Kayıtlar

Allah korkusu etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Allah Celle Celâlüh Korkusu

Allah  Celle Celâlüh  Korkusu “Hikmetin başı Allah korkusudur!”  denilmiştir. İnsana en fazla lâzım olan duygu budur. Allah korkusunu idrâk etmemiş bir insana hiçbir şey kâr etmez. Bu sebeple ecdâdımız  “Kork Allah’tan korkmayandan!”  demişlerdir. Allah Teâlâ’nın bize örnek almamızı ve yolunu tâkip etmemizi emrettiği Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz ve ashâbının Allah korkusu nasıldı? İşte buna dâir birkaç misal: İbn-i Abbâs -radıyallâhu anhümâ- şöyle buyurur: Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, bir sahâbînin: “Hiç şüphesiz bizim nezdimizde  (onlar için hazırlanmış)  boyunduruklar ve yakıcı bir ateş vardır”  (el-Müzzemmil, 12) âyetini okuduğunu işitince, düşüp bayıldı. (Beyhakî,  Şuab,  I, 522/917; Ali el-Müttakî, VII, 206/18644) * Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: “Ben sizin görmediğinizi görürüm ve sizin işitmediğinizi işitirim. Semâ çatırdamaktadır. Onun çatırdaması da hakkıdır. Zira dört parmaklık bir boşl

Allah Korkusu

Allah Korkusu Cenâb-ı Hak buyuruyor: “...(Ey Nebî!) O mütevâzı, itaatkâr ve samîmî insanları müjdele! Onlar ki Allâh anıldığı zaman kalbleri titrer…” (Hac, 34-35) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Allâh katında iki damla ve iki izden daha sevimli bir şey yoktur: İki damla; haşyetullâh sebebiyle akan gözyaşı ile Allâh yolunda akıtılan kan damlasıdır. İki iz de; Allâh yolunda (cihâd ederken) bırakılan iz ile Allâh’ın farzlarından birini edâ esnâsında bırakılan izdir.” (Tirmizî, Fedâilü’l-Cihâd, 26/1669) Hazret-i Ebû Bekir Radiyallahü Anh’ın Allâh korkusunu aksettiren şu misal ne kadar ibretlidir: Ebû Bekir Radiyallahü Anh berrak bir havada dışarı çıkmıştı. Semâya bakıyor, Allâh Teâlâ’nın kullarına ibret için sergilediği bin bir türlü kudret akışlarını seyrediyordu. Gözü bir kuşa takıldı. Ağacın dalına konmuş, güzel sesiyle tatlı tatlı ötüyordu. Hazret-i Ebû Bekir içini çekti. Gıpta ve hasretle kuşa şöyle seslendi: “–Ne mutlu sana ey kuş! Vallâhi ben

Aptal Kuşun Başına Gelenler

Resim
Aptal Kuşun Başına Gelenler Aptal bir kuş bir çayırlığa gitti. Orada bir avcı  tuzak  kurmuş, tuzağın içine de birkaç tane serperek bir kenarda yaprakların, otların arasına gizlenmiş bekliyordu.    Kuşcağız gelerek onun etrafında dolaşmaya başladı, adamın böyle yapraklara sarınması tuhafına gitti.    – “Sen kimsin?  Neden  böyle yeşiller giyinmişsin, böyle tenha bir yerde bekliyorsun, vahşi hayvanlardan korkmuyor musun?” diye sordu.    Adam:    – “Ben bir zahidim. Dünyadan elimi, eteğimi çektim, böyle tenha bir yerde; otlarla yapraklara belenerek kanaat edip gidiyorum.” dedi.    Kuş adama birçok soru sordu adam da ona cevaplar verdi. Nihayet kuşcağız o buğday tanelerini gördü.    – “Bunlar kimindir?” dedi.    Adam:    – “Bunlar bana kimsesi olmayan bir yetimin emanetidir.” dedi.    Kuş:    – “Çok açım müsaade edersen bunlardan yiyip karnımı doyurayım, çünkü benim zaruretim var zaruri hallerde de leş yemek bile mübah olur.” dedi.    Adam:    – “Bu buğdayla

Allah Teâlâ Teâlâ Korkusunun Yedi Alameti Vardır

Allah Teâlâ Teâlâ Korkusunun Yedi Alameti Vardır   Mümin, vücudunun bütün âzaları ile Allah'tan korkandır. Nitekim büyük ahlâk ve fıkıh bilgini Ebu Leys es-Semerkandi, Allah Teâlâ korkusunun yedi alameti olduğunu haber verir. Bunlar şöyledir:   1- Dil yalandan uzaklaşır. Allah Teâlâ korkusu taşıyan kul dilini yalandan, dedikodudan, koğuculuktan, iftiradan ve boş konuşmaktan alıkor, bunlar yerine onu zikirle, Kur'an okumakla ve ilmî konuşmalarla meşgûl eder.   2- Kalbten kıskançlık kalkar Allah Teâlâ korkusu taşıyan kul başkalarına karşı kalbinde düşmanlık, iftira ve kıskançlık barındırmaz. Çünkü kıskançlık iyilikleri mahveder. Nitekim Peygamberimiz (sas) şöyle buyurur: Ateş odunu nasıl yerse (yakarsa) kıskançlık da iyilikleri öyle yer (yok eder). Bilesin ki, kıskançlık, kalb hastalıklarının başlıcalarından biridir ve bu hastalıklar da ancak ilimle ve iyi ameller işleyerek tedavi edilebilir.   3- Göz harama bakmaz Allah Teâlâ korkusu taşıyan kul, haram yi