Kayıtlar

Helal etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kıyamet Alametleri

  Kıyamet Alametleri   1-       Hz. Mehdi Aleyhisselâm ortaya çıkacak, 2-       Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem, hadis-i şerifte şöyle buyuruyor: ''Kıyamet kopmadan önce, Allah’ü Teâlâ, benim evladımdan birini yaratır ki, ismi benim ismim gibi, babasının ismi, benim babamın ismi gibi olur. Ondan önce dünya zulümle dolu iken, onun zamanında adaletle dolar.'' (Tirmizi) 3-       İnsanlar Kuran-ı Kerim'in önemini unutacak, 4-       Farz ibadetlerden olan namaz kılınmayacak, 5-       Emanete riayet edilmeyecek, 6-       İnsanlar faizi helal sayacak, 7-       Hak etmeyen seviyesiz kimseler yönetici konumuna geçecek, 8-       Anne-babaya isyan edilip erkekler hanımların emrine girecek, 9-       Geçmişe lânet okunacak, 10- Akşam mümin o...

40 Hadis-i Şerif 73 (Helal Kazanç)

  40 Hadis-i Şerif 73 (Helal Kazanç)   01- “Helâl bellidir; haram bellidir, ikisinin arasında ise birtakım şüpheli şeyler vardır ki insanların çoğu bunları bilmezler. Kim şüpheli şeylerden sakınırsa, dinini ve onurunu korumuş olur. Kim de şüpheli şeylere bulaşırsa) harama düşmüş olur…” (Müslim, Müsâkât, 107) 02- “İnsanın yediği en güzel şey kendi kazancından olandır.” (Ebû Dâvûd, Büyû’ (İcâre), 77) 03- “Sizden birinizin urganın alıp sırtında bir bağ odun getirip satması ve böylece Allah’ın onun itibarını koruması, bir şey verip vermeyecekleri belli olmayan kimselerden dilenmesinden daha hayırlıdır.” (Buhârî, Zekât, 50)  04- “Hiç kimse elinin emeğinden daha hayli bir yiyecek asla yememiştir. Allah’ın Peygamberi Davud (a.s.) da kendi elinin emeğini yerdi.” (Buhârî, Büyû’, 15)  05- “Kim helal lokma yer ve Sünnet çerçevesinde amel eder, insanlar da onun kötülüklerinden emin olurlarsa o kişi cennete girer. (Tirmizî, Sıfatû’1-kıyâme, 60) 06- “Ey insanla...

Helal ve Haram Hassasiyeti

Helal ve Haram Hassasiyeti Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helâl ve temiz olanlarından yiyin…” (Bakara, 168) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: "Şüphesiz helâl bellidir. Haram da bellidir. Fakat bu ikisi arasında (helâl veya haram olduğu açıkça belli olmayan) birtakım şüpheli şeyler vardır ki, pek çok kimse onları bilemez. Şüpheli şeylerden kaçınan bir kimse, dînini ve haysiyetini korumuş olur. Şüpheli şeylerden sakınmayan bir kimse ise, zamanla harama düşer. Tıpkı sürüsünü başkasına âit bir arazinin etrafında otlatan çoban gibi ki, sürünün bu araziye girme tehlikesi vardır. Dikkat edin! Her padişahın girilmesi yasak bir arazisi vardır. Unutmayın ki, Allâh’ın yasak arazisi de haram kıldığı şeylerdir.” (Buhârî, Îmân, 39) Hiç şüphesiz, haram ve şüpheli şeylerle beslenen bir kimsede ibadet aşkı ve kulluk heyecanı olmaz. Haram ve şüpheli gıdâlardan kalbe ancak kasvet, sıklet ve gaflet sirâyet eder. Temâyüller, nefsânî ar...

Helal Rızık Kazanmayı İstersen

Helal Rızık Kazanmayı İstersen Helal rızık kazanmayı istersen Karıncayı örnek al yeter sana Ahireti kazanmayı istersen Ol yüce Kur'an-ı örnek al yeter. Yıkmayı değil yapmak istersen Yoksulun elinden tutmak istersen Kini değil affetmeyi istersen Kâinat güneşin örnek al yeter. Çevrende sevilen olmak istersen Halkına faydalı olmak istersen Mevla’nın ismini anmak istersen Hazreti Eyübu örnek al yeter. İnancına bağlı yaşam istersen Hazreti Bilal’i örnek al yeter Kur'an hukukunu bilmek istersen Ömer bin Hattabı örnek al yeter. Orhan der kalbimi kazanmak için Hor görmek değil hoş görmek yeter Saygıda kusursuz olmak istersen Veysel Karani’yi örnek al yeter. Orhan Acar

Haram Lokma, Haram Yemek, Helal, Helal Rızık

Haram Lokma, Haram Yemek, Helal, Helal Rızık Ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki: “— Ey iman edenler, karşılıklı rıza ile yapılan bir ticarete dayanmaksızın birbirinizin malini meşru olmayan yollarda aranızda yemeyin” (Nisa Sûresi - 29) Ayette gecen “gayri meşru yollardan” ifadesinden ne kastedildiği hakkında çeşitli görüşler vardır. Kimi bu ifadeden maksat “faizdir”, kimi “kumardır,” kimi “zorla ev soymadır”, kimi “hırsızlıktır”, kimi “emanete hıyanettir,” kimi “yalancı şahitliktir” ve kimi de “yalan yere yemin ederek başkasının malini almaktır” der. İbni Abbas “Suredeki maksat, karşılıksız olarak ele geçirilen her çeşit maldır” der. İleri sürüldüğüne göre yakardaki ayet indikten sonra sahibiler başkasının evinde bir şey yemekten kaçınmaya başladılar da üzerine: “Amanın, topalın, hastanın ve kendinizin evinizden, babanızın, arsanızın, kardeşinizin, kız kardeşinizin, amcalarınızın, dayılarınızın, anahtarı elinize verilmiş, yakın dostlarınızın evlerinden yemek yem...