbi hasta yapar. İyiyi kötüden ayıramaz. Allah-ü Teâla Celle Celâlüh, merhamet ederek, bu işi kendi yapmakta, iyi işleri Peygamberler Aleyhisselâm vasıtası ile bildirmekte ve bunları yapmayı emr etmektedir. Zararlı şeyleri de bildirip, bunları yapmayı yasak etmektedir. Bugün, yeryüzünde, değiştirilmemiş, bozulmamış tek din vardır. O da İslamiyet’tir. Rahata kavuşmak için, İslamiyet’e uymak, yani Müslüman olmak lazımdır. Önce kalb ile iman etmeli, sonra da, İslamiyet’in emr ve yasaklarını öğrenmeli ve yapmalıdır.  Allah-ü Teâla Celle Celâlüh Kur’an-

Allah Sevgisi ve Allah korkusu

Allah Sevgisi ve Allah korkusu Allah sevgisi ve Allah korkusu Allah korkusu, bir müminin en temel vasıflarından biridir. Çünkü insanın, Allah’a olan yakınlığının ve imanının artması, her an ihlaslı davranması, güzel ahlak gösterebilmesi ve bunda istikrarlı olması sadece Allah korkusuyla mümkün olur. Kuran’da öğretilen gerçek sabırla, cahiliyedeki sabır anlayışı çok farklıdır. Gerçek sabır, zorluklarda olduğu kadar güzel olan her şeyde de kararlılık göstermeyi, bir an olsun bunlardan taviz vermeyerek yaşamayı gerektirir. Allah korkusunu dünyevi korkulardan ayırmak Bazı insanlar Allah korkusunun anlamını bilmedikleri için, bunu diğer bazı dünyevi korkularla karıştırırlar. Oysa arada çok büyük bir fark vardır. Kuran’ın Arapça orjinal metninde Allah korkusu için “haşyet” kelimesi kullanılır. Bu kelime, çok derin bir saygıyı ifade eder. Öte yandan Kuran’da dünyevi korkular için kullanılan kelime havftır. Bu kelime, bir insanın yırtıcı bir hayvandan korkması gibi basit bir

Ağaçların Korkusu

Ağaçların Korkusu Ormanlar arasında bir gürültü, bir bağırıp çağırmadır başladı. Büyük ağaçlar: - Ne oluyor yahu? Ne bağırıyorsunuz? Diye sorduklarında, küçükler: - Kenarlardan başlamışlar kesmeye... Adamın biri elinde bir demirle kesip geliyor, derler. Büyük ağaçlar: - Korkmayın çocuklar, korkmayın... İyi baktınız mı? Bizden bir şey var mı adamın elinde? Diye sorduklarında, onlar: - Var efendim var! Adamın elindeki kesici şeyin balta sapı bizden, Diye cevap verirler. O zaman büyük ağaçları bir korku kaplar: - Şimdi korkun işte... Eğer bizden birisi ise, hepimizi de kesebilir, derler.

Allah Korkusu

Allah Korkusu  Hz. Davut (Allah'ın selamı üzerine olsun) kürsü üzerinde oturmuş Zebur okurken gözleri yerde sürünen kırmızı bir kurda ilişir ve içinden "Acaba Allah'ın bu kurdu yaratmaktaki muradı ne ola ki?" diye düşünür. Bunun üzerine Allah'ın izni ile dile gelen kurt O'na şöyle der; "Ey Allah'ın Resulü! Her gün gündüzleri bin kere; -Subhanallahi velhamdulillahi ve la ilahe illallahu vallahu ekber (Allah'ı noksanlıkların her türlüsünden tenzih ederim, hamd O'na mahsustur. O'ndan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür) demeyi Allah bana ilham etti. Geceleri ise yine bin kere; -Allahumme salli ala seyyidina Muhammedinin nebiyyil ümmiyyi ve alaalihi ve sahbihi ve sellem (Allah'ım! Okuma-yazmasız Peygamberin olan Muhammed'e, O'nun soyundan gelenlere ve O'nun sahabilerine rahmet ve selam ihsan eyle) dememi ilham etti. Sen zikrederken neler söylüyorsan bana da bildir bende istifade edeyim."  Bu sözleri