Kayıtlar

Arab etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sudanlı Mücahid Zenci Musa (Rahmetullahi Aleyh) Kimdir?

Resim
Sudanlı Mücahid Zenci Musa (Rahmetullahi Aleyh) Kimdir? Osmanlı’da Bir Zenci Musa Vardı, Bilir misiniz?   Sudan’da bir yiğit doğar. O topraklarda yaşanan olumsuz koşullar ve kıtlıktan dolayı doğan çocuklar genelde hep zayıftırlar. Ama dünyaya gelen bu yiğit diğer çocuklara nazaran daha yapılı ve olumludur. Babasının ölümü üzerine o yiğidi dedesi büyütür. Daha iyi şartlarda yaşaması için onu, Sudan’dan Kahire’ye götürür. Burada yaşamaya devam ederlerken, dedesinin hep bir Osmanlı hayranı oluşu torununa da yansır ve torununu bir Osmanlı Türk’ü gibi yetişmesini ister. İstanbul’a göndermeye karar verir. İstanbul’a varır ve müthiş bir Türkçe öğrenir. O artık dedesinin büyük arzusunu yerine getirir. Arkadaşlarından onu ayıran bir özelliği vardır. İri cüssesi ve siyah teni, bu yüzden ona Sudanlı Zenci Musa diye seslenirler… Sene 1919’dur. “Mondros Mütakeresi” imzalanır ve itilaf kuvvetleri İstanbul’u işgal eder. Bir gün Karaköy gümrüğünde, İngiliz kuvvetleri komutanı General Ha

Kürt Olarak Akşamladım, Arab Olarak Sabahladım

Kürt Olarak Akşamladım, Arab Olarak Sabahladım Ebu Abdullah el-Müştehir Hazretleri, Şiraz'lı bir kurt taifesindendir. Cenabı Allah ona ilm - ledün bahşetmek istemişti. Bir gün Şiraz medreselerinden birine geldi. Medresede talebeler ilim mevzuunda konuşmalar yapıyorlar, bazı hususlarda tartışmaları vuku buluyordu. Talebelerin ilim öğrenmek için hayli gayret sarfettiklerini görünce hoşuna gitti ve bir mesele öğrenmek kasdıyla bir şey sordu. Talebeler gülüştüler onun bu safça, yani basit bir şeyi sormasına... O Mübarek: — Ben de sizin öğrendiğiniz ilimlerden bir ilim öğrenmek isterim. Bana bir yol gösterin, dedi. Talebeler müstehzi bir tavırla ona şu nasihatta bulundular: — Eğer Âlim olmak istersen, evinin tavanına bir ip bağla, ayağını da ipe sıkıca bağlayıp kendini başı aşağı sallandır ve her sallanışta “Sarı renkli demir (veya aslan yelesi)” de. Böylece ilim kapıları sana bir gecede açılır, dediler. Ebû Abdullah el-Müştehir Hazretleri talebelerin kendisi i