Kayıtlar

Avrupa etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bir Şehit Bana Zemzem Suyu Verdi

Resim
  Bir Şehit Bana Zemzem Suyu Verdi   Enkazdan Çıkan Depremzede: Bir Şehit Bana Zemzem Suyu Verdi Asrın felaketinde enkaz altından kurtarılan yaralıların tedavileri Türkiye’nin farklı illerindeki hastanelerde devam ederken Manisa Şehir Hastanesinde bulunan depremzedelerin anlattıkları tüyleri diken diken etti. Türkiye'yi derinden sarsan asrın felaketinin ardından enkaz atından çıkarılarak kurtarılan depremzedeler yaşadıkları korku dolu anları anlattı. Hayatlarında görmedikleri bir kâbusu yaşadıklarını ve enkaz altında kaldıkları süre zarfında sürekli dua ettiklerini belirten depremzedelerden Döne Balcı isimli kadın enkaz altındayken bir şehidin kendisine zemzem suyu getirdiğini ve kızının başındaki kanamayı durdurarak bir saat sonra akrabalarının kendilerini kurtaracaklarını ve kurtarılmasının da aynı şekilde gerçekleştiğini söyledi. Hatay'daki evinin enkazından çıkarıldıktan 6 gün sonra Manisa Şehir Hastanesinde yeniden buluşan anne ve kızın buluşma anları ise duygu dol

Avrupalı Hristiyan Bir Kız İsveç'te Kuran'ı-Kerim Öpme Kampanyası Başlattı

Resim
Avrupalı Hristiyan Bir Kız İsveç'te Kuran'ı-Kerim Öpme Kampanyası Başlattı     İsveç'te Avrupalı Hristiyan bir kız Kur’an-ı Kerim’e karşı yapılan saldırılara karşı Kuran'ı-Kerim  öpme kampanyası başlatarak tepki gösterdi. “İnsanlıktan ve merhametten söz ettiğini düşünüyorum!”  dedi. Avrupalı Hristiyan bir kız İsveç'te Kuran'ı-Kerim öpme kampanyası başlatmasının ardından yaptığı açıklamada, "- Bu kitapta ne yazdığını bilmiyorum ama insanlıktan ve merhametten söz ettiğini düşünüyorum bu kitabı öpüyorum" dedi ve öptü. Avrupalı Hristiyan kız herkesi kampanyaya davet etti. Ya Rabbi! Bu kıza Müslüman olmayı; bizlere de yüce Kur’an-ı Kerim’in emirlerine daha çok sarılmayı nasip eyle!

Kim Demiş Avrupa İnsanı Medeni?

  Kim demiş Avrupa insanı medeni? Ne edep var ne hayâ çırılçıplak bedeni! Medeniyet dediğin açmaksa bedeni, Desenize hayvanlar bizden daha medeni...   Kul olmak çağdışıyken, soyunmak çağdaşlık, Din kardeşliğini bıraktık biz, ecnebiyle kaynaştık… Sünnet sakal yobazlık, top sakalsa medeni... Unuttun sen ey vefasız ehlisünnet dedeni…   Mehmet Akif Ersoy Rahmetullahi Aleyh   Ya Rabbi bizleri kâfir milletleri taklit eden değil, Kur’an-ı Kerim ve Sünneti Rasulüllaha göre yaşayan, milli kimliğini koruyan bahtiyar kullarından eyle!

Avrupa'da İlk İslam Medeniyeti

Resim
Avrupa'da İlk İslam Medeniyeti Hz. Muhammed Aleyhisselâm’ın doğuşu, Kuran-ı Kerimin yeryüzüne indirilişi ve bu ilahi tebliğin ışığında Arabistan Yarım Adasında başlayarak dört kıtaya yayılan ve kitleler halindeki insanların kabulüne mazhar olan İslam Dini, İnsan merkezli bir kabul anlayışıyla kısa bir sürede yeryüzünde son uygarlığın temelini atmaya başlamıştır. Mekke'de doğan İslâm Güneşi'nin yaydığı ışık, birkaç asır geçtikten sonra doğuda Maveraünnehir ve Çin önlerini, batıda da Avrupa'yı aydınlatacak seviyeye ulaşmıştı. Hızla ilerleyen İslâm fatihleri M.S 711 yılında İberik Yarımadasına çıkarma yapmışlar ve yaklaşık 715 yılında da yarımadanın bütün büyük şehirlerini ele geçirmişlerdir. Ardından Fransa içlerine doğru akınlarını sürdürmüşler, diğer taraftan da Akdeniz deki Sicilya adasından hareketle Roma önlerine kadar gelmişlerdi. İşte İslam uygarlığının en büyük temeli, M.S. 711 yılında Cebeli Tarık Boğazını geçerek İberik Yarımadasına çıkarma yapan Tarık B

Bir Şeyin Fiyatı Ayrı, Değeri Ayrı

Bir Şeyin Fiyatı Ayrı, Değeri Ayrı Avrupa'nın ünlü sanat merkezilerinden birinde, çocuğun biri, vitrinde çok hoş bir tablo görür. Tablonun bedeli oldukça yüksektir. Çocuk bu tabloyu bir sonraki sene abisinin doğum gününe almayı ister ve bir iş bulup kıt kanaat geçinerek biriktirdiği tüm para ile mağazaya gider. Şanslıdır, tablo hala satılmamıştır. İçeri girer, tabloyu bir süre yakından izledikten sonra resmi yapan sanatçıyı bulur ve; "Abimin doğum günü için bu resmi satın almak istiyorum, tüm param da bu kadar" der. Ressam bir süre düşündükten sonra resmi paketler ve çocuğa satar. Çocuk paketini alır ve teşekkür ederek çıkar. Mağazada adamın arkadaşları da vardır ve şaşkın şaşkın sorarlar: "Sen ne yaptın, o resmin değeri milyonlar ederdi. Neden bu kadar düşük bir rakama sattın?" Ressam cevap verir: "Evet, ben bu resme milyonlarını verecek bir sürü insan bulabilirdim, ancak tüm servetini bu resme verecek kaç kişi bulabilirdim? Sözün Özü: "Günü

Böyle Bir Zamanda Fatih Yetişir mi?

Resim
Böyle Bir Zamanda Fatih Yetişir mi? Şöyle bir soru sorsak; böyle bir zamanda Fatih Yetişir mi? Hemen kafalarda şu soru oluşacak. Efendim onun babası padişahtı. O devirde en iyi hocalardan sürekli ders alıyordu. En iyi şartlarda yetişiyordu. O zaman Avrupa ülkeleri Ortaçağ karanlığındaydı. Abd, Japonya, gibi gelişmiş devletler yoktu… Bu cevaplar uzar gider. Evet, bunların hepsi doğru kardeşlerim. Ama ben de derim ki Fatih’in yetiştiği bazı şartlar oluşursa bir değil birçok Fatih gelir. Hatta daha da büyük Fatihler yetişir. O zaman biz de irdelemeye başlayalım. Acaba Fatih Sultan Cennetmekân hangi şartlarda yetişti? Acaba Fatih’i Fatih yapan şartlar neydi? Çorak topraklarda ve bozuk iklimlerde dünyanın en güzel meyveleri yetişir mi? Elbette yetişmez. Fen ilimleri der ki bir bitkinin yetişebilmesi için belli iklim şartları vardır. Doğal ortam, toprağın uygunluğu, iyi tohum seçimi, bilimsel ziraat, sulama, havanın sıcaklığı, yağış ve nem oranı, ürünlerin bakımı, gübrelenme

Alman Mucizesi Nasıl Doğdu?

Alman Mucizesi Nasıl Doğdu? Almanya 1945’te 2. Dünya Savaşı’ndan yeni çıkmıştır. Şehirler harabe halindedir. Tabiri caizse taş üstende taş kalmamıştır. Açlık yokluk yoksulluk kol gezmektedir. Hiper enflasyon ve işsizlik çok aşırı yükselmiştir. II. Dünya Savaşı'ndan sonra Almanya Batı Almanya ve Doğu Almanya olarak ikiye ayrıldı. 1990 yılında bu iki parça birleşerek günümüzdeki Almanya Federal Cumhuriyeti'ni oluşturdu. Berlin Duvarı (Berliner Mauer) Doğu Almanya vatandaşlarının Batı Almanya´ya kaçmalarını önlemek için Doğu Alman meclisinin kararı ile 12 Ağustos 1961 yılında yapımına başlanan 46 km uzunluğundaki duvar. 9 Kasım 1989'da Doğu Almanya’nın, isteyen vatandaşların Batı’ya gidebileceğini açıklamasının ardından yıkıldı. Potsdam Konferansı’nda (17 Temmuz - 2 Ağustos 1945) Almanya'nın teslim olmasından sonra ortaya çıkan sorunlar, yapılacak olan barış antlaşmalarının temel şartları ve yöntemleri belirlendi. Görüşmelerde;   Avrupa, Müttefiklerin istekleri d

Osmanlı Devleti’ni Yıkan Güçler İle Türkiye’yi Bölmek İsteyen Güçler Aynı

Osmanlı Devleti’ni Yıkan Güçler İle Türkiye’yi Bölmek İsteyen Güçler Aynı Yazar: Yaşar AKKAŞ Osmanlı Devleti 1299 yılında kurulduğundan beri Avrupa, Asya ve Afrika’da genişlemeye devam ediyordu. Avrupalılar Osmanlı’dan öyle korkuyorlardı ki çocuklarını bile “Türkler Geliyor!” diye korkutuyorlardı. Nihayet 1699’da başlayan 2. Viyana Kuşatması sonunda yenilen Osmanlı Devleti devamlı toprak kaybetmeye başladı. Hollandalı Yahudi Erasmus “Osmanlı- Türk İmparatorluğu'nun büyüklüğü bizi korkutmamalıdır. Roma ve Büyük İskender'in İmparatorlukları da çok büyüktü ve yenilmez oldukları sanılırdı. Hâlbuki bu gün yoklar. Yıkılıp gittiler.” diyerek Türk korkusunu yenmeye çalışıyordu. Ortadoğu’nun enerji kaynaklarının büyük bölümünün hâkimiyeti de Osmanlı Devleti’nde olduğundan Siyonizm’in ve sömürgeci Haçlı güçlerinin işine gelmiyordu. Her iki küresel güç birleşerek Osmanlı’yı önce yıkmaya, sonra yok etmeye, topraklarını sömürge yapmaya karar verdiler. Bilim adamlarından oluşa