Kayıtlar

Kerkük etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bağdat’ta Yangın Hikâyesi

Bağdat’ta Yangın Hikâyesi Bir gece halkın yanık bağrından çıkan ah ateşinin, Bağdat’ın yarısını küle çevirdiğini duydum. O anda adamın biri ellerini havaya kaldırıp Allah’a şöyle dua etmiş; “Çok şükür, bu yangın dükkânıma zarar vermedi. ” Yoldan geçen bir ulu kişi, adamın niyazını işitince onu uyarmak istemiş; “Ey bilgisiz adam, sen yalnız kendini mi düşünürsün! Koca şehrin yarısı yanıp küle dönmüş, sense dükkânının kurtulduğuna seviniyorsun, öyle mi! İnsanların açlıktan karınlarına taş bağladığını gören birisi, taş yürekli değilse, ağzına bir lokma atamaz. Yoksulların açlıktan kan tükürdüğünü gören bir zengin, ağzındaki lokmayı ne yüzle çiğner! Hasta sahibi sağlıklıdır diye düşünme! Çünkü hastasının derdiyle kıvranmaktadır. Merhametli yolcular konak yerlerine vardıklarında, geride kalan dostları gelmedikçe uyumazlar. Diken taşıyan kişinin eşeği çamura saplandığı zaman padişahların gönlü bundan mustarip olur. ” Mutlu olmak isteyen irfan sahibi kimseye Sadi’nin şu sözü yetişir.

Ey Kardeş Yolcuyuz

Ey Kardeş Yolcuyuz   Ey kardeş yolcuyuz hazırlansana; Bu fâni dünyadan göçeriz bir gün… Ölümden kurtuluş yoktur insana, Omuzlar üstünde geçeriz bir gün...   Duydun mu ecele çare bulanı, Bu dünya üstünde bâkî kalanı, Hazırla kendine lâzım olanı, Elveda bayrağı açarız bir gün...   Azrail vadesi dolanı bilir, Davetsiz konuktur her eve gelir, Dostların ağlarlar düşman sevinir, İyiyi kötüyü seçeriz bir gün...   Kazanla teneşir haberci olur, Ölümün etrafta çabuk duyulur, İpekler sırmalar hepsi soyulur, Beş arşın kefeni biçeriz bir gün...   Musalla dediğin bir mihenk taşı, Şahittir insana eşi yoldaşı, Âkılsen kefeni başında taşı, Evlâd-ü iyâlden kaçarız bir gün...   Bineğin tabuttur unutma sakın, Kapının önüne gelmesi yakın, Rızası olmazsa Cenâb-ı Hakk'ın, Âleme dehşetler saçarız bir gün...   Mezârdır fâninin en son durağı, İmanın nurudur onun çerâğı, Melekler getirir bize burağı, Cennet-i a'lâya uçarız bir gün...