Kayıtlar

Değeri etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Timur'un Değeri

Timur'un Değeri Timurlenk, bir gün yanında Şair Ahmedî de olduğu halde yakınları ile beraber, hamama gitmişti. Hamamda Şair Ahmedî'ye lâtife yaparak: — Şu anda padişahlık sarayında değiliz. Hepimiz ayni vaziyetteyiz. Her birimize ayrı bir değer ver bakalım, der. Şair Ahmedî, keskin zekâsıyla orada bulunanların hepsini ayrı ayrı değerlendirip kıymetlerini söyler, fakat Timur için bir değer takdir etmez. Bunun üzerine Timur, kendisi için de bir kıymet takdir etmesini söyleyince, Şair Ahmedî: — Sultanım mademki ısrar ediyorsun söyleyeyim; senin değerin seksen akçedir, der. Şair'in kendisine çok az değer verdiğini düşünen Timur: — Ahmedî bu adalet üzere bir değerlendirme olmadı. Benim şu üzerimdeki peştamal seksen akçe eder, der. Şair Ahmedî bunun altından da şöyle kalkar: — Hünkârım ben de zaten yalnız sizin üzerinizdeki futeye kıymet biçmiştim, der. (Alıntı)

Mecusi’nin Yaptırdığı Köprünün Değeri!

Mecusi’nin Yaptırdığı Köprünün Değeri! Büyük veli Ferîdüddin Attâr hazretleri şöyle bir hadise nakleder: Vaktiyle bir Mecusi vardı. Bu adam Mecusilik’te oldukça gayretliydi. İnancında büyük bir taassuba sahipti. Yolculara hizmet etmeyi çok severdi. Bir gün onlar için bir köprü yaptırdı. Sultan Mahmud, bir yolculuktan dönerken yol üstündeki o güzelim köprüyü gördü. Köprü, hem bir şaheserdi hem de tam yerindeydi. “Bu büyük bir hayır!” dedi. “Acaba böyle bir köprüyü kim yaptırdı?” Maiyetindekiler “Bir Mecusi yaptırdı” dediler. “Sana ne faydası olacak?” Padişah, köprüyü yaptıran kişiyi görmek istedi ve huzuruna çağırttı. Mecusi gelince; -Sen sanırım iman ehline düşmansın. Gel bu köprüyü bana sat! Onun için ne kadar altın sarf ettiysen hepsini benden al! Çünkü sen bir Mecusi’sin. Kalbinde tevhid, hamd ve minnet yok. İnandığın gerçek bir din olmadıkça bu köprünün ne faydası olacak sana? Verdiğim parayı kabul etmezsen, benim elimden kurtulamazsın, dedi. Mecusi dedi ki: -B...

Bir Şeyin Fiyatı Ayrı, Değeri Ayrı

Bir Şeyin Fiyatı Ayrı, Değeri Ayrı Avrupa'nın ünlü sanat merkezilerinden birinde, çocuğun biri, vitrinde çok hoş bir tablo görür. Tablonun bedeli oldukça yüksektir. Çocuk bu tabloyu bir sonraki sene abisinin doğum gününe almayı ister ve bir iş bulup kıt kanaat geçinerek biriktirdiği tüm para ile mağazaya gider. Şanslıdır, tablo hala satılmamıştır. İçeri girer, tabloyu bir süre yakından izledikten sonra resmi yapan sanatçıyı bulur ve; "Abimin doğum günü için bu resmi satın almak istiyorum, tüm param da bu kadar" der. Ressam bir süre düşündükten sonra resmi paketler ve çocuğa satar. Çocuk paketini alır ve teşekkür ederek çıkar. Mağazada adamın arkadaşları da vardır ve şaşkın şaşkın sorarlar: "Sen ne yaptın, o resmin değeri milyonlar ederdi. Neden bu kadar düşük bir rakama sattın?" Ressam cevap verir: "Evet, ben bu resme milyonlarını verecek bir sürü insan bulabilirdim, ancak tüm servetini bu resme verecek kaç kişi bulabilirdim? Sözün Özü: "Günü...