Kayıtlar

turist etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Daha Ne Yazdığını Bilmiyorum!

Resim
Daha Ne Yazdığını Bilmiyorum! Bir turist İstanbul gezisi sırasında sahaflar çarşısına uğramış. Orada gezinirken bir dükkânın yan duvarında asılı duran levhayı çok beğenmiş ve satın almak istemiş. Fakat esnaf vermek istememiş; bir şeyler anlatmaya çalışmış ama lisanda da anlaşamayınca yabancıyı kırmayıp levhayı vermiş. Yabancı büyük bir heyecan ve zevkle levhayı sardırıp almış. Memleketine döndüğünde de evinin salonunda en güzel yere koymuş. Sonra bir gün evine bir Türk’ü davet etmiş. Bu zat Osmanlıca’yı da iyi bilen birisiymiş. Misafirin evin salonundaki o levhaya gülümseyerek baktığını gören ev sahibi, levhayı nasıl elde ettiğini heyecanla anlatarak; “Ancak!” demiş, “Daha ne yazdığını dahi bilmiyorum!” Bunun üzerine misafir tekrar gülümseyerek açıklamış: “Bu levhada ‘Helâya gider’ yazıyor.” Bu sefer ev sahibi kahkahalarla gelerek cevap vermiş: “Sizin bu yazınızla; ne yazılsa güzel oluyor!”

Kolanın İçindeki Sinek

Kolanın İçindeki Sinek Farklı ülkelerden gelen bir turist grubu, şehir merkezinde bir cafeye gitmişler ve birer kola ısmarlamışlar. Kolalar gelince bardaklarında birer karasinek olduğunu görmüşler. İngiliz yeni bir bardakta yeni bir kola istemiş. İsveçli aynı bardakta yeni bir kola istemiş. Finlandiyalı sineği bardaktan çıkardıktan sonra kolayı içmiş. Rus kolayı sinekle birlikte içmiş. Çinli sineği yemiş, kolayı içmemiş. Yahudi sineği yakalayıp Çinli'ye satmış. Yunanlı kolanın yarısını içtikten sonra itiraz ederek yeni bir kola istemiş. Norveçli kolayı içtikten sonra bardaktaki sineği balık yemi olarak kullanmış. İrlandalı sineği ezip kolayla karıştırmış ve İngiliz'e içirmiş. Amerikalı cafeye tazminat davası açmış ve 10 milyon dolar kazanmış. Türk ise olayı şiddetle kınamış. (Alıntı)

Küçük Kızdan, Patlama Yerinde Duygulandıran Mektup

Resim
Küçük Kızdan, Patlama Yerinde Duygulandıran Mektup İstiklal Caddesi'nde yaşanan canlı bomba saldırısının 3'üncü gününde İstanbullular, yerli ve yabancı turistler olay yerine gelmeye devam ediyor. Küçük bir kızın kendi el yazısıyla yazdığı ve patlama yerine bıraktığı mektup, saldırıyı çocuk gözünden yansıttı. İstiklal Caddesi'nde yaşanan canlı bomsa saldırısı 3'üncü gününde de patlamanın olduğu yere gelen çok sayıda yerli ve yabancı turist, hayatını kaybedenler için dua okuyup karanfil bıraktı. İGDAŞ ekipleri de cadde üzerindeki bir doğal gaz kutusunda gaz kaçağı olup olmadığını kontrol etti. Yapılan incelemelerde gaz kaçağı tespit edilmedi. Patlamanın olduğu yere asılan Türk, İran ve İsrail bayrakları dikkat çekti. İşyerlerinin açılmasıyla da duvarlarda açılan delikler ve kırılan camlar ortaya çıktı. Haftanın ilk gününde İstiklal Caddesi de normal seyrine dönmeye çalışıyor. Birçok kişinin olay yerinde fotoğraf çektirdiği görüldü. Çocuk Gözünden

Neme Lâzım!

Neme Lâzım! Değerli dostlar; bir fert olsun, bir aile olsun, bir toplum olsun, bir millet olsun neden çöker diye düşünürsek en önemli nedenlerden birisi “Neme lâzımcılıktır!”. Neme lâzımcılık sağlıklı bünyeyi içten kemiren kanser gibidir. Her ortama kolaylıkla sızar. Kimsenin haberi olmaz. Toplumu ve fertleri içten eritir. Koca bir çınar içi çürüyünce çöktüğü gibi o toplum da ne kadar güçlü olursa olsun çöker gider. Neme lâzımcılığın girdiği yerde kötülükle mücadele biter. Kötülük serbest kalarak şımarır, alır başını gider. Bir örnek verelim. Ülkemizde dünya şaheseri bir bina var. O ülke halkı o binayla övünüyor. Her yıl sayısız turist o binayı ziyaret edip; milyonlarca liralık döviz bırakıyor. Bir gün iki yaramaz çocuk o binanın karşısında ateş yakmışlar. Oradan geçenler “ neme lâzım” diyerek kimse yetkilileri ve itfaiyeyi aramamış. Sonra ateş büyüyüp o güzel binaya sıçramış. O şaheser bina birkaç dakikada kül olur gider. İşte size şanlı tarihimizden yüzde yüz yaşanmış bir