Kayıtlar

cennet etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Cennet’te Olmayacak 10 Şey

  Cennet’te Olmayacak 10 Şey   01- Cennet’ten çıkmak olmayacak. Bir kere Cennet’e giren sonsuza kadar Cennet’te yaşamını sürdürecek, 02- Cennet’te ölüm olmayacak, 03- Cennet’te yaşlanmak olmayacak. Çünkü herkes 33 yaşında olacak, 04- Cennet’te ibadet etmek olmayacak. Her cuma Rabbimizin güzel cemalini izlemeye gideceğiz, 05- Cennet’te uyku ihtiyacı olmayacak, 06- Cennet’te korku üzüntü gibi elem verici duygular olmayacak, 07- Çok soğuk ve çok sıcak kavramları olmayacak, 08- Cennet’te hastalık diye bir şey olmayacak, 09- Cennet’te kötü huy ve kötü özellikler olmayacak (kin, nefret, kıskançlık vb.), 10- Cennet’te tuvalet ihtiyacı olmayacak…   Rabbimiz hepimize Cennet’e gitmeyi nasip etsin!  

Cennette Buluşmalı

  Cennette Buluşmalı   Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:   Her şey geçicidir. Ancak Allahü Teâlâ bâkidir. Geçici şeylere gönül bağlamak ahmaklık olur. Sen de geçeceksin, sevdiklerin de geçecek. Kalıcı bir şeye gönül bağlamalı. O da Allah Teâlâ sevgisidir.   Dünyada her şeyin sonu var. Acı veya tatlı, iyi veya kötü, her şey bir gün biter. Güneşin doğması, batışının habercisidir. Doğmak, ölümün habercisidir. Dünya, ayrılık, ahiret buluşma yeridir. Cehennemden Allah korusun, Cennette buluşmaya çalışmalı.   İnsanlar Allahü Teâlâ’ya kulluk, ibadet etmek için yaratılmıştır. Saadete kavuşmak için yaratılış gayelerine dikkat etmeli ve dünyaya düşkün olmaktan kaçınmalı. Dünya nimetleri geçicidir. Dünya ebedi kalınacak bir yer değildir. Ahirette saadete kavuşmak için bir binek gibidir. Sevinç yeri değil, ayrılık yeridir. Akıllı kimse, bu fani dünyaya düşkün olmayıp kulluk vazifesini hakkıyla yapar.   Hakiki bayram Cennette, Peygamber efendimizle, Eshab-ı kiramla, Ehl-i sünnet

Mübarek Üç Aylar Geldi, Hoş Geldi, Safalar Getirdi

               Mübarek Üç Aylar Geldi, Hoş Geldi, Safalar Getirdi Üç aylar geldi, hoş geldi, sefalar getirdi. Rahmet ve mağfiret getirdi. Muhterem kardeşlerim, öyle bir mevsime girdik ki bunu söz ve yazılarla anlatmak asla mümkün değil. Bu mevsimin adı; “İbadet Mevsimi” … Diyeceksiniz ki ibadetin de mevsimi mi olur? Haklısınız, ibadet mükellef olduğumuz günden son nefese kadar devam eden bir görevdir. Ama üç aylar dediğimiz Receb-i Şerîf, Şaban-ı Şerif, Ramazan-ı Şerif’te yapılan ibadetler kalbimizin ve ruhumuzun yıkandığı, sevgi ve mutlulukla dolduğu çok özel günlerdir. Mübarek üçaylar 12 Ocak 2024 Cuma günü başladı. Bu günlerde yapacağımız ibadetlere bire birden bire bine hatta daha fazlası katlanarak veriliyor. Bu mübarek günlerin son günlerine rastlayan Kadir gecesinde ise bir geceye bin aylık gibi müthiş bir ikramiye (bonus) veriliyor.             Bir Müslüman bu Rahmet ve Mağfiret sağanağından asla mahrum kalmamalıdır. En büyük eksiğimiz özeleştiri yapmayışımızdan kaynaklan

