Kayıtlar

Keramet etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sultan 2. Abdülhamid Han ve Kerameti...

  Sultan 2. Abdülhamid Han ve Kerameti...   Mahmud Allahverdi’nin anlattıkları; Gençlik günlerimde, ben de herkes gibi Sultan Abdülhamid aleyhtarı idim. Okulda anlatılanları gerçek sanıyor, aleyhinde bulunuyordum. Bir gün yine ileri geri konuşurken terzi dükkânımda müşteri yerinde oturan tanıdığım yaşlı bir zat bana çıkıştı. -"Oğlum, sen imanlı insansın, sakın Abdülhamid Han'ın aleyhinde konuşma. O büyük bir velî idi." Ben buna kızarak karşılık verdim: “- Kim demiş velî diye. Memleketi bu hale getiren O değil mi? Ben öyle iddialara kulak asmam. Herkes bir şey söylüyor, kimi velî diye rivayet ediyor, kimi de hain diye..." Yaşlı zat elindeki bastonuyla beni dürttü, belli ki kızmıştı. “- Bana bak, dedi. Şimdi sana öyle bir olay anlatacağım ki, bu ne bir iddia, ne de bir söylenti. Bizzat yaşadığım, şahit olduğum, bir olay bu!" Ben, bu defa dikkat kesilmiştim. Çünkü yaşlı tanıdığım, herhangi bir işitme ve söylenti değil, bizzat yaşadığı olayı anlata

Bundan Daha Büyük Keramet Ne Olabilir?

Bundan Daha Büyük Keramet Ne Olabilir?    Türk asıllı mutasavvıfların en büyüklerinden birinin Aziz Mahmud Hüdayi Kuddise Sirrûh olduğunda şüphe yoktur. Bugün Üsküdar'da adıyla anılan caminin avlusunda türbesi bulunan Aziz Mahmud Hüdayi, I. Sultan Ahmed'in de mürşidi idi. Hükümdardan büyük saygı görüyor, kendi de hükümdarı seviyor ve sayıyordu. Arayı pek fazla uzatmadan birbirini ziyaret ederlerdi. Biri din ve maneviyatın ulusu, diğeri devletin ulusu bu iki insan uzun süre birbirini görmeden duramazdı. Sultan Ahmed'in en mutlu anları şeyhiyle beraber olduğu anlardı.    Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri ziyaretine geldiğinde onun hizmetini bizzat kendisi yapardı. Aziz Mahmud'un Topkapı sarayında yine padişahı ziyaret ettiği bir gün namaz vakti yaklaşmış, Aziz Mahmud Hazretleri de abdest alıp hazırlanmak istemişti. Derhal leğen ve ibrik istendi. Padişah suyu kendisi dökerek şeyhinin abdest almasına yardımcı oldu. Bu sırada valide sultan (padişahın annesi) de kurulanmas

Bundan İyi Keramet mi Olur

Bundan İyi Keramet mi Olur Hüdayi Hazretleri bir gün saraydadır. Feyzli bir sohbetin ardından namaz vakti girer. Mübarek taze bir abdest almaya niyetlenirler. Sultan Ahmet koşar ibrik getirir. Şehzadeler seccadeleri sererler. Valide Sultan kafes arkasında peşkir hazırlar. Kadıncağız kalbinden “Ah” der, “Ah mübareğin bir kerametini göreydim.” Aziz Mahmud Hüdayi Hazretlerine malum olur. “Hayret!” buyururlar, “Bazıları hâlâ keramet görmek istiyor. Koca Halife-i rûy-i zemin bizim gibi bir garibe ibrik tutsunlar, muhterem anneleri peşkir hazırlasınlar. Bundan âlâ keramet mi olur.” (Alıntı)

En Büyük Keramet

En Büyük Keramet  Türk asıllı mutasavvıfların en büyüklerinden birinin Aziz Mahmud Hüdayi olduğunda şüphe yoktur. Bugün Üsküdar'da adıyla anılan caminin avlusunda türbesi bulunan Aziz Mahmud Hüdayi I Sultan Ahmed'in de mürşidi idi. Hükümdardan büyük saygı görüyor, kendi de hükümdarı seviyor ve sayıyordu. Arayı pek fazla uzatmadan birbirini ziyaret ederlerdi. Biri din ve maneviyatın ulusu, diğeri devletin ulusu bu iki insan uzun süre birbirini görmeden duramazdı. Sultan Ahmed'in en mutlu anları şeyhiyle beraber olduğu anlardı. Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri ziyaretine geldiğinde onun hizmetini bizzat kendisi yapardı. Aziz Mahmud'un Topkapı sarayında yine padişahı ziyaret ettiği bir gün namaz vakti yaklaşmış, Aziz Mahmud Hazretleri de abdest alıp hazırlanmak istemişti. Derhal leğen ve ibrik istendi Padişah suyu kendisi dökerek şeyhinin abdest almasına yardımcı oldu. Bu sırada valide sultan (padişahın annesi) de kurulanması için havlu elinde bekliyordu. Valide sultan

Zahiri Kerametin Tehlikesi

Zahiri Kerametin Tehlikesi Evliyaullah'tan bir zat, çölde susamıştı ve etrafta hiçbir su bulmanın da imkânı yoktu. Cenab-ı Allah ona gökten içi soğuk su ile dolu alton bir kadeh indirdi. Susuzluktan bunalmış vaziyette olan derviş, Allah tarafından gönderilen suyu içmedi: — Senin izzetin hakkı için bu suyu içmeyeceğim... Bir arabî, eliyle bir sille vursa ve onun karşılığında da bir içim su verse, onu içerim, ama senin gönderdiğin suyu içmem! Çünkü bana gurur korkusundan, keramet yolundan su lâzım değildir. Sen benim içinde de su izhar etmeye ve beni susuzluktan kurtarmaya kadirsin. Zahiri keramet tuzaktan emin olmadığı için bu suyu içmeye cesaret edemem, diyerek suyu içmekten içtinap etti. (Alıntı)

En Büyük Keramet

En Büyük Keramet             Türk asıllı mutasavvıfların en büyüklerinden birinin Aziz Mahmud Hüdayi olduğunda şüphe yoktur Bugün Üsküdar'da adıyla anılan caminin avlusunda türbesi bulunan Aziz Mahmud Hüdayi Sultan Ahmed'in de mürşidi idi. Hükümdardan büyük saygı görüyor, kendi de hükümdarı seviyor ve sayıyordu. Arayı pek fazla uzatmadan birbirini ziyaret ederlerdi Biri din ve maneviyatın ulusu, diğeri devletin ulusu bu iki insan uzun süre birbirini görmeden duramazdı. Sultan Ahmed'in en mutlu anları şeyhiyle beraber olduğu anlardı Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri ziyaretine geldiğinde onun hizmetini bizzat kendisi yapardı. Aziz Mahmud'un Topkapı sarayında yine padişahı ziyaret ettiği bir gün namaz vakti yaklaşmış, Aziz Mahmud Hazretleri de abdest alıp hazırlanmak istemişti. Derhal leğen ve ibrik istendi. Padişah suyu kendisi dökerek şeyhinin abdest almasına yardımcı oldu. Bu sırada valide sultan (padişahın annesi) de kurulanması için havlu elinde bekliyordu.