Kayıtlar

Nasreddin Hoca etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Nasreddin Hoca R. Aleyh’in Çocuklara Cevizleri Paylaştırması

Nasreddin Hoca R. Aleyh’in Çocuklara Cevizleri Paylaştırması   Mahallenin çocukları ele geçirdikleri bir miktar cevizi bir türlü bölüşemezler ve kavga-gürültü birbirlerine girerler. Kavganın kızıştığı sırada Nasreddin Hoca oradan geçmektedir. Hocayı gören çocuklar koşarak: “- Hoca Efendi, ne olur, şu cevizleri bizlere güzelce bölüştürüver.” diye ricâda bulunur ve kenara çekilerek taksîmi beklerler. Hoca Efendi, geçer cevizlerin başına ve: “- Çocuklar, cevizi sizlere nasıl taksim edeyim? Allah taksîmi mi olsun istersiniz, yoksa kul taksîmi mi olsun?” der. Çocuklar hep bir ağızdan: “- Allah taksîmi olsun, Allah taksîmi isteriz!” diye bağırırlar. Hoca Efendi, torbayı eline alarak kimine bir avuç, kimine bir tâne, kimine üç avuç, kimine hiç vermez, kalanını da torbayla birine verir ve taksîmi tamamlar. Ceviz alamayan ve aldığından memnun olmayan çocuklar yüksek sesle: “- Hocam, hani bize ceviz? Bu nasıl taksim, böyle adâletsizlik mi olur? Niçin adaletsizlik yapıyorsun...

Sahibine Çekmiş...

  Sahibine Çekmiş...   Bir gün Nasreddin Hoca Rahmetullahi Aleyh’in komşusu yanına gelerek;   "- Ya hocam, benim bir çift öküzüm var. Onlara öyle iyi bakıyorum ki, en güzel samanları onlara veriyorum. Arpa veriyorum, yerlerini günde iki defa temizliyorum. Anlayacağınız gözüm gibi onlara bakıyorum. Ama nedense çift sürme zamanı gelince hoyrat oluyorlar, çift sürmüyorlar. Bunun hikmeti veya izahı nedir acaba?" der. Nasreddin Hoca Rahmetullahi Aleyh: "- Sahibine çekmişler..." deyince, komşusu öfkeleniyor kızarıyor. Hiddetli bir şekilde: "- Sen ne diyorsun, Hoca efendi. Sözlerine dikkat et." deyince, Nasreddin Hoca Rahmetullahi Aleyh: "- Öfkelenme komşum. Bak sana, Allah’ü Teâlâ el, ayak, göz, burun, ağız, kulak, beyin, akıl vermiş. Sana Müslümanlığı nasip etmiş. Anlayacağın Allah’ü Teâlâ, sana en güzel nimetlerini vermiş. Ama namaz vakti gelince sen; Namaz kılmıyorsun. Ramazan gelince oruç tutmuyorsun. Kazancının zekâtını vermiyorsun. Sen...

En Akıllı Adam

En Akıllı Adam Bir keşiş dünyanın en akıllı adamını bulmak için diyar diyar geziyormuş. Sıra Nasreddin Hoca’nın köyüne gelmiş ve köylülere sormuş. - Sizin köyün en akıllı adamı kim? Demiş. Köylüler de: - Nasreddin Hoca demiş. Bunun üzerine keşiş köy meydanında Hoca ile görüşmeye başlamış ve eline bir çomak almış yere bir daire çizmiş, Nasreddin Hoca da çomakla daireyi ortadan ikiye bölmüş, keşiş bir doğru daha çizerek daireyi dörde bölmüş, Hoca da dörde bölünmüş dairenin üç dilimine çarpı işareti koymuş, keşiş elleriyle aşağıdan yukarıya doğru hareket yapmış, Hoca da yukarıdan aşağıya yapmış ve keşiş büyük bir hayranlıkla Hoca’yı tebrik etmiş. Olup bitenden bir şey anlamayan halk kesişe ne olduğunu sormuş.   Keşiş de: - Bu adam gerçekten dünyanın en akıllı adamı, yere dünya çizdim; o ortadan ekvator geçer dedi, ben dünyayı dörde böldüm o da dört de üçü sudur dedi, ben yerden buharlaşma sonucunda ne olur dedim o da yağmur yağar dedi. Bu sefer hocaya neler olduğun...

