Kayıtlar

haram etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Haramdan Kurtulmanın En Kısa Yolu

  Haramdan Kurtulmanın En Kısa Yolu Her Müslümanın dinimizin emirlerine uyup, yasak ettiklerinden kaçması gerekir. Haramların hepsinden kaçmak çok zordur. Ama İmam-ı Rabbani hazretlerinin bildirdiği yol ile dinin emir ve yasaklarına uymak kolaylaşıyor. O da salihlerle, sadıklarla beraber olmaktır. Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki: “Âlimin yüzüne bakmak ibadettir.” (Ebu Davud) “Evliya görülünce, Allah’ü Teâlâ hatırlanır.” (İbni Mace) İyilerle beraber olan iyi, kötülerle beraber olan da kötü olur. Zaruret olmadıkça kâfirlerle, bid’at ehli ile oturmak uygun değildir. Allah adamları ile evliya ile salih âlimlerle birlikte bulunmaya çalışmalıdır. Çünkü hadis-i şerifte buyuruluyor ki: “Salihlerle beraber olan, şaki olmaz.” (Buhari) Peki, salih ulema ve evliyayı bulamayan ne yapacak? Bunu da bildirmişler: (Onları bulamayan, kitaplarını okurlarsa, bunlar da şaki olmaz) buyurmuşlardır. O halde Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını büyük nimet bilip okumaya çalışmalıdır. Salih bir

Harama Bakmaktan Sakınmak

Harama Bakmaktan Sakınmak Göz afetlerinden birisi, lâyık olmayan yerlere haince bakmaktır. Haince bakıştan hemen kalbe fenâ tesirler gelir, çok büyük fesada, tehlikeli veyâ öldürücü günahlara sebep olur. Çünkü şeytan fırsat bulur. İşte böyle hikmetlere dayanak ve Mü’minlere büyük bir rahmet olmak üzere Allâh Celle Celâlüh buyuruyor ki: “Mü’min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve mahrem yerlerini muhafaza etsinler. Bu, onlar için daha temizdir. Muhakkak ki Allah, onların bütün yaptıklarını bilir. Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve mahrem yerlerini muhafaza etsinler. Ziynetlerini, açıkta olanlar hâriç teşhir etmesinler. Başörtülerini yakalarının üzerine çeksinler. Ziynetlerini kendi kocalarından, babalarından, kocalarının babalarından, kendi oğullarından, kocalarının oğullarından, kardeşlerinden, kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, Müslüman kadınlardan, sağ ellerinin malik olduğundan, âciz erkek hizmetçilerinden yâhûd k

Devlet Zulmetse Bile Onlarla Savaşmak Haramdır

  Devlet Zulmetse Bile Onlarla  Savaşmak Haramdır   Bab İsmi: Emirler (Başkanlar)'ın dine ters olarak yaptığı şeyleri reddetmenin Farz olması ve Namaz ve diğer Dini görevleri yerine getirdikleri sürece Onlarla savaşmanın haram olması   الخامِسُ: عَنْ أُمِّ المُؤْمِنِينَ أُمِّ سَلَمَة هِنْدٍ بنتِ أَبِي أُمَيَّةَ حُذيْفَةَ رضي اللَّه عنها ، عن النبي صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم أنه قال: «إِنَّهُ يُسْتَعْملُ عَليْكُمْ أُمَراءُ فَتَعْرِفُونَ وتنُكِرُونَ فَمِنْ كَرِه فقَدْ بَرِىءَ وَمَنْ أَنْكَرَ فَقَدْ سَلِمَ ، وَلَكِنْ منْ رَضِيَ وَتَابَعَ » قالوا: يا رَسُولَ اللَّه أَلاَ نُقَاتِلُهُمْ ؟ قَالَ: «لاَ، مَا أَقَامُوا فِيكُمْ الصَّلاَةَ» رواه مسلم   Ümmü Seleme Radıyallahu Anha naklediyor: Allah Resulu Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle dedi:   Sizin üzerinize birtakım emirler, yöneticiler tayin olunacaktır. Onların dine uygun olan işlerini iyi bulur, uygun olmayanlarını ise hoş karşılamaz, tenkit edersiniz. Kim hoş karşılamaz, kerih görürse günahdan korunmuş olur. Kim de t

Komşum Açken Yediğim Yemek Haram mı Olur?

  Komşum Açken Yediğim Yemek Haram mı Olur?   Soru Detayı: - Bir sitede “Bir kişi komşusu açken kendisi karnı doymasına rağmen halen yemek yiyorsa, o yediği yemek haram olur.” yazıyor bu doğru mu? - Diyelim ki benim karnım tok komşumun karnı ise aç ve evimde fazladan yemek var. Ben bu yemeği komşum açken ona götürmeyip karnım tok olmasına rağmen kendim yersem bu yediğim yemek haram mı olur?   Cevap: Değerli kardeşimiz,   Komşularla yemeğin paylaşılması güzel bir davranış olmakla birlikte, komşu açken yenen yemek haram olmaz. Ancak kişi, bu durumda dinen sorumlu olur.   Peygamberimiz (asm), fakir komşu hakkında Müslümanları uyararak şöyle buyurmuştur:   “Yanı başındaki komşusu aç iken tok olarak geceleyen kişi (olgun) mümin değildir.”(1)   "Komşusu açken tok olarak yatan kimse bizden değildir."(2)   İnsan yemek yemeden yaşayamaz. Yemek yeme onun hayatını, sağlığını ve gücünü korur. İster yemeği yemeye niyeti olsun ister olmasın; ister İslam ku

Nefsimizin Hoşuna Giden Şeylerin Hepsi Haram mıdır?

