Kayıtlar

Bekleme etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Yavrum Döner Diye Bekleme Anne!

Yavrum Döner Diye Bekleme Anne!   İçteki hainler kazan kaldırdı, Gidiyorum hakkın helâl et anne!                                 Alçak düşman pusu kurdu saldırdı, Yavrum döner diye bekleme anne!   Vatanım yanarken; nasıl yatayım? Gündüz savaş gece; nöbet tutayım! Dedelerim şehit, ben de olayım! Oğlun savaşıyor düşünme anne!   Ölmeyi isterim; kalmayı değil, Cenneti isterim; dünyayı değil, Vatanım sağ olsun; canımı değil, Kendini yıpratıp; üzülme anne!   Hep dua ederdin  “Şehit ol!”  diye! Allah’a vatana  “Kurban ol!”  diye! Rabbim kabul etti  “Mutlu ol!”  diye! Daha ne beklersin şehidim anne!   Sakın saç baş yolup boşa ağlama! Yüreğine hançer; vurup dağlama, Artık sevinçli ol; kara bağlama! Şehit anasısın; bayram et anne! ...

Allah’ü Teâlâ’dan Başkasından Lütuf Bekleme!

Allah’ü Teâlâ’dan Başkasından Lütuf Bekleme! Harun Reşid, bir gün yanına nedimini de alarak tebdîl-i kıyafet şehrin dışına çıktı. Göçebe Arapların çadırlarını kurdukları yerleri geziyorlardı. Harun Reşid, nedimiyle beraber, bu çadırlar arasında dolaşırken, eski ve yırtık bir çadırın önünde durdu ve içeriye: “Tanrı misafiri kabul eder misiniz?” diye seslendi. Çadırdan çıkan ihtiyar bir kadın, kendilerini güler yüzle ve büyük bir sevinçle karşıladı, onları içeriye aldı. Onları tanımamıştı. Altlarına hurma yaprağından örülmüş bir hasır serdi, varı yoğu bir tek keçisiydi. Onu sağdı ve misafirlerine süt ikram etti, özür dileyerek: “–Kusurumuza bakmayın, bu keçiden başka hiçbir şeyimiz yoktur. Sütünden size ikram ettim. Lâkin oğlum, şehre gitti, neredeyse gelir. Siz, şimdi biraz oturup dinlenin, inşallah eli boş dönmez, bir şeyler getirir de, Allah ne vermişse birlikte yeriz.” dedi. Harun Reşid, kadının bu misafirperverliği kadar açık yürekliliğine de hayran kaldı: “–Allah râzı o...