Kayıtlar

gündüz etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Biçare Gönlüm

  Biçare Gönlüm   Viran oluyor gönlüm senden ayrı kaldıkça, Sözlerinin tadını unutmam yaşadıkça. Helâl et de hakkını, öleyim ben rahatça, Biçare gönlüm her an, sizi görmek istiyor!   Hasret, deryalar gibi, kesti yolumu benim, Yıllarca ayrı kalsam, seni daim severim. Uzak yerlere düştüm, bu mu benim kaderim, Biçare gönlüm her an, sizi görmek istiyor!   Sizden ayrı kalınca, uyduk hep nefsimize, Yanlış yollara düştük, bilmem ne oldu bize. Şeytan bakıp gülüyor, kararan kalbimize, Biçare gönlüm her an, sizi görmek istiyor!   Ruhum çılgına döndü, göklere çıktı âhım, Sizden pek uzak düştüm, nedir benim günahım? Yüzü kara olmaktan, koru beni Allah’ım! Biçare gönlüm her an, sizi görmek istiyor!   Doğar gelir inşallah, gecelerin gündüzü, Gariplerin o zaman, gülecek hemen yüzü. Odalarda kısıldı, müminin tekbir sözü, Biçare gönlüm her an, sizi görmek istiyor!   Pusu kurmuş hainler, yollarımı bekliyor, Süslü, tatlı sözlerle, sen, bu yoldan dön

Gece Gündüz İlim Öğrenmeye Çalış!

Abdül Kuddüs Kuddise Sirrûh hazretleri de buyuruyor ki:  ·      Vaktin kıymetini bil! ·      Gece gündüz ilim öğrenmeye çalış! ·      Her zaman abdestli bulun! ·      Beş vakit namazı, sünnetleri ile ve tadil-i erkan ile, huzur ve huşu ile kılmaya çalış! ·      Bunları yapınca, dünyada ve ahirette, sayısız nimetlere kavuşursun. ·      İlim öğrenmek, ibadet içindir. ·      Kıyamette, işten sorulacak, çok ilim öğrendin mi diye sorulmayacaktır. ·      İş ve ibadet de, ihlas elde etmek içindir. ·      İhlas da, hakiki mabud ve kayıtsız, şartsız var olan sevgiliyi (Allahü Teâlâ’yı) sevmek içindir.

Gece Gündüz Zikretmekten Daha Faydalı Zikir (Adede ma alime)

Gece Gündüz Zikretmekten Daha Faydalı Zikir (Adede ma alime) İbni Abbas Radiyallah’ü Anh’tan rivayet edildiğine göre; bir kere İsrâfil Aleyhisselâm Muhammed Sallallâhü Aleyhi Veselleme gelerek şöyle dedi: “Ya Muhammed Sallallâhü Aleyhi vesellem, her kim bu duayı bir kere söylerse Allah’ü Teâlâ ona beş haslet yazar. Bu kişi çok zikredenlerden yazılır. Bu tesbih ve zikirler kendisi için gece gündüz sürekli zikrinden efdal olur. Ayrıca kendisi için Cennet’te büyük bir ağaç olur. Kuru ağacın yaprakları döküldüğü gibi günahları kendisinden dökülür. O kişiye Rahmetiyle tecelli eder. Allah’ü Teâlâ her kime nazar etmişse artık ona azap etmez.” سُبْحَانَ اللَّهِ، وَالْحَمْدُ لِلَّهِ، وَلَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ، وَاللَّهُ أَكْبَرُ، وَلَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللَّهِ، عَدَدَ مَا عَلِمَ اللَّهُ تَعَالَى، وَزِنَةَ مَا عَلِمَ اللَّهُ تَعَالَى، وَمِلْءَ مَا عَلِمَ اللَّهُ تَعَالَى Okunuşu: Sübhanallâhi velhamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallahü ekber velâ havle velâ kuvvete il

