Kayıtlar

Haziran 1, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ey Âdemoğlu! Ben Hastalandım Beni Ziyaret Etmedin!

  Ey Âdemoğlu! Ben Hastalandım Beni Ziyaret Etmedin!   Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Allah Teâlâ kıyâmet gününde şöyle buyurur:   “- Ey âdemoğlu! Hastalandım, beni ziyaret etmedin”.   Âdemoğlu: “- Sen âlemlerin Rabbi iken ben seni nasıl ziyaret edebilirdim?” Der. Allah Teâlâ:   “- Falan kulum hastalandı, ziyaretine gitmedin. Onu ziyaret etseydin, beni onun yanında bulurdun. Bunu bilmiyor musun?”   “- Ey Âdemoğlu! Beni doyurmanı istedim, doyurmadın” buyurur. Âdemoğlu: “- Sen âlemlerin Rabbi iken ben seni nasıl doyurabilirdim?” Der. Allah Teâlâ: “- Falan kulum senden yiyecek istedi, vermedin. Eğer ona yiyecek verseydin, verdiğini benim katımda mutlaka bulacağını bilmez misin?” “- Ey Âdemoğlu! Senden su istedim, vermedin” buyurur. Âdemoğlu: “- Ey Rabbim! Sen âlemlerin Rabbi iken ben sana nasıl su verebilirdim? Der. Allah Teâlâ: “- Falan kulum senden su istedi, vermedin. Eğer ona i

Cennete Koşan Müslümanın 6 Özelliği

  Cennete Koşan Müslümanın 6 Özelliği   “Rab’binizin mağfiretine ve takva sahipleri için hazırlanmış olup genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşun!” (Ali İmran Suresi 133. Ayet)   1-   Kur’an-ı Kerim’i Rablerinin Emaneti Bilirler Onu okurlar, okurlar… Anlamaya çalışırlar, anladıklarıyla amel edeler. Onunla doyarlar, onunla huzur bulurlar, onunla ölçer, onunla tartarlar.   2-   İhlâslıdırlar Yaptıklarını Allah için yaparlar. Kimin ne diyeceğine değil, Rablerinin ne hükmedeceğine önem verirler.   3-   Vakitleri Pek Değerlidir Saniyelerin bile hesabını yaparlar. Suyu ve ekmeği israf etmekten kaçındıkları gibi vakit israfından da kaçınırlar.   4-   Dengelidirler Dertleri dünya değildir, fakat onu salmazlar.   5-   Bir İş Becermeye Çalışırlar Önce haramlardan kaçınıp, farzları eksiksiz eda ederler. Sonra: İyi Kur’an-ı   Kerim okuyabiliyorsa daha iyi olmak için Kur’an-ı   Kerim okumayı gelişitiri, iyi para kazanabiliyorsa helâl yoldan kazancını g

Âlemlerin Rabbi Allah’ü Teâlâ Buyuruyor ki: Koşun!!!

Âlemlerin Rabbi Allah’ü Teâlâ Buyuruyor ki: Koşun!!!   وَسَارِعُٓوا اِلٰى مَغْفِرَةٍ مِنْ رَبِّكُمْ وَجَنَّةٍ عَرْضُهَا السَّمٰوَاتُ وَالْاَرْضُۙ اُعِدَّتْ لِلْمُتَّق۪ينَۙ Rabbinizin mağfiretine ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış eni gökler ve yer kadar olan cennete koşuşun. (Âl-i İmrân 133)   سَابِقُوا إِلَى مَغْفِرَةٍ مِّن رَّبِّكُمْ وَجَنَّةٍ عَرْضُهَا كَعَرْضِ السَّمَاء وَالْأَرْضِ أُعِدَّتْ لِلَّذِينَ آمَنُوا بِاللَّهِ وَرُسُلِهِ ذَلِكَ فَضْلُ اللَّهِ يُؤْتِيهِ مَن يَشَاء وَاللَّهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيمِ Rabb'inizin bağışlamasını, Allah'a ve Resullerine inananlar için hazırlanmış, genişliği gökle yerin genişliği gibi olan Cennet'i kazanmak için yarışın. İşte bu, Allah'ın lütfudur. Onu dilediğine verir. Ve Allah, büyük lütuf sahibidir. (Hadid suresi 21) وَلِكُلٍّ وِجْهَةٌ هُوَ مُوَلّ۪يهَا فَاسْتَبِقُوا الْخَيْرَاتِۜ اَيْنَ مَا تَكُونُوا يَأْتِ بِكُمُ اللّٰهُ جَم۪يعاًۜ اِنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ ﴿١٤٨﴾ Herkesin y

Üstün Bir İnsan Olmak İçin

  Üstün Bir İnsan Olmak İçin Kur’an-ı Kerim-ı Kerim Muhammed Aleyhisselâm’a indirildi; bütün peygamberlerin en üstünü oldu. Kur’an-ı Kerim-ı Kerim’i Ramazan ayında indirildi; ayların en üstünü oldu. Kur’an-ı Kerim-ı Kerim Ümmet-i Muhammed’e indirildi; ümmetlerin en üstünü oldu.  Bizler de Kur’an-ı Kerim-ı Kerim’i okur, ahlâkıyla ahlâklanır ve hayatımıza tatbik edersek en üstün insan oluruz.

Buyur Usta

  Buyur Usta   Oğlum, on üç-on dört anahtarı ver! Al usta! Oğlum, yat motorun altına! Nesi var bir bakıver! Olur usta! Oğlum, iyi sık cıvatayı! Sonra sahibi ne der? Sıkıyorum usta! Bileğim yettiğince! Yüreğim yettiğince! Sıkıyorum işte! Oğlum, terlemişsin! Akmasın terin motora, Motor pas yapar sonra! Olur, mu be usta, Ter pas yapar mı? Gözyaşı pas yapar mı? Oğlum ne diyorsun bak işine! Bakıyorum usta! Yalnız ellerim, Ellerim çatlamış be usta! Ellerim acı içinde… Yüreğim var ellerimde, Yüreğim yanıyor usta! Kan ter içinde… Hem usta, Sen hiç misket oynadın mı sokakta? Sen hiç okula gittin mi okula? Okul nasıl bir şey be usta? Öğretmen nasıl biri? Usta sahi, Orda da motor baktırırlar mı ki? Orda da söverler mi çocuklara be usta? Orda da döverler mi? Oğlum bak işine! Kızdırma beni. Olur usta. Ha usta, Senin anan da saçlarını okşar mıydı? Sana ağlar mıydı gecenin al yalazında? Sahi usta sen hiç ağladın mı bir sabah! Cansız düşende anan

Bu Vatan Böyle Kurtuldu

Bu Vatan Böyle Kurtuldu   Eski Bir İstanbul Hanımefendisi Anlatıyor… Yıl 1919. İstanbul baştan aşağı İngilizlerin işgali altındaydı. Liseyi yeni bitirmiştim . Güzel bir kızdım. Dünür gelmeye başladılar . Biri avukatmış. Gösterdiler uzaktan, boylu poslu yakışıklı bir delikanlıydı, beğendim. Nişanlandık. Nişanlımı seviyordum . Mutlu bir yuva kurmak hevesi ile lamba ışığının altında sabahlara kadar oyalar örüyor, çeyizler hazırlıyordum . Ama çok geçmedi ki mahallede bir dedikodu yayıldı . Ayşe’nin nişanlısı avukat değilmiş, ipsizin biriymiş, üstelik cami önlerinden tabut taşıyarak karnını doyuruyormuş) dediler. Alt üst oldum . Babam götürdü, uzaktan izledik, gerçekten de tabut taşıyordu… Yıkıldım. Nişanı atıp, ayrıldık . Aradan 5 yıl geçti. Evlenmiştim, Bir de çocuğum olmuştu 1924 yılıydı... Artık ülkemiz özgürdü . Bir gün Beyoğlu’nda rastladım ona. Oğlum yanımdaydı . Beni görünce titredi, ceketini düğmeledi . Saygı göstererek durdu önümde . “- Vaktiniz varsa s