Karı Kocaya Cenneti Kazandıran Davranışlar Nelerdir

Karı Kocaya Cenneti Kazandıran Davranışlar Nelerdir Kur’an-ı Kerim’de Cennet nimetleri açısından detaylı bilgiler verilmiş ve onun da ötesinde Allah’ın rızası vaad edilmiştir. Bazı zaman olur küçük gördüğümüz bir amel Allah’ın rızasına uygun olurken diğer taraftan çok büyük zannettiğimiz bir amel çeşitli sebeplerden dolayı insana hiç sevap getirmeyebilir. Aile bireylerine düşen, kaderin yazdığı yazıya razı olup müşterek aile hayatını, cenneti kazanacak şekilde yaşamaktır. Bey, hanımının meziyetlerine şükreder; hanım da beyindeki olumsuzluklara sabrederse ikisi de cennete layık hale selmiş olurlar. İman ve salih amellerinden dolayı cennete giden mü’min kadınları, Cenâb-ı Hak rahmet ve kudretiyle her türlü dünyevî ârızalardan arındırarak, tertemiz eşler sûretinde kocalarına iâde edecektir. Hûrilerden daha güzel olarak yaratılan o dünyalı kadınlar, eşlerine ebedî bir hayat arkadaşı olacak ve hûrilere sultan yapılacaktır. Hiçbir kıskançlık ve rekâbet duygusu olmaksızın, sonsuza kadar

İlâhi Cennet Evine

İlâhi Cennet Evine   İlâhi Cennet evine, Girenlerden eyle bizi! Yarın anda cemalini, Görenlerden eyle bizi!   Mahşerde halk ola hayran, Çok yürekler ola büryan, Arşın gölgesinde seyran, Edenlerden eyle bizi!   Bu dünyanın cefası çok, Kimi aç gezer kimi tok, Şol mizanda sevabı çok, Gelenlerden eyle bizi!   Bakma dünyanın varına, Düşüp daim Hak yoluna, Beratını sağ eline, Alanlardan eyle bizi!   Mü'minlere rahmet ola Münafıklar mahrum kala Yunus gider doğru yola Gidenlerden eyle bizi!   (Yunus Emre Rahmetullahi Teâlâ Aleyh)

Hesapsız, Azapsız Cennete Gireceklerden Olabilirsiniz…

  Hesapsız, Azapsız Cennete Gireceklerden Olabilirsiniz…   Hesapsız ve azapsız Cennete girecekler kimlerdir? İşte Ahirette hesap sorulmayacak kişiler…   Resûlullâh Sallallahü Aleyhi Vesellem Cenâb-ı Hakk’ın tevekkül ehlini dünyâda ve âhirette muhâfaza edeceğini ve onların hesapsız ve azapsız cennete gireceklerini şu hadîs-i şerîfleriyle açıkça bildirmişlerdir:   “Geçmiş ümmetler bana gösterildi. Peygamber gördüm, yanında üç beş kişilik küçük bir grup vardı. Peygamber gördüm, yanında bir iki kişi bulunuyordu. Ve peygamber gördüm, yanında kimsecikler yoktu. Bu arada önüme büyük bir kalabalık çıktı. Kendi ümmetim sandım. Bana; “Bunlar Mûsâ’nın ümmetidir, Sen ufka bak!” dediler. Baktım, çok büyük bir karaltı gördüm. “İşte bunlar Sen’in ümmetindir. İçlerinden hesapsız ve azapsız cennete girecek yetmiş bin kişi vardır.” dediler.” İbn-i Abbâs -radıyallâhu anhümâ- diyor ki:   Söz buraya gelince Peygamber Efendimiz kalkıp evine gitti. Oradaki sahâbîler bu yetmiş bin kişinin ki

Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in Cennette Gördükleri -2-

  Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in Cennette Gördükleri -2-   Ve bir ses duyulur. Çalınan kapı cennetin kapısı, çalan ise iki cihan peygamberi Hz. Muhammed Mustafa Sallallahü Aleyhi Vesellem. Efendimiz Aleyhisselâm buyurdular ki: Cennete ilk ben gideceğim, ardımdan benim ümmetim gelecek. Kıyamet günü ben cennetin kapısına gidip kapıyı çalacağım. Cennetin görevli meleği olan hazin seslenecek. Siz kimsiniz? Ben ise Muhammed diye cevap vereceğim. Bunun üzerine hazin, senden önce bu kapıyı kimseye açmamakla emir olundum. Diyecek ve kapıyı bana açacak. Cennete tam gireceğim zaman, benimle birlikte bir kadının kapıyı zorladığını gördüm. O kadına sen kimsin ki buradasın diye sordum. O da dedi ki: Ya Rasûlallah, dünyadayken kocam öldü ve ben dul kaldım. Çoluk çocuğuma bakmak için onlar perişan olmasınlar diye fedakârlık yaptım. Allah Teâlâ da bana böyle bir mükâfat verdi. Dedi. Ümmetim diğer ümmetlere galebe çalacak. İçlerinden cennete ilk girecek olanlar, Ashabım olacak.

Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in Cennette Gördükleri -1-

  Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in Cennette Gördükleri -1-   Âlemlerin efendisi olan sevgili Peygamberimiz, İsrafil Aleyhisselâm ile birlikte Cebrail Aleyhisselâmın yanına geldiler. Allahü Aleyhisselâmın emrini yerine getirmek için Cebrail Aleyhisselâm, Peygamber efendimizi Cennet’e götürdü.   Melekler, ellerinde nur dolu tabaklarla bekliyorlardı. Cebrail Aleyhisselâm;   "Ya Rasûlallah! Bunlar, Âdem Aleyhisselâmdan seksen bin yıl önce yaratıldı. Bu makamda, tabaktakileri sana ve ümmetine saçmak için sabırsızlanırlar. Kıyamet günü Hazretin ve ümmetin, Allahü Teâlâ’’nın emriyle Cennet’in eşiğine ayak basınca, bu melekler tabaklardaki cevahiri üzerinize saçacaklardır." Dedi.   Cennet’te vazifeli olan Rıdvan ismindeki melek, onları karşıladı. Peygamber efendimize müjdeler verdi ve:   "Hak Teâlâ’, ikisini senin ümmetine, birini de diğer ümmetlere vermek için Cennet’i üç kısım etti!" dedi ve Cennet’in her tarafını gezdirdi.   Habib-i Ekr

Cennete Girmeye Sebep Olan İki Haslet

Cennete Girmeye Sebep Olan İki Haslet               Abdullah b. Amr İbni’l-Âs Radiyallahü Anh anlatıyor: Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular ki:             “İki haslet vardır ki, onları Müslüman bir kimse (devamlı) söyleyecek olursa mutlaka cennete girer. Dikkat edin, bu iki şey kolaydır, ancak onunla amel edenler de azdır. Bunlar her (farz) namazdan sonra on kere tesbîh (Subhânallah), on kere tahmîd (Elhamdülillah), on kere tekbîr (Allahu Ekber) söylemekten ibarettir.”             (Abdullah ra der ki: ) Ben Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’ın bunları söylerken parmaklarıyla saydığını gördüm. Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem devamla buyurdular ki:             “Bunlar beş vakit itibariyle toplam olarak dilde yüz ellidir. Mizanda bin beş yüzdür.”             “İkinci haslet ise yatağa girince Allah’a yüz kere tesbih, tekbir ve tahmidde bulunmanızdır. Bu da lisanda yüzdür, mizanda ise bindir. (Her ikisinin toplamı iki bin beş yüz eder.)             Res