Gece Gündüz 24 Saat Zikretmekten Daha Faziletli Zikir

Gece Gündüz 24 Saat Zikretmekten Daha Faziletli Zikir سُبْحَانَ اللهِ وَالْحَمْدُ لِلّهِ وَلَا إِلَهَ إِلَّا الله وَالله أَكْبَر عَدَدَ مَا عَلِمَ الله تَعَالَى وَزِنَةَ مَا عَلِمَ الله تَعَالَى وَمِلءَ مَا عَلِمَ الله تَعَالَى Okunuşu: ''Sübhânallâhi ve'l hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil a'liyyil a'zim. a'dede mâ a'limillâhu te'âlâ ve zînete mâ a'limellâhu te'âlâ ve mil e mâ a'limellâhu te'âlâ'' Okunuşu: Allâh’ü Teâlâ'nın bildikleri sayısınca, Allâh’ü Teâlâ'nın bildiklerinin ağırlığı kadar ve Allâh’ü Teâlâ'nın bildikleri dolusunca Allah (bütün noksan sıfatlardan) münezzehtir. Bütün Hamdler Allâh’ü Teâlâ'ya mahsustur. Allâh’ü Teâlâ’dan başka hiçbir ilâh yoktur. Allah her şeyden büyüktür ve O çok yüce ve pek büyük Allâh'ın yardımı olmadan hiçbir güç ve kuvvet yoktur. Anlamı: Allah’ü Teâlâ’nın bildirdikleri sayısınca, Allah’ü Teâlâ’u Teal

Seyyidül İstiğfar Duası

Seyyidül İstiğfar Duası Şeddâd İbni Evs Radiyallah’ü Anh’dan rivayet edildiğine göre Rasûl-i Ekrem Sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “İstiğfarın en üstünü kulun “Seyyidül İstiğfar Duası’nı” okumasıdır. Rasûl-i Ekrem sözüne şöyle devam etti: “Her kim, bu seyyidü’l-istiğfârı sevabına ve faziletine bütün kalbiyle inanarak gündüz okur da o gün akşam olmadan ölürse cennetlik olur. Yine her kim, sevabına ve faziletine gönülden inanarak gece okur da sabah olmadan ölürse cennetlik olur.” عنْ شَدَّادِ بْنِ أَوْسٍ رضي اللَّه عنْهُ عن النَّبِيِّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال: سيِّدُ الاسْتِغْفار أَنْ يقُول الْعبْدُ: «اَللَّهُمَّ أَنْتَ رَبِّي، لَا إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ خَلَقْتَنِي وَأَنَا عَبْدُكَ، وَأَنَا عَلَى عَهْدِكَ وَوَعْدِكَ مَا اسْتَطَعْتُ، أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا صَنَعْتُ، أَبوءُ لَكَ بِنِعْمتِكَ عَلَي، وَأَبُوءُ بِذَنْبِي فَاغْفِرْ لِي، فَإِنَّهُ لَا يَغْفِرُ الذُّنُوبِ إِلَّا أَنْتَ.» Okunuşu: Allâhümme ente rabbî, lâ ilâhe illâ ente, halaktenî ve ene a

Gölgesi ağaca dedi ki

Gölgesi Ağaca Dedi ki: “- Biz ikimiz arkadaşız. Beraber dünyâya geldik. Beraber büyüdük. Dâima güneşle aramızda perde olup, onun yüzünü görmeme mâni olmak sana yakışır mı? Ne zaman ki güneş benim tarafıma meyletse, sen aramıza giriyorsun. Niçin böyle yapıyorsun?” Bunun üzerine ağaç şöyle dedi: “- Hayır, hayır! Ben sana mâni değilim. Benim güneşi görmem, gece-gündüz kıyamda olup Allahü Teâlâ’yı zikretmem sebebiyledir. Sen ise, dâima yan gelip yatarsın. Bu hâlinle güneşi nasıl görürsün?”

AŞK VE VUSLAT

AŞK VE VUSLAT Yüce Rabb’im ben sana, candan âşık olmuşum. İlâhi Cemaline kalbimden vurulmuşum.   İslâmi düzen için, gece gündüz ağlarım. Dermansız derde düştüm, ömür boyu yanarım.   Güneşe değse elim; hemen yanar kavrulur. Parçalanır kül olur, uzaylara savrulur.   Doktor, ilâç, hiçbir şey; bana fayda vermiyor, Okyanusları içsem, susuzluğum kanmıyor.   Günden güne vücudum, bir mum gibi eriyor. İnsanlığın bu hali, yüreğimi deliyor.   Kalmadı siyah saçım, her dakka aklaşıyor. Zaman hızla bitiyor,  “Büyük Gün”  yaklaşıyor.   Şudur senden niyazım, bu sevgi azalmasın! Her an yansın bu aciz, yeter ki bozulmasın!   İbadet gıdam olsun; gönlüm bundan bıkmasın! Dağ gibi dert gelse de; doğru yoldan çıkmasın!   Kavuşabilmek için, ölüm sen ne güzelsin! Ayrılmazsın peşimden, gölge gibi gezersin!   İnşallah yakalarsın, gafletsiz bir anımda. Tövbe edip ağlarken, Rabb’imin huzurunda.   Gülerek son veririm, ruhumdaki hasrete. Şehitlik nasip olur, kavuşurum vuslata.                       12 Mayıs 2002 Yaş