Kayıtlar

Nerde etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Hani Nerdeler?

Resim
  Hani Nerdeler?   Aklıma geldi de eski adamlar, Çekilip gittiler hani nerdeler? Evim barkım deyip ocak yakanlar, Söndürüp gittiler hani nerdeler?   Kış gecelerinde saya gezenler, Onlara yağ salça bulgur verenler, Kapının önünde oyun dökenler, Güldürüp gittiler hani nerdeler?   Örme çorap çarık saku giyenler, Kışı geçirip yaylaya göçenler, Peynirimiz yağlı olsun diyenler, Dürüm alıp gittiler hani nerdeler?   Her sabah tandırda ekmek edenler, İşli çöreğe sade yağ sürenler, Tandırda sobada, kömbe çekenler. Eşinip gittiler hani nerdeler?   Bahar gelince nevale dikenler, Su sulamak için kavga edenler, Gizlice Merro’ya cığara verenler, İçirip gittiler hani nerdeler?   Çıkınca biberi taze hıyarı, İşte o zaman gör bizim diyarı, Tongü’yü bağlayıp tırpana ayarı, Verip te gittiler hani nerdeler?   Günlerce sap çekip döven sürenler, Deneyi samanı yele verenler, Akşam yorgun argın eve gelenle...

Nerde kaldın ey Resul?

Nerde kaldın ey Resul?   Seccaden kumlardı... Devirlerden, diyarlardan Gelip, göklerde buluşan Ezanların vardı!   Mescit mümin, minber mümin... Taşardı kubbelerden tekbir, Dolardı kubbelere “amin”...   Ve mübarek geceler dualarımız; Geri gelmeyen dualardı... Geceler ki pırıl pırıl Kandillerin yanardı... Kapına gelenler ya muhammed, - uzaktan, yakından – Mümin döndüler kapından...   Besmele, ekmeğimizin bereketiydi, İki dünyada aziz ümmet; Muhammed ümmetiydi.   Konsun -yine- pervazlara güvercinler, “Hû hû”lara karışsın âminler... Mübarek akşamdır; Gelin ey Fâtihalar, Yâsinler!   Şimdi seni ananlar, Anıyor ağlar gibi... Ey yetimler yetimi, Ey garipler garibi; Düşkünlerin kanadıydın, Yoksulların sahibi... Nerde kaldın ey Resûl, Nerde kaldın ey Nebi?   Günler, ne günlerdi, yâ Muhammed, Çağlar ne çağlardı: Daha dünyaya gelmeden Mü’minlerin vardı... Ve bir gün, ki gaflet Çöll...