Kayıtlar

Eylül 10, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Rüzgâr İle Güneş

Rüzgâr İle Güneş Rüzgâr ile güneş aralarında tartışırlar. Rüzgâr güneşe derki: 'Ben senden daha kudretliyim. Bak şu ihtiyarın ceketini üzerinden çıkaracağım. 'Rüzgâr esmeye başlar, fırtınaya dönüşür ama ihtiyar ceketine daha sıkı sarılır. Güneş; Beceremedin der. Ben daha kudretliyim, ihtiyara ceketini şimdi çıkarttıracağım. Saklandığı bulutun arkasından çıkan güneş sıcak bir gülümsemeyle ortalığı ısıtıverir. Yaşlı adam ceketini çıkarır, neşe içinde yürür. Güneş rüzgâra döner: Nezaket ve dostluk, sertlikten ve kabalıktan kuvvetlidir. Hayat dostluklarla güzelleşir. Hepimiz bir birimize benzeriz. Bizi sevenleri severiz. O halde dostluktaki altın anahtar sevgidir. Sevgi güzel bir tebessümde saklıdır. Gülümsemek, merhaba dediğiniz arkadaşınıza ruhunuzda katmaktır. Gülümseme korkaklara güç, kederlilere neşe, hastalara sıhhat verir. Yorgunları dinlendirir. O ne satılır ne alınır... Hepinizi saygı ve sevgiyle selâmlıyorum. Her şey gönlünüzce olsun... 

Marifet Nerede?

Marifet Nerede? Dünyanın en ünlü kalp doktoru De Bakey’in arabası bozulmuş, arabasını tamire götürmüş. Tamirci arabasının kaputunu açmış ve De Bakey’e dönerek: “Size bir şey soracağım neredeyse ben ve siz aynı işleri yapıyoruz. Mesela ben şimdi itina ile kaputu açacağım bir bakışta problemin nerde olduğunu anlayacağım, kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim, hatta çok gerekli ise motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım… Söylesenize nasıl oluyor da siz milyon dolarlar kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kurşun atıyorum?” Bunun üzerine De Bakey tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş: “Bunların hepsini motor çalışıyorken yapmayı denesen!”

Kuyruğumu Kovalıyorum!

Kuyruğumu Kovalıyorum! Büyük kedi, kuyruğuyla oynayan küçük kediye sordu: “Neden kuyruğunu kovalayıp duruyorsun?” dedi. Küçük kedi şöyle yanıt verdi: “Bir kedi için en güzel şeyin mutluluk, mutluluğun da kuyruğum olduğunu öğrendim!” dedi. “Kuyruğumu kovalıyorum, kovalıyorum… Sonunda onu yakaladığım zaman, biliyorum ki, mutluluğu yakalamış olacağım.” Yaşlı kedi gülümsedi: “Gençken ben de senin gibi, mutluluğun kuyruğum olduğuna inanıyordum!” dedi. “Yıllar geçtikçe anladım ki, ne zaman onu kovalasam, o benden uzaklaşıyor, ne zaman kendi işime baksam, o hep peşimden geliyor!”

Karşılıksız Sevgi Veren Tek Varlık... Analarımız…

Karşılıksız Sevgi Veren Tek Varlık... Analarımız… Doğum odasında bir küçük el saçlarına tutununca değişti her şey… Ve o el, o saçtan hiç eksik olmasın istedin. Kim bilir kaç geceyi karyola başuçlarında derin iç çekişler dinleyip hüzünlenerek uykusuz geçirdin, kaç emzirme seansında bitkin uyuyakaldın. O gün bugündür hayatı, bir toprakla çiçeği kadar ortak üretiyor, tüketiyoruz. Nasıl da zalim bir çark bu değil mi? Doğuyor, doğuruyor ve günün birinde yuvadan uçacağını bile bile koca bir ömrü karşılıksız veriyorsun... ... Ve hayat birden ıssız bir adaya dönüşüveriyor. Sonrası kâh bir kapı zili beklentisi, kâh bir mektup, kâh bir telefon sesi... Gizliden gizliye özlenen bir torun müjdesi... Fotoğraflar sarardıkça solan bir yaşam ve uzaklaştıkça yakınlaştığımız bir mazinin geri dönmez anıları... Yazılarla konuştuk öyle zamanlarda... Bakışlarla anlaştık. Ağlaştık birbirimizden gizleyerek acılarımızı... Bir mimikle özleştik, bir gülüşle kavuştuk. Ben büyürken seni de büyüttüm.

Türkçe, Arapça, İngilizce 40 Hadisi Şerif

Türkçe, Arapça, İngilizce 40 Hadisi Şerif ١ ) إِنَّ أَحْسَنَ الْحَدِيثِ كِتَابُ اللَّهِ وَأَحْسَنَ الْهَدْيِ هَدْيُ مُحَمَّدٍ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ 1. Sözlerin en güzeli Allah’ın kitabı yolların en güzeli Muhammed’ in yoludur. 1. The best word is Allah's book. The best path is Muhammad’s path. Buhari, Edeb, 70; İ’tisam, 2. Müslim, Cuma, 43. z Nesai, Iydeyn, 22. İbn Mace, Mukaddime, 7. Darimî, Mukaddime, 23. Ahmet b. Hanbel, c. 3, s. 319. ٢ ) خَيْرُكُمْ مَنْ تَعَلَّمَ الْقُرْآنَ وَعَلَّمَهُ 2. En hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğretendir. 2. The most dutiful amongst you is the one who learns and teaches the Qur'an. Kaynak: Buhari, Fezâilü’l-Kur’an, 21. Tirmizi, Sevâbü’l-Kur’an, 15. İbn Mace, Mukaddime, 16. Darimî, Fezâilü’l-Kur’an, 2. ٣ ) مَا مِنْ مَوْلُودٍ إِلَّا يُولَدُ عَلَى الْفِطْرَةِ 3. Her çocuk Müslüman doğar. 3. Every human being is born as a Muslim. Müslim, Kader, 22. ٤ ) لَا يَدْخُلُ الْجَنَّةَ مَنْ كَانَ فِي قَلْبِهِ