Kayıtlar

istiğfar etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sıkıntıdan Kurtulmak İçin

Sıkıntıdan Kurtulmak İçin Belalardan, sıkıntılardan kurtulmak için, istiğfar okumak çok faydalıdır. Her zaman yüz defa (Estağfirullâhel'azim ellezi lâ ilâhe illâ hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh) demeli ve manasını düşünerek söylemelidir! Manası, (Kendisinden başka ilah bulunmayan hay, kayyum ve azim olan Allah’a istiğfar eder ve günahlarıma pişman olup Ona sığınırım) demektir.  [Azim, zatı ve sıfatları kemalde, yani büyüklükte benzeri olmayan demektir. Hay, ezeli ve ebedi bir hayatla diri olan, Kayyum, zatı ile kâim olan, yarattığı her şeyi varlıkta durduran demektir.] Yukarıda bildirilen istiğfarı ikindi namazından, tesbihlerden ve duadan sonra yüz defa okumalıdır! Ehl-i sünnet itikadında olmak, kul haklarını ve kazaya kalan farzlarını ödemek ve haramlardan vazgeçmek şartı ile Cuma günü sabah namazından önce, yukarıdaki istiğfarı okuyanın bütün günahları affolur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Kıyamette, amel defterinde çok istiğfar bulunanlara, müjdeler

Günaha pişmanlık

Günaha pişmanlık Tevbe istiğfardan önce yapılmalıdır! Tevbe çirkin şeyi bırakıp güzel olana dönmek demektir. İstiğfar, günahın çirkinliğini görüp, ondan yüz çevirdikten sonra, mağfiret talep etmektir. Hadis-i şerifte (Pişmanlık tevbedir) buyuruldu. (Hakim) Yapılan günahları her hatırlayışta istiğfar etmelidir! Günahları hatırladıkça istiğfara devam edilirse, geçmiş günahlar affolur. Tevbe edebilmek, Hak teâlânın büyük nimetlerinden biridir. Günah işleme korkusu ile tevbeyi asla geciktirmemelidir! Çünkü, hadis-i şerifte (Sonra yaparım diyenler helak oldu) buyuruldu. Yani tevbeyi ve diğer iyi işleri geciktirenler, bu günün işini yarına bırakanlar, aldandı, ziyan etti. (İ.Gazali) Günah, kulun yanında küçük ve kıymetsiz görününce, Allahü teâlâ katında büyük olur. Kul küçük günahı büyük görünce, o günah Allahü teâlânın katında küçülür. Mümin, iman ve marifetiyle küçük günahları da büyük görür. Her günah işleyişte kalbi sızlar. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Mümin, günahını dağ gi

“Böyle Korkunç Rüya” Görülmedi

“Böyle Korkunç Rüya” Görülmedi Murat iyi kalpli dürüst birisi idi. Çok dindar değildi ama çoğu zaman namazlarını kılar, Cuma namazlarını kaçırmazdı. Fakir babasının aşırı gayretleri sayesinde öğretmen olmuştu. Hayalindeki mesleğe kavuşan Murat; Anadolu’nun bir köyünde göreve başlamış, köylüler onu çok sevmiş, o da köylüleri çok sevmişti. Atandığı ilk yıl aşkla çalışmaya başladı. İkinci yıl sanki biraz gevşemişti. Çevre köy öğretmenleriyle tanışan Murat onların haftalık köy pazarlarında okulu tatil ettiğini gördü. Her Çarşamba beş altı köyün merkezi bir köyde “Yöresel Pazar” kuruluyordu. Köylüler o gün hayvanlarını ve ürünlerini satıyordu. Yöre Pazarını bilen yakın şehirlerdeki esnaflardan da gelenler oluyor herkes ihtiyacını karşılıyordu. O gün Yöresel pazarın kahveleri dolup taşıyor boşta gezer insanlar hatta öğretmenlerin çoğu iskambil, okey oynuyordu. Murat oyun oynamazdı. Fakat arkadaşlarının yanına gide gele o da alışmıştı. Çayına kahvesine derken iş büyümüş Murat’ta d