  Nefsimizin Hoşuna Giden Şeylerin Hepsi Haram mıdır? Nefsimiz kâfirdir. Haramlar ve mekruhlar onun hoşuna gider. Farzlar ve sünnetler hoşuna gitmez. Namaz kılmak ve oruç tutmak gibi ibadetleri yapmak istemez. Gıdası haramlardır. Haramları sever hep. Riyazet ve mücahede yapan nefsiyle savaşmış olur. Riyazet, nefsin arzularını yapmamaktır. Mücahede, nefsin istemediği şeyleri yapmak demektir. Bir hadis-i şerif meali: (Cennet, dünyada nefsin sevmediği şeylerle, Cehennem de nefsin arzu ettikleriyle bezenip süslenmiştir.) [Buhari, Müslim] Nefsin gıdası haramlardır Sual: (Nefsimiz, Allah'a düşmandır, gıdası da günahlardır) deniyor. O zaman nefsimiz günah işlemezse, gıdasız kalır. Gıdasız kalınca da ölmez mi? CEVAP Nefsimiz zayıflarsa da ölmez. Günahlar, nefsi besler, kuvvetlendirir. Kuvvetlenen nefis, İslamiyet’e saldırır. Nefsimiz, her çeşit çalgıyla keyiflenmekte, şehvânî ve hayvânî arzular kuvvetlenmektedir. Ruhun gıdası olan, kalbleri temizleyen ve nefsin arzularını yok e

Haram Sevdası İle Gelen Tehlikeler

  Haram Sevdası İle Gelen Tehlikeler   Kefen; 5 harf. Unutarak geliyoruz her birimiz dünyaya. Kimimiz sapıveriyor unutuyor geliş amacını. Kimimiz taht kuruyor arşın merkezinde daha göç etmeden. Mal, mülk, sevda yalanına düşüyor insan dünyada.   Fakat elimizde ne bir altınla geliriz dünyaya, ne de üzerimizde bir kıyafet ile. Ve dönerken asıl yerimiz kabristana üzerimizde bir kefen bir de biz. Öyleyse bir namusumuz verilmiş korumamız gereken dünyada bir de iman ile takvanız. İnsanı yücelten takvadır. Dünya malı Allah'ın tebessümüdür. Ona bak, ama sarhoş olma… Gelirken olmayan yanımızda, giderken de olmayacak olan elbette zaten bizim değildir hiçbir zaman.   Öyleyse nedir bu "evi barkı olmak"? Biraz keyfetmek için yıllar yılı dert çekmek. Öyleyse bir namusumuz verilmiş korumamız gereken birde iman ile takvamız. Fani aşk ile saadet ne kadar mümkün değilse; haram sevda ile namus da o kadar imkânsızdır.   O halde namus ile takva elbette daha üstündür. Şeytan,

Helâlin Hesabı Haramın İse Azabı Vardır!

  Helâlin Hesabı Haramın İse Azabı Vardır!   Vehbi Tülek   Hazreti Ali Radiyallahü Anh buyurdu ki: “Dünyânın helâli hakkında hesap, haramı hakkında azap vardır.”   Behâüddîn bin Şeyh Lütfullah hazretleri Hacı Bayram-ı Velî hazretlerinin önde gelen talebelerinden ve halîfelerinden olan Lütfullah Efendi’nin oğludur. 895 (m. 1490) senesinde Edirne’de vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki: “Kibir, gurur ve övünme gibi duygular, insanın içinde çuvaldız gibi saplıdırlar. İnsanın kibirlenmesi, kendinde gördüğü faziletlerden ileri gelir. Ancak bir kimse, Hak yolundan bir yola intisâb ettiği takdirde, bütün bu faziletlerin, kesinlikle ve gerçek olarak Allahü Teâlâ’da bulunduğunu anlar. Kendisinde bulunan her şeyin, Allah tarafından emânet olarak verildiğini görür.” “Zulüm ve eza gören din kardeşinin kalbini, sabır tavsiye ederek güçlendiren bir kimse, ona yardım etmiş sayılır.” Muhammed bin İbrâhim, babasından şöyle nakletti: Ali bin Ebî Tâlib’e (radıyallahu anh) dünyâdan sorul

40 Yıl Kur’an-ı Kerim Ayetleriyle Konuşan Kadın

40 Yıl Kur’an-ı Kerim Ayetleriyle Konuşan Kadın   Tebe-i Tâbiîn neslinden Abdullah İbni Mübarek Rahmetullahi Aleyh hazretleri anlatıyor: Hacca gidiyordum. Irak-Suriye topraklarından geçerken yalnız bir kadına rastladım. Selâm verdim, selâmımı;   سَلَامٌ قَوْلًا مِنْ رَبٍّ رَحٖيمٍ “- Söz olarak Rahîm bir rabden selâm sözüdür onların duyacağı.” (Yâsîn, 58) âyetiyle aldı. “- Buralarda ne yapıyorsun?” diye sordum.   مَنْ يُضْلِلِ اللّٰهُ فَلَا هَادِىَ لَهُ وَيَذَرُهُمْ فٖى طُغْيَانِهِمْ يَعْمَهُونَ “- Allah kimi yoldan çıkarmışsa, ona yol bulduracak yoktur.” (A’râf, 186) âyetini okudu. Anladım ki, yolunu kaybetmiş. Nereye gittiğini sorunca;   سُبْحَانَ الَّذٖى اَسْرٰى بِعَبْدِهٖ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِلَى الْمَسْجِدِالْاَقْصَا الَّذٖى بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ اٰيَاتِنَا اِنَّهُ هُوَ السَّمٖيعُ الْبَصٖيرُ “- Bir gece kulunu Mescid-i Haramdan alıp Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah’ı tesbih ederim.” (İsrâ, 1) âyetiyle karşılık verdi.   An