Kayıtlar

mısınız etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Halâ Aklınızı Kullanmayacak mısınız?

Halâ Aklınızı Kullanmayacak mısınız?   ·      Bakara Sûresi 44 İnsanlara iyiyi ve güzeli emredip de öz benliklerinizi unutuyor musunuz? Üstelik de Kitabı okuyup durmaktasınız. Hala aklınızı kullanmayacak mısınız?   ·      Bakara Sûresi 73 Şöyle dedik: "Kesilen ineğin bir parçasıyla, öldürülen adama vurun!" İşte böyle diriltir Allah ölüleri. Size ayetlerini gösteriyor ki, aklınızı işletebilesiniz.   ·      Bakara Sûresi 76 İnanmış olanlarla karşılaştıklarında, 'inandık' derler. Başbaşa kaldıklarında ise şöyle konuşurlar: "Allah'ın size açtığını, Rabbiniz katında sizinle tartışmada kanıt yapsınlar diye onlara söylüyor musunuz? Aklınızı işletmeyecek misiniz? "   ·      Bakara Sûresi 164 Şu bir gerçek ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanların yararı için denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten suyu indirip onunla, ölümünden sonra toprağı dirilterek üzerine tüm canlılardan yaymasında

Aklınızı Kullanmayacak mısınız?

  Aklınızı Kullanmayacak mısınız?   İnsan idrak etmek için önce kendisine hangi soruları sormalı? Akıl; insana bahşedilmiş bir malzemedir, bu malzemeyi güzel ve doğru kullanmak insanlığın gereğidir. Çünkü insani aklıyla insan olur. Öyle ki aklı olmayan kimse, diğer varlıklar gibi hiçbir şekilde mükellef değildir.   Hz. Adem Aleyhisselâm’a Sunulan üç nimet İşte akıl böylesine kıymetli bir nimet. Rivayete göre Cenâb-ı Hak, Hz. Âdem’i yarattığında ona şu üç nimeti takdim eder:   1. Akıl, 2. Îman, 3. Hayâ.   Sonra da bunlardan birini seçmesini ister. Hz. Âdem, Cebrâil’in de yönlendirmesiyle aklı seçer. Çünkü aklı olmayan da ne îman olur, ne hayâ. Çünkü îman da hayâ da ancak akıl mevcut olursa var olur.   Ancak akıl, kaygan bir sabun gibidir. Onu iradeli, dengeli ve doğru bir şekilde kullanmak, en zor meseledir.   Fakat ne gariptir ki hissiyatına mağlûp olan herkes, kendi aklını başkalarından daha iyi kullanabildiğini zanneder.   Oysa akıl ve idrak sahipl

Şu İnceliğe Bakar mısınız?

Resim
  Şu İnceliğe Bakar mısınız? Allah’ü Teâlâ Rasulü Sallallahü Aleyhi Vesellem bir gün camiye giderken yolda ezan ile dalga geçen Yahudi çocuklarını duydu. Aralarından birinin sesi çok güzeldi ve o ezanı ağzını eğip bükerek söylüyor diğerleri de ona gülüyordu. Bizler olsak ne yapardık bu durumda? Şiddet, hakaret... Allah’ü Teâlâ Rasulü Sallallahü Aleyhi Vesellem yolunu değiştirerek çocukların olduğu yöne doğru yavaşça ilerledi. Yanlarına yaklaştı öncelikle elini kaldırarak selâm verdi (bu psikolojide benden size zarar gelmez anlamında…) ve: "- Az önce çok güzel bir ses duydum, o sizden mi geldi?" diye sordu. Şu inceliğe bakar mısınız? Çocuk güzel ses deyince sevindi, tabi hemen öne atıldı: "- Evet ben söyledim!” dedi. Efendimiz ona: "- Senin sesin ne kadar güzeldir öyle. Seni su mescide götürsem oradaki amcalara da söyler misin?” dedi. Çocuğun gururu okşanmıştı mutlu oldu. "- Söylerim ama ben ezânı bilmiyorum ki!” dedi. "- Olsun