Kayıtlar

otobüs etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Otobüste Ayak Üstü Çay Simit Keyfi Yapan

Otobüste Ayak Üstü Çay Simit Keyfi Yapan Bu ADAM; Amerika'nın imajını ve gücünü yerle bir etti! Bu ADAM; Amerika'nın 'operasyon yapmayın. Yoksa Ekonominizi yıkarız' mektubunu çöpe atıp aynı gün Harekât emri verdi! Bu ADAM; 'Operasyon yapmayın. Aksi halde müzakereleri durdurur silah satışlarını askıya alırız' diyen Avrupa Birliğine rest çekti Harekât emri verdi. 'Ayağınızı denk alın, Mültecilere kapıları açarım' dedi! Bu ADAM; İran'ın 'Operasyon yapmayın. Zira Suriye krizi çıkmaza girer ve ilişkilerimiz zarar görür' uyarısını reddetti ve dediğini yaptı. Bu ADAM; Harekâtı bozma girişimi için Münbiç'e girmeye çalışan Esed militanlarını Rusya'ya rağmen bombalattı ve Esed'e geri adım attırdı! Bu ADAM gibi adam içerde, dışarda her türlü saldırı ve ihanete karşı göğüs geriyor. Davası ve vatanı için mücadele ediyor. Yıkılmadan, yorulmadan, usanmadan ve tehditlere aldırmadan dünyaya meydan okuyor! 'Azdan

Kaç Kişi Böyle Sevebilir?

Kaç Kişi Böyle Sevebilir? Otobüs yolcuları elinde beyaz bir baston taşıyan genç ve güzel kadının otobüse binişini içten gelen bir sempati ile izlediler. Basamakları geçti. Boş olduğu söylenen koltuğu el yordamı ile buldu. Oturdu. Çantasını kucağına aldı. Bastonu koltuğa yasladı. 34 yaşındaki Susan, bir yıldır görmüyordu. Bir yanlış teşhis sonucu görmez olmuş, birden karanlık bir dünyanın içine düşmüştü. Öfke... Kızgınlık... Kendine acıma... Hayatta tek dayanağı artık kocası Mark’tı... Mark Hava Kuvvetleri’nde subaydı. Susan’ı bütün kalbi ile seviyordu. Susan gözlerini kaybedince, Mark karısının içine düştüğü umutsuzluğu hemen fark etmişti. Ona yeniden güç kazanması, kaybettiği kendine güvene yeniden sahip olması için yardım etmeliydi. Susan gene kendi kendine yeterli olduğuna inanmalı, kimseye bağımlı olmadan yaşayabilmeliydi. Sonunda Susan’ı işine dönmeye ikna etti. Peki, ama evden işe nasıl gidecekti? Genelde otobüsle giderdi. Ama şimdi koca kenti bir uçtan ötekine tek başın

Gençliği Nasıl Kaybettik?

Gençliği Nasıl Kaybettik?           Otobüs tıklım tıklım doluydu. Koltukta zor oturuyordum. Önümde dikilen başörtülü şişman hanım ayakta duramıyordu. Otobüsün en ufak yalpalamasında sağa sola savruluyordu… Hanımefendiye çok acımıştım. Yakınında oturan gençlere baktım.           Tuhaf giysili bir kız kulağında telefonla müzik dinliyor; yanındaki ise tuhaf giysili genç erkek; spor gazetesi okuyordu… İkisi de ayaktaki yaşlılara yer vermiyor, hiçbir şeye aldırış etmiyorlardı.           Canım sıkılmıştı. Duyacaklarını bile bile söylendim.           -Şu müzik dinleyen kız da yanındaki gazete okuyan delikanlı da saygısızlar… Yaşlı hanımlara, yaşlı amcalara yer vermiyorlar!           İkisi de söylediklerimi duymazdan geldiler…           Yaşlı hanım da söylendi.           -O kız değil, oğlan beyefendi! Yanındaki de oğlan değil kız…           -Şaşkınlıkla nereden biliyorsunuz? Dedim.           -Çünkü kız dediğiniz; kulağı küpeli, uzun saçlısı oğlum! Amerikan traşlı kısa saçl