Kayıtlar

Mevlâ etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kadir Mevlâm

  Kadir Mevlâm   Kadir Mevlâm dileklerim var senden; Son nefeste iman, Kur’an’la göçür... Arındır günahım tüm bedenimden... Sırat Köprüsünden kuş gibi uçur!   Dileğim; Doğrudan ayırma yolum... Sen benim Rabbimsin ben senin kulun... Merhamet etmezsen zelil olurum... Abı Kevserinden bana da içir!   Bir gün bu can çıkar bu naciz tenden... Yalvarırım Mevlâm razı gel benden!... Bitip tükenmeyen o Rahmetinden... Mahrum etme beni, bana ver ecir!   Dileğim; Doğrudan ayırma yolum... Sen benim Rabbimsin ben senin kulun... Merhamet etmezsen zelil olurum... Abı Kevserinden bana da içir!   İnsanı Melekten üstün yarattın... Can verip, bedene ruhunu kattın... Kullara Ahrette cennet donattın... Kazanan kulların safına geçir!   Dileğim; Doğrudan ayırma yolum... Sen benim Rabbimsin ben senin kulun... Merhamet etmezsen zelil olurum... Abı Kevserinden bana da içir!   (Alıntı)

Kadir Mevlâm Senden Bir Dileğim Var

Kadir Mevlâm Senden Bir Dileğim Var   Kadir Mevlâm senden bir dileğim var, Muhannes kuluna muhtaç eyleme! Cennet-i alayı nasib et bana, Sırat köprüsünden yolum bağlama!   Kapımıza kara deve çökünce, Fırtınası şol âlemi yıkınca, Cehenneme kul seçilip çıkınca, Kadir Mevlâm o kullardan eyleme!   Kadir Mevlâm ateş atma özüme, Dünya malı görünmüyor gözüme, Kadir Mevlâm sen bak benim yüzüme, Cehennemin ateşiyle dağlama!   Karacaoğlan hata çıkmaz dilimden, Kocadım da hayır gelmez elimden, Kadir Mevlâm asla geçmez kulundan, Deli gönül ah çekip de ağlama!   Karacaoğlan

Koşar Mevlâ’ya Mevlâ’ya

  Koşar Mevlâ’ya Mevlâ’ya   Gönlüm âşık olduğunda, Uçar Mevlâ’ya Mevlâ’ya, Ruhum özgür kaldığında, Uçar Mevlâ’ya Mevlâ’ya!   Timsirikten oburuna, Herkes yatar kabirine, Bu dünyadan öbürüne, Geçer Mevlâ’ya Mevlâ’ya!   Göçmen kuşlar sıralanmış, Kanatları aralanmış, Yürekleri berelenmiş, Göçer Mevlâ’ya Mevlâ’ya!   Güz-kış geçer, bahar gelir, Güneş sıcak karlar erir, Doğaya çiçek serilir, Açar Mevlâ’ya Mevlâ’ya!   Oytan Muammer bîçâre, Bulamaz derdine çâre , Sığınır biricik Yâre, Koşar Mevlâ’ya Mevlâ’ya!   Muammer Oytan

Bulduk Dünyayı, Unuttuk Mevlâ’yı!

  Bulduk Dünyayı, Unuttuk Mevlâ’yı!   Aşırı dünya sevgisi ahireti unutturmakta, iyilikseverlik ve yardımseverlik duygularını öldürmekte; bencillik, açgözlülük, gösteriş, kibir, gurur, şöhret tutkunluğu, başkasının malına göz dikme gibi karakter eksikliklerine sebep olmaktadır. Dünyanın parlak cazibesine kapılan ve kendini tamamen dünyaya veren kişi, önce hayat standardını yükseltmek için bütün çarelere başvurmakta, ardından bu yüksek hayat standardını düşürmemek için daha çok kazanmaya, kendini daha fazla dünyaya vermeye mecbur hissetmekte; tek amacı dünya malı, mevki ve makam, şöhret ve itibar kazanmak olduğu için, çoğu kere -farkında bile olmadan- sahip olduğu ulvî hedef ve gayelerden uzaklaşmaktadır.   https://kultursarayi.wordpress.com

Güvenme

  Güvenme   Yalandır güvenme dünya yalandır, Uyan arık vakit âhir zamandır. Son nefeste lazım olan imandır, Fanidir bu dünya sakın güvenme! Güvenme güvenme yalan dünyaya. Bir an önce sığın yüce Mevlâ’ya…   Güvenme güvenme dünya yalandır! Ancak yüce Mevlâ baki kalandır…   Sevdirir kendini sakın imrenme , Malına mülküne fazla özenme! El açıp dünyadan bir şey dilenme! Fanidir bu dünya sakın güvenme! Güvenme güvenme yalan dünyaya, Bir an önce sığın yüce Mevlâ’ya…   Güvenme güvenme dünya yalandır! Ancak yüce Mevlâ baki kalandır…   Kimine baş tacı kimine acı, Kimisine olur gönül ilacı, Kimisine deva kimine sancı, Fanidir bu dünya sakın güvenme! Güvenme güvenme yalan dünyaya, Bir an önce sığın yüce Mevlâ’ya…   Güvenme güvenme dünya yalandır! Ancak yüce Mevlâ baki kalandır…   Kardeşi kardeşe düşman ediyor, Bilmem döne döne nere gidiyor, Yapraklar soluyor ömür bitiyor, Fanidir bu dünya s...

Mevlâna Celaleddin Rumi’nin Eşine Yazdığı Şiir

Mevlâna Celaleddin Rumi’nin Eşine Yazdığı Şiir Bir gün Mevlâna eve girer ve hanımı ona sorar: “- Bu kadar âşıksın! Mevlâ’ya şükürler olsun bu aşkı yaşayıp, yaşatana... Peki, bana ne kadar âşıksın?” Der. Mevlâna hanımına şu şiirle cevap verir. Sen benim; Yaradan’dan ötürü yaratılanı sevişim, Bir adım gelene on adım gidişimsin. Ve herkesi olduğu gibi kabul edişimsin, Sen benim; yalandan ve sahteden kaçışım, Riyadan bıkışım, gerçeği arayışımsın, Ve nihayet doğrunun tadına varışımsın. Sen benim; haksızlığa ve zulme başkaldırışım, Mazluma kucak açışım, zalime düşmanca bakışımsın Ve mağdurdan yana tavır alışımsın. Sen benim; bugünüme şükür ve yarınıma dua edişim, Azla yetinişim, çoğa göz dikmeyişimsin Ve kapanmayan avuç içimsin. Sen benim; hayat ve kaderle inatlaşmam, Ekmek için kavgam, bitmek tükenmek bilmeyen davamsın Ve zorluklara karşı yılmayışımsın. Sen benim; menfaate ve çıkara tepkim, Almak için verene öfkem, ille de karşıl...

Leylâ Leylâ!

Leylâ Leylâ! "Leylâ Leylâ!" diyen dilin, Mevlâ demedikçe, Vuslata eremezsin. İnsanı kıble edinen; ey sen! Hakk’a tapmadıkça, Menzile erişemezsin! (Alıntı)