Kayıtlar

Nisan 11, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hızır Aleyhisselâm'ı Çağırdım Siz Geldiniz

Resim
Hızır Aleyhisselâm'ı Çağırdım Siz Geldiniz Sağlık Bakanlığı (UMKE) gönüllüleri, Malatya'da depremde yıkılan bir otelin enkazından 28 yaşındaki Ferhat isimli bir genci sağ olarak çıkardı. Gencin sözleri dikkat çekti. Hastaneye sevk edilen genç UMKE gönüllülerine, "Allah razı olsun. Hızır Aleyhisselam'ı çağırdım siz geldiniz!" sözleriyle teşekkür etti.

En Güzel 3 Şey...

  En Güzel 3 Şey...   Öyle bir zaman gelecek ki, şu üç şeyden değerli bir şey olmayacak: 1- Helal para, 2- İhlâslı bir din kardeşi, 3- Sünnete uymak. (Taberani)   İlim üç türlüdür: 1- Açıklayıcı kitap, 2- Dine uygun âdet, 3- Bilmiyorum demek. (Deylemi)   Şu üç şeye bakmak göze cila verir: 1-Yeşilliğe, 2- Akarsuya, 3- Güzel yüze. (Berika) [Buradaki güzel yüz, bakması helal olan kimselerin yüzüdür. Yabancı kadınlara, kızlara bakmak, gözü zayıflatır ve kalbi karartır.]   Şu üç şey, bedeni besler: 1- Güzel koku, 2- Yumuşak güzel elbise, 3- Bal yemek. (S. Ebediyye)   Kıymetli müminler üç sınıftır: 1- Allah'a ve Resulullaha inanıp, malı ve canı ile Allah yolunda mücahede edenler, 2- Kendisinden, insanların, malı ve canı hususunda emin olunan kimseler, 3- Nefsinin tamah ettiği şeyi, Allah için terk edenler. (İ. Ahmed)   Şu üç kişi Allah'ın himayesindedir: 1- Camiye gitmek için yola çıkan, 2- Allah yolunda savaşa çıkan, 3- H

Padişahın Atı

Padişahın Atı   Padişahın birine çok güzel bir at hediye edilmiş. Padişah hediye edilen bu atı çok sevmiş ve veziri yanına çağırarak ona: “- Bak vezir, bu atı sana emanet ediyorum. Bunun sorumluluğunu sana veriyorum. Kime ne görev verirsen ver, atıma çok iyi bak. Sakın ha bana at öldü diye gelmeyesin!” der ve atı vezire teslim eder. Vezir önce biraz korkar ama ata bakmaya başlar. Birkaç ay sonra bir gece at ölür. Vezir başını elleri arasına almış, kara kara düşünmektedir. O sırada yanına sarayın şaklabanı gelir ve vezire neden bu kadar üzgün olduğunu sorar. Vezir de ona durumu anlatır. Merak etme, der şaklaban, ben bu işi halledebilirim. Vezir nasıl halledersin, diye sorunca haydi gel, padişahın huzuruna çıkalım ve nasıl halledeceğimi göstereyim, der şaklaban. İkisi birlikte padişahın huzuruna çıkarlar. Şaklaban padişaha şöyle der: “- Kıymetli padişahım, siz vezirinize bir at vermiştiniz ya, işte o at yere yattı kakmıyor!” Padişah: “- Ee!” demiş… Başka ne oldu?” “