Kayıtlar

her etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Her Şeyden Sıkılan, Bunalan Kız

Her Şeyden Sıkılan, Bunalan Kız   Bir zamanlar, her şeyden sürekli şikâyet eden; her gün hayatının ne kadar berbat olduğundan yakınan bir kız vardı. Hayat, ona göre çok kötüydü ve sürekli savaşmaktan, mücadele etmekten yorulmuştu. Bir problemi çözer çözmez, bir yenisi çıkıyordu karşısına. Genç kızın bu yakınmaları karşısında, mesleği aşçılık olan babası ona bir hayat dersi vermeye niyetlendi. Bir gün onu mutfağa götürdü. Üç ayrı cezveyi suyla doldurdu ve ateşin üzerine koydu. Cezvelerdeki sular kaynamaya başlayınca, bir cezveye bir patates, diğerine bir yumurta, sonuncusuna da kahve çekirdeklerini koydu. Daha sonra kızına tek kelime etmeden, beklemeye başladı. Kızı da hiçbir şey anlamadığı bu faaliyeti seyrediyor ve sonunda karşılaşacağı şeyi görmeyi bekliyordu. Ama o kadar sabırsızdı ki, sızlanmaya ve daha ne kadar bekleyeceklerini sormaya başladı. Babası onun bu ısrarlı sorularına cevap vermedi. Yirmi dakika sonra adam, cezvelerin altındaki ateşi kapattı. Birinci cezveden

Allah’ü Teâlâ’dan Her Şeyin Hayırlısını Dileyin...

Allah’ü Teâlâ’dan Her Şeyin Hayırlısını Dileyin...   Üzülme, der, Mevlâna Kuddise Sirrûh hazretleri...   İstediğin bir şey olmuyorsa ya daha iyisi olacağı için, ya da gerçekten olmaması gerektiği için olmuyordur...   İsra Sûresi’ne ; "İnsan hayra dua eder gibi şerre dua eder; çok acelecidir insan!" buyurur Rabbimiz...   Bazen iyilik istediğimiz zannederek kötülüğü isteriz. Başka bir ayet-i kerimede de; "Hayır zannettiğiniz şer olabilir, şer zannettiğiniz hayır olabilir!" (Bakara Sûresi, 216) buyurulmaktadır. Demek ki kulun baktığı yerden bakınca ve acele edip sonunu beklemeyince şer zannedilebilecek bazı şeylerin; Allah’ü Teâlâ’nın bakmamızı istediği yerden bakınca ve sabredince hayır olduğu görülecektir.   "...Belki kötü olduğunu zannettiğiniz şey sizin için hayır, hayırlı olduğunu zannettiğiniz şey de sizin için şer olabilir. (Çünkü) Allah (her şeyi en iyi) bilir. (Fakat) siz bilmezsiniz." (Bakara Sûresi 216)

Ölüme Her An Hazırlıklı Olmak

                                                    Ölüme Her An Hazırlıklı Olmak   Vehb bin Münebbih Rahmetullahi Aleyh’in naklettiği şu hâdise, ölüme her an hazırlıklı olmanın lüzumunu ne güzel ifade etmektedir: Hükümdarın biri, bir yere gitmeye hazırlanırken üzerine giymek için sayısız elbiseler içinden en güzelini ve binmek için de birçok at içinden en rahvan ve gösterişli olanı seçmişti. Adamlarıyla birlikte muhteşem bir tavırla, böbürlenerek ve etrafına çalım satarak yola çıktı. Yolda, üstü-başı perişan biri, atının yularına yapıştı. Hükümdar: “– Sen de kimsin, benim karşımda kim oluyorsun, çekil önümden!” diye hışımla bağırdı. Adamcağız ise şakince: “– Sana söyleyeceklerim var! Senin için çok hayatî bir mesele…” dedi. Hükümdar merakla karışık bir hiddetle: “– Söyle bakalım!” deyince; Adam: “– Gizlidir, eğil de kulağına söyleyeyim!” dedi. Hükümdar eğilince, adam: “– Ben Azrâil’im, canını almaya geldim!” dedi. Hükümdar bir anda neye uğradığını şaşırdı,

Her Zaman Kâinatın Yegâne Sahibine Sığın...