Nasreddin Hoca İle Oğlu

Nasreddin Hoca İle Oğlu Hoca Nasreddin, oğluyla birlikte köyüne gidiyormuş. Oğlunu eşeğe bindirmiş, kendisi yürümüş. Karşıdan gelenler, oğlunu göstererek: — “ Aksakallı adam yürürken bacak kadar velet eşekte gidiyor. Zamane çocuğu işte.” , demişler. Hoca oğlunu indirip kendisi binmiş. Az sonra birkaç kişiyle daha karşılaşmışlar. Bunlar ise: — “Koca adama bak! Bu sıcakta minnacık çocuğu yaya yürütüyor. Hiç insafı yok.” demişler. Hoca, eşeğe oğlunu da bindirmiş. Çok geçmeden yine üç beş kişiye rastlamışlar. Adamlar: — “Zavallı hayvan!   Düşüp ölecek! Hiç acımadan iki kişi birden binmişler üstüne!” demişler. Hoca inmiş, oğlunu da indirmiş. Eşek önde, onlar arkada ilerlemişler. Biraz sonra, yol kıyısında duranlar: — “ Amma aptal adammış bu hoca, Eşek bomboş gidiyor, kendisi oğlu ile kan ter için de arkasından koşuyor!” diye konuşmaya başlamışlar. Hoca dayanamamış. Oğluna dönüp: — “Gördün mü, her kafadan bir ses çıkıyor. Şu dünyada kimseyi ho...

Kör döğüşü

Kör döğüşü Nasreddin Hoca Rahmetûllahi Aleyh, gençliğinde dilenen bazı insanlar görür. Epey bir zaman adamları inceler. Dilenciler kör oldukları için çevredeki insanlar onlara pek çok yardım verirler. Fakat dilenciler bir türlü doymak bilmezler. Hoca, dilencilerin yanlarına yaklaşır. Cebinden para kesesini çıkartıp şakırdatır, tekrar cebine koyar. Sonra dilencilere: “Alın bu paraları, aranızda bölüşün ama sakın kavga etmeyin!” diyerek yanlarından uzaklaşır. Adamları tekrar gözlemeye başlar. Kör dilenciler, para kesesini içlerinden birinin cebe indirdiğini sanarak parayı almak için birbirlerine girerler: “Kese sende, yok bende! Bende değil sende! Çabuk benim payımı verin! Yoksa ben size yapacağımı bilirim!” gibi sözlerle açgözlü dilenciler, birbirlerine girerek dövüşmeye, küfretmeye başlarlar… Ama keseyi de bir türlü ele geçiremezler. Hoca bunları gözlerken: “Hey gidi açgözlüler! Hey gidi iki dünya körleri hey!” diye söylenir… Oradan geçen biri: “Ne oluyor Hocam?” diy...

Buradaki defineyi Dursun Almamiştur

Resim
Buradaki defineyi Dursun Almamiştur Temel bir gün tarlada çalışırken define bulur. Bulduğu defini alıp “hemen köye götürürsem herkes görür” diye düşünür ve köylüden gizlemek için defineyi ilerideki dağın tepesine gece gelip gizlice almak için gömer. Hemen yanına da “burada define yoktur” diye bir yazı asar. Oradan geçmekte olan Dursun yazıyı görür ve Temelin definesini alıp kaçar. Temel gece geldiğinde definenin olduğu yerde bir yazı bulur. “Buradaki defineyi Dursun almamiştur”

Dünya’yı Etkileyen Bazı Ünlü Türkler

Resim
Dünya’yı Etkileyen Bazı Ünlü Türkler Hükümdarlardan sanatçıya her türlü dallarda Türkler'in önemli insanları vardır. Belki gelecekte bu Türklere sizin adınız eklenebilir. Metehan (MÖ 234-MÖ 174) Asya Hun İmparatorluğu'nun kurucusu olan Teoman, oğlu Metehan'ın kendisi yerine Metehan'ın üvey kardeşini tahta çıkarmak istedi. Metehan da babasını, üvey annesini ve üvey kardeşini öldürerek tahta geçti ve ülkesinin altın çağını yaşattı. Türklerin ilk düzenli ordusunu kurmuştur ve onluk sistemi ilk getiren kişidir. Atilla (395-453) Germen (Alman) efsanelerinde Attila, çok büyük ve iyiliksever bir hükümdardır. Attila'nın sarayında birçok Germen hükümdarı yaşar. Nibelungen Destanı, Hun-Germen mücadelelerinden meydana gelir. Bu hikâyelerde Attila, Etzel adında büyük otoriteye sahip, barışsever ve yalnız asilere karşı kılıç kuşanan asil ruhlu bir hükümdardır. Avrupa Hun İmparatorluğu'nun başkenti olan Etzelburg adının buradan geldiği bilinmektedir.A...