Kayıtlar

Ağustos 6, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İslamda Tesettür

İslamda Tesettür Tesettür sadece başı kapatmak değil bütün bedeni Allah’ımızın emrettiği gibi korumak saklamaktır. Tesettür bayanlara ait bir şey de değildir; erkeklerin de tesettürü göz kapaklarıdır. Tesettür vücut hatlarını belli etmeyecek kadar bol ve Allah’ımızın emrettiği gibi giyinmektir. Maalesef şimdiki birçok hanım kardeşim ve ablalarımız kapanmayı sadece başı örtmek anlamında algılıyor. Bazı erkek kardeşlerim, abilerim de tesettürün sadece bayanlara has bir şey olduğunu sanıyorlar. Tesettür bayanlar ve erkekler içinde geçerli bir kavramdır. Hanım kardeşlerim, ablalarım tesettürü: "Armine, Vakko vb." yerlerden alınan kapanmak zannedilen giysilerden ibaret sanıyor. Hâlbuki bu tesettür; Nur Sûresi 31. Ayetteki Allah’ımızın emrettiği gibi olmalıdır. Renkli dikkat çekici elbiseler değil, dikkat çekmeyen ve bol elbiseler olması lâzımdır. Unutmayınız! Tesettür: “— Bana bakma!” demektir; “— Bana bakmadan geçme!” demek değildir. Erkek tesettürsüz olu

14 Yaşındaki Mahmud Hasan'ın Hikâyesi

Resim
14 Yaşındaki Mahmud Hasan'ın Hikâyesi   Mahmud Hasan bugün 14 yaşında. Onun hayatla mücadelesi savaş öncesinde başlamış. Anne ve babası savaştan önce boşanıp her ikisi de başkasıyla evlenmiş. Hasan ve iki kardeşi babayla birlikte yaşamaya başlamış. Babaları savaşın hemen başlarında ölmüş ve üvey anneleri, üç kardeşi öz annelerine göndermiş. Ama onları üvey babaları da istememiş. Öz anne mecburen kardeşleri amcalarına emanet etmiş. Amcaları da artık bakamayacak duruma geldiği ve onun da eşi ilgilenmediği için kardeşleri Suriye’de yetimhaneye göndermiş. Bir müddet burada kaldıktan sonra İHH’nın desteklediği Kilis’te bulunan yetimlerin kaldığı Safa evine getirilmişler. Psikolog Dr. Ruba Hanım, Mahmud’un ilk geldiğinde günlerdeki durumunu; “Geceleri altını ıslatıyor ve korkarak uyanıyordu. Savaştan sonra çocuklar üzerinde en çok görülen sorunlardan dikkat eksikliği, odaklanamama sorunları yaşıyordu. Hiperaktivite de bu durumu artırıyordu. Çizdiği resimlerde hep siyah ve çok ko

Müslüman kadının giyim şekli nasıl olmalıdır?

Müslüman kadının giyim şekli nasıl olmalıdır? - Kadının dış örtüsü nasıl olmalıdır? - Eller ayaklar nereye kadar açık olabilir? - Baş nasıl kapatılmalıdır? - Diz altına kadar gelen etek ile tesettür sağlanmış olur mu? - Başörtüsünü omuzlardan aşağı indirmek şart mı? Değerli kardeşimiz, Müslüman kadının giyiminde esas mesele, tesettürü sağlamasıdır. Eli ve yüzü dışında bütün vücudunu örtmesi, açık kalmamasıdır. Giyilen bir elbisenin tesettüre uygun olması için de altını göstermeyecek şekilde kalın ve avret yerlerini örtecek kadar uzun olmalıdır. Bunun için altını gösterecek şekilde ince ve şeffaf olan bir elbise ile örtünme gerçekleşmiş olmaz. Kadınların yüzleri ile ellerinden başka   bütün bedenleri avrettir. Yüzleri ile elleri   namazda ve namaz dışında   fitne korkusu olmadıkça avret değildir. Ayaklarının avret olup olmaması ihtilaflıdır. Sahih kabul edilen görüşe göre   kadınların ayakları da avret değildir. Diğer bir görüşe göre   namazda kadının ayakları a

Bir Saat Ömrünüz Kaldı

Bir Saat Ömrünüz Kaldı Dr. Nazım İntepe (Yaşanmış bir hâdisedir) Acil servisteydim. Mesleğe yeni başlamanın heyecan ve zevkini yaşıyor, “Doktor bey!” hitabına alışmaya çalışıyordum. Her büyük hastahanenin acil servisinde olduğu gibi, burada da nöbet hareketli geçiyordu. Tecrübeli uzman hekimlerin yanında, bana pek sorumluluk düşmüyordu. Ben sadece olup bitenleri dikkatlice izleyerek tecrübe kazanmaya çalışıyordum. Saat gecenin bir buçuğuydu. İki bayan, kollarından tuttukları, 16-17 yaşlarında, esmer, topluca bir delikanlıyı hastahaneye getiriyordu. Delikanlının babası olduğu anlaşılan bir bey arkalarından soluk soluğa geliyor, bir yandan da şöyle sesleniyordu: “— Kurtarın yavrumu, kurtarın çocuğumu!” Nöbetçi doktor, gecenin yorgunluğuyla gömüldüğü koltuğundan doğruldu. Bu arada hemşireler yeni gelenleri karşılıyordu. Ben doktorun yanında ayakta bekliyordum. Adam konuşmaya devam ediyordu: “— Doktor bey, oğlum intihar niyetiyle ilâç içmiş. Annesi fark edince, hemen g

Tahir...

Tahir... Onu hiçbir sınıf arkadaşı sevmiyordu. Çünkü derslerine asla çalışmayan, tembel ve bön bir çocuktu. Özellikle öğretmeni: " — Beni delirtiyorsun!" diye, hep kızıyordu Tahir'e. Bir gün Tahir'in annesi okula geldi. Öğretmeni ile görüştü. Öğretmen dürüstçe: "— Çocuğunuz ders çalışmayan, aptalca şeyler yapan bir çocuk, notları da düşük, hayatımda bunun kadar tembel bir öğrenci görmedim!" dedi. Annesi çok şaşırdı, Tahir'i okuldan aldı ve Kayseri'ye taşındılar. Aradan 25 yıl geçti. öğretmen de Kayseri'ye tayin olmuştu. Bir gün öğretmen ağır bir kalp krizi geçirdi. Bütün doktorlar ameliyat olması gerektiğini söylediler. Bu zor bir ameliyattı ve Kayseri'de ameliyatı yapabilecek tek bir cerrah vardı. Öğretmen ameliyat oldu. Gözünü açtığında karşısında yakışıklı cerrah ona gülümsüyordu. Öğretmen tam teşekkür edecekti ki suratı morarmaya başladı. Bir şey söylemek için elini kaldırdı ama söyleyemeden küt diye öldü. Cer

12 Yaşındaki Anakaralı Hasan’ın Ağlatan Hikâyesi

Resim
12 Yaşındaki Anakaralı Hasan’ın Ağlatan Hikâyesi (Peygamberimizi Hasan Gibi Sevmek) Burada anlatılan hadise gerçek bir olaydır. Ethem Cebecioğlu Hoca’nın bir konuşmasından alıntıdır. Ses kaydı mevcuttur. “Bizim Ankara'da Hasan diye delikanlı çocuk… Ya 25 sene oldu ya da 30 seneye yakın ama 30 sene falan oldu öyle hatırlıyorum. Yaşadığımız hatıramız… Hasan güzel bir çocuktu. Yaşı 11-12 o civarda daha buluğa ermemiş. O sıralarda çağrı filmi vardı ve yaygındı. İlk İngilizce, sonra Arapça, sonra Türkçe versiyonlarını izledik. İnsan etkileniyor Kaddafi tarafından çektirilmiş. Antony Quin başrol de oynadığı kaliteli bir yapım. Hz. hamzayı anlatıyor. Hz. Hamza'nın merkezinden yola çıkarak peygamber efendimizin hayatını kesit olarak sunmaya çalışıyor. İşte bu film çıktığında, Hasan'ın babası bana demişti ki; tabi Hasan o zaman vefat etmiş babası bir hatıra olarak bana anlatıyor. Ailecek oturup çağrı filmini dvd koyduk ve izledik. 3 saat falan sürdü hepimiz hü