Kayıtlar

Derin etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Dinde Derin Anlayışlı Olmak Ve İlim Öğrenmek

Dinde Derin Anlayışlı Olmak Ve İlim Öğrenmek Osman b. Ebu'l-As Radiyallahü Anh anlatıyor: Sakif kabilesinin hey'eti ile birlikte Resülullah Sallallahü Aleyhi Vesellem'e gelmiştik. Kapısına varınca develerimizden indik. - Develerimizi kim tutacak? Dediler. Herkes Resülullah'ın huzuruna girmeye can atıyor, dışarda kalmak istemiyordu. Aralarında en küçükleri ben olduğum için: - İsterseniz ben tutayım, ama siz çıktıktan sonra da benimkini tutacağınıza söz verir misiniz? Dedim. - Tamam, tutarız, diyerek içeri girdiler. Biraz sonra dışarı çıktıklarında, bana: “- Haydi, gidiyoruz!" dediler. “- Nereye?" dedim. “- Memleketimize!" dediler. “- Ben evimden çıkayım, Resülullah'ın Sallallahü Aleyhi Vesellem kapısına kadar geleyim, sonra da onunla görüşmeden geri döneyim öyle mi? bana söz verdiğinizi unutmayın!" dedim. - Peki, öyleyse acele et. Zaten biz senin adına da soru sorduk. Sormadığımız bir şey kalmadı, dediler....

Anladım ki Susan Her Şey Derin Ve Heybetli…

Anladım ki Susan Her Şey Derin Ve Heybetli… Anladım ki susmak bir cüsse işi Derin denizlerin işi… Serin sular en hafif rüzgârları bile coşturabiliyor Derin denizleri ise ancak derin sevdalar… Derin denizlerin sükûtu büyüler beni İçimi bir heybet hissi kaplar Benliğimi hasret duyguları istila eder Kalbim ürperlerle dolar Dalgalı denizler, durgun mavi denizler kadar heybetli gelmez bana… Göklerin suskunluğu da öyle… Gök gürlemeleri, mavi derinliklerin heybetini siler diye düşünmüşümdür hep… Sükût her zaman daha manalı, daha derindir… Kalbe sözden çok sükûttan manalar akar… İnsan evrendeki sükûtu anlayabilseydi, kim bilir belki de söz olmayacaktı… İnsanlar sükûtun dilinden anlayacak, derin ve manalı bakışlarla konuşacaklardı… Ve ses, sükûtun heybetini bozamayacaktı Konuştuğum zamanlar hep acze düşmüşümdür de ondan kelama sarılmışımdır… Evrendeki her varlıkta sükûtu bir süs, bir hikmet olarak algılamışımdır; sözü ise ancak bir zaruret… Hep derin den...