  Her Zaman Kâinatın Sahibine Sığın...   Dr. İşân Hüseyni, Pakistanlı idi: Yaptığı büyük hizmetlerden dolayı ödül almak için uluslararası bir konferansa gidiyordu. Uçağa bindi... Ancak havada bir arıza olmuş ve yıldırım çarpması sonucu uçak en yakın havaalanına inmek zorunda kalmıştı. Bir sonraki uçak 16 saat sonra kalkacaktı. Sinirlendi ve o toplantıya muhakkak yetişmem lazım, 16 saat bekleyemem diye sinirlenerek bağırdı. Görevliler gideceği şehrin 6 saat uzaklıkta olduğunu ve isterse araba kiralayarak gidebileceğini söylediler. Acele yola çıktı ama aksilik bu sefer de yolda şiddetli yağmurdan göz gözü görmez olmuş ve selden dolayı araç gidemez olmuştu. Yol kenarında eski bir evin kapısını çalıp hızla içeri girdi. Yaşlı bir kadın içeride oturuyordu. Süratle ona: “- Telefonu verir misin? Telefon etmem lazım!” dediğinde... Kadın tebessüm ederek dedi ki: “- Görmüyor musun evladım ne telefonu. Burada ne telefon ne de elektrik var. Geç az dinlen ve az yemek ye çay i

Her Kim Bana Düşman İse

  Her Kim Bana Düşman İse   Her kim bana düşman ise, Hak Allah yâr olsun ona! Her nereye varırsa, Bahar bağı olsun ona!   Bana zehir sunan kişi, Şeker balı olsun aşı, Gelsin kolay cümle işi, Eli erir olsun ona!   Önümce kuyu kazanı, Hak tahtına yükseltsin onu, Ardımca taşlar atanı, Güller saçılsın ona!   Acı dirliğim isteyen, Tatlı derlesin dünyada, Kim ölümüm isterse, Bin yıl ömür versin ona!   Her kim diler ben aşağı olam, Düşman elinde ağlayan olam, Dostları sevinçli ve düşmanının, Dostu yabancı olsun ona!   Her kim diler ise benim, O dostumdan ayrıldığım, Gözlerinden utanç gitsin, Allah’ın güzel yüzü görünsün ona!   Miskin Yunus’un dünyada, Güldüğünü işitmeyin, Ağladığımı isteyene, Gözüm pınar olsun ona!   Yunus Emre Kuddise Sirrûh

Her Müslümanın Bilmesi Gereken Dinî Bilgiler

  Her Müslümanın Bilmesi Gereken Dinî Bilgiler   İTİKAT ALLAH’A İMAN MELEKLERE İMAN KİTAPLARA İMAN PEYGAMBERLERE İMAN KADERE İMAN AHİRETE İMAN İBADET TEMİZLİK ABDEST GUSÜL NAMAZ ORUÇ ZEKÂT HAC KURBAN MÜBAREK GÜN VE GECELER PEYGAMBER EFENDİMİZİN HAYATI (SİYER-İ NEBÎ) AHLAK GENEL KÜLTÜR İSLAM’DA 32 FARZ   İTİKAT İLE İLGİLİ BİLİNMESİ GEREKEN TEMEL BİLGİLER   Rabbin kim? Rabbim Allah.   Dinin ne? Dinim İslam.   Kitabın ne? Kitabım Kur’an-ı Kerim.   Kimin kulusun? Allah’ın kuluyum.   Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa’nın Sallallahü Aleyhi Vesellem ümmetiyim.   Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.   Ne zamandan beri Müslümansın? “Kâlû belâ” zamanından beri Müslümanım.   “Kâlû belâ” ne demektir? Allah Teâlâ, dünyayı ve varlıkları yaratmadan önce dünyaya gelecek bütün insanların ruhlarını yarattı. Onları ilahî huzurda topladı ve kendilerine, “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” diye sordu