Kayıtlar

Hatun etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Nene Hatun

Resim
Nene Hatun İstiklâl mücadelesinde yapa yalnızdı, Kimsesiz bıraktı yavrusunu, ahd etti, Kuşandı, cephanesini, çıktı yiğitçe, Dadaş yüreğiyle, meydan okudu, İhlâsıyla cenk eyledi düşmana.   Başı öne eğik gezemezdi, şehit olan eri vardı, Bismillah deyip, kendini ok gibi saldı, Doksan üç harbinde, yiğit dadaşımız, Karındaş, düşüyordu, top silleyle, Dönekler, düşmana yem oluyordu hevesiyle,   Sine-i millet orak, tırpanla verdi milli mücadele, Leş kargaları, dökülüyordu, bir bir kan gölünde, Parlayan ay yıldızımız parlıyordu, göğüslerde, Misk-i amber kokuyordu, nurlanan yüzler, Nene hatun anamız, Ya Allah iniltileriyle…   Nene hatun anamız, ordunun tabyasıydı, Erenler onun, omuz veren tayfasıydı, Gönül tahtımız, destanımız, ol fermanımızdı, Erzurum'da abidesiyle, hatırlanan kahramandı, Oyunları bozan, düşmanı imanıyla boğan, Nene hatun anamızdır, özgürlük ateşini yakan…   Yaşar Duymuş

İki Er Kişi İle Bir Hatun Kişi

İki Er Kişi İle Bir Hatun Kişi   Hacı Bayram Veli, Sultan II. Murad'ın saygı duyduğu manevi önderlerdendi. Hükümdarın Hacı Bayram'a saygısı o derece büyüktü ki ona mürid olanlardan vergi almıyordu. Ama gelin görün ki bütün Ankara halkı Hacı Bayram'ın müridi olduğunu iddia ediyordu. Ankara'da kimden vergi istense "Ben Hacı Bayram'ın müridiyim" deyip işin içinden sıyrılıyordu. Bu durum hükümdara yansıtıldı. Hükümdar Hacı Bayram'a bir mektup gönderip, "Gerçek müritlerinizin sayısını bana bildiriniz, sizin bildirdiğiniz herkes vergiden muaf tutulmak üzere kabulümdür" dedi. Hacı Bayram devletine saygılı bir maneviyat büyüğü olarak kendisine bağlılığın kötüye kullanılmasından zaten şikâyetçi idi. Mektubu fırsat bilerek müritlik iddiasındaki herkese haber saldı: "Falan gün falan yerde toplanınız" diye. O gün hemen bütün Ankara halkı şeyhlerinin davetine uyarak bildirilen yere akın ettiler. Hacı Bayram bir tepeciğe kurdur