Peygamber Efendimizin İlim Duâsı
Peygamber Efendimizin İlim Duâsı Âyet-i kerîmelerde “tezkiye” ile “Kitap ve hikmetin tâlimi”nin bir arada zikredilmesi de dikkat çekicidir. Bu aynı zamanda; tezkiye olmamış bir kalple, gerçek mânâda ilim tahsil edilemeyeceği, tahsil edildiği düşünülen ilmin ise, sahibine ebedî kurtuluş yolunda hiçbir fayda sağlamayacağının bir ifâdesidir. Bunun içindir ki Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem: اَللّٰهُمَّ إِنّ۪ي أَعُوذُ بِكَ مِنْ عِلْمٍ لَا يَنْفَعُ، وَمِنْ قَلْبٍ لَا يَخْشَعُ، وَمِنْ نَفْسٍ لَا تَشْبَعُ، وَمِنْ دَعْوَةٍ لَا يُسْتَجَابُ لَهَا. “Allâh’ım, fayda vermeyen ilimden, ürpermeyen kalpten, doymayan nefisten ve kabûl olunmayacak duâdan Sana sığınırım.” niyâzında bulunmuştur. (Müslim, Zikir, 73) Kalben seviye katetmemiş bir insan, -ne kadar bilgili olursa olsun- ham kalmaya mahkûmdur. O, bu hamlığıyla dünyevî ilimleri tahsil edip, meselâ bir doktor olsa, insanlara şifâ tevzî edeceği yerde, nefsânî ihtiraslarını tatmin edebilmek için, organ kaçakçıl...