Tahir...
Tahir...
Onu hiçbir sınıf arkadaşı sevmiyordu. Çünkü derslerine
asla çalışmayan, tembel ve bön bir çocuktu.
Özellikle öğretmeni:
"— Beni delirtiyorsun!" diye, hep kızıyordu
Tahir'e.
Bir gün Tahir'in annesi okula geldi. Öğretmeni ile
görüştü.
Öğretmen dürüstçe:
"— Çocuğunuz ders çalışmayan, aptalca şeyler yapan
bir çocuk, notları da düşük, hayatımda bunun kadar tembel bir öğrenci görmedim!"
dedi.
Annesi çok şaşırdı, Tahir'i okuldan aldı ve Kayseri'ye
taşındılar.
Aradan 25 yıl geçti. öğretmen de Kayseri'ye tayin olmuştu.
Bir gün öğretmen ağır bir kalp krizi geçirdi. Bütün doktorlar ameliyat olması
gerektiğini söylediler. Bu zor bir ameliyattı ve Kayseri'de ameliyatı
yapabilecek tek bir cerrah vardı.
Öğretmen ameliyat oldu. Gözünü açtığında karşısında
yakışıklı cerrah ona gülümsüyordu.
Öğretmen tam teşekkür edecekti ki suratı morarmaya
başladı. Bir şey söylemek için elini kaldırdı ama söyleyemeden küt diye öldü.
Cerrahı Tahir sandınız değil mi?
Yapmayın, komik olmayın...
Doktor da şaşırdı.
Ne olduğunu anlamaya çalışırken bir baktı ki o da ne?
Odaları temizleyen Tahir, solunum cihazının fişini çekip
elektrik süpürgesini takmış.
Yorumlar
Yorum Gönder