Kayıtlar

Çevir etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Belâ Ve Musibetleri Hayra Çeviren Dua

Belâ Ve Musibetleri Hayra Çeviren Dua Bela musibet hayır belaları hayra çeviren dua dua Rasûlüllâh Sallâllâhu Aleyhi Vesellem’in, eşi İmmü Seleme (Radıyallâhu Anhâ) şöyle anlatmıştır: Ben Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sdlem) 'Her hangi bir kula bir musibet isabet eder de o: Aşağıdaki duayı okursa; Allâh-u Te'âlâ mutlaka onu o musibetinden dolayı sevaba nail kılar ve onun yerine kendisine daha hayırlısını ihsan eder' derken işittim. إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونَ، اَللَّهُمَّ آجِرْنِي فِي مُصِيبَتِي، وَأَخْلِفْ لِي خَيْرًا مِنْهَا؛ إِلَّا .أَجَرَهُ اللَّهُ فِي مُصِيبَتِهِ، وَأَخْلَفَ لَهُ خَيْرًا مِنْهَا Okunuşu: İnnâ lillahi ve innâ ileyhi râci´ûn, Allahümme ecirnî fi musîbetî vahluf lî hayran minhâ illâ Allahü fî musibeti ve ahlefe lehû hayran minhâ. İllâ ecerahüllahü fî musibeti ve ahlefe lehû hayran minhâ. Anlamı: Şüphesiz biz Allah'a âitiz ve muhakkak ki biz ancak O'na dönücüleriz. Allah’ım, Sen başıma gelen bu musibetimde beni mü...

Yüzünü Âlemlerin Rabbine Çevir

Yüzünü Âlemlerin Rabbine Çevir - Birisi Hz Ali Radiyallahü Anh'a geldi ve "O kadar dertliyim ki sıkıntıdan ölüyorum." dedi. Hz. Ali Radiyallahü Anh; "İki soru soracağım, cevabını verip dermanını bulacaksın. Dedi. Adam; "Sor Ya Ali dedi. Hz. Ali Radiyallahü Anh; "Dünyaya geldiğin zaman bu dert seninle birlikte mi dünyaya geldi?" Adam; "Hayır." Hz Ali Radiyallahü Anh; "Dünyadan giderken bu dert seninle birlikte olacak mı? Adam; "Hayır" dedi. Hz. Ali Radiyallahü Anh son olarak şöyle buyurdu; "Seninle birlikte gelmeyen ve giderken de seninle birlikte olmayacak olan bir dert senin bu kadar zamanını almamalı Sabırlı ol. "Yeryüzündekilere çok ümit bağlamaktansa yüzünü Âlemlerin Rabbine çevir."

Cahillerden Yüz Çevir

Cahillerden Yüz Çevir Cenâb-ı Hak buyuruyor: “(Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir.” (A'raf, 199) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Yiğit dediğin, güreşte rakibini yenen kimse değildir; asıl yiğit kızdığı zaman öfkesini yenen adamdır.” (Buhârî, Edeb 76; Müslim, Birr 107, 108) Buhârî Şerhi’nde Abdullah ibn Abbâs der ki: Necid eşrâfından ve müellefe-i kulûbdan Uyeyne ibn Hısn Medine’ye geldi. Yeğeni Hürr ibn Kays’a misafir oldu. İbn Kays, Hz. Ömer’in yakınlarındandı. Meclisinde genç ihtiyar bir takım hâfızlar ve fukahâ da bulunurlardı. Halîfe halkın işlerini bunlarla görüşürdü. Uyeyne yeğenine; “Ey kardeşimin oğlu! Halîfenin yanında yüksek mevkiin var, benim için bir müsâade alsan da ziyaret etsem”, dedi. O da müsâadeyi aldı, Uyeyne Hz. Ömer’in huzuruna girdiğinde; “Ey Ömer, bize ne bol dünyalık verirsin, ne de aramızda adaletle hükmedersin”, dedi. Hz. Ömer öfkelenerek, Uyeyne’nin üzerine yürüdü. Şehâmetli Halif...

Allah’ü Teâlâ Kapısına Geleni Boş Çevirir mi?

Allah’ü Teâlâ Kapısına Geleni Boş Çevirir mi? Adamın biri her zaman yaptığı gibi saç ve sakal tıraşı için berbere gitti. Onunla ilgilenen berberle güzel bir sohbet başladılar. Değişik konular üzerinde konuştular. Birden Allah’ü Teâlâ la ilgili konu açıldı... Berber: -"Bak adamım, ben senin söylediğin gibi Allah’ü Teâlâ in varlığına inanmıyorum." Adam: -"Peki, neden böyle düşünüyorsun?" -Berber: "Bunu açıklamak çok kolay... Bunu görmek için dışarıya çıkmalısın. Lütfen bana söyler misin, eğer Allah’ü Teâlâ olsaydı, bu kadar çok hasta insan olur muydu, terk edilmiş çocuklar olur muydu? Allah’ü Teâlâ olsaydı, kimse acı çekmezdi. Allah’ü Teâlâ olsaydı, bunların olmasına izin vereceğini sanmıyorum..." Adam bir an durdu ve düşündü, ama gereksiz bir konuya girmek istemediği için cevap vermedi. Beraber işini bitirdikten sonra dışarı çıktı, dolaştı geri geldi. Tam o anda caddede saçı sakalı birbirine karışmış bir adam göründü. Adam bu kadar